Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, işlerini geri alma talebiyle bugün açlık grevlerinin 72. gününde ve durumları her geçen gün kötüleşiyor.
Gülmen ve Özakça’nın Ankara’da Yüksel Meydanı İnsan Hakları Anıtı önünde 192 gün önce başladıkları eylem, 120 gün oturma eylemi olarak sürdü.
Bu sürede ardı ardına 17 defa, toplamda ise 34 gün gözaltına alındılar. Bazı gözaltılar sırasında yapılan müdahalelerde kemikleri kırıldı, bacakları ödem topladı, vücutlarında şişlikler oluştu.
‘ORTAK KARAR VAR, BEYANAT VERMEYECEĞİZ’
72 gündür sadece belli miktarda şeker ve su ile yaşayan Gülmen ve Özakça’nın durumuna ilişkin hükümet yetkililerinden ise henüz bir açıklama gelmemişti.
BBC Türkçe‘den Fundanur Öztürk, konuyla ilgili hükümet yetkilileri ve İçişleri Bakanlığı’ndan açıklama istedi, ancak “iş yoğunluğu” sebep gösterilerek açıklama yapılmadı.
AKP İnsan Hakları Başkan Yardımcısı İbrahim Aydemir ise, “Grupta alınan ortak karara göre, bu konuda beyanat vermeyeceğiz” dedi.
AKP MİLLETVEKİLİ: DİNİ DEĞERLERE UYGUN DEĞİL
Fakat BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi AKP milletvekili Said Yüce, konuyla ilgili açıklama yaparak “açlık grevi dinimize uygun değil” dedi.
“KHK ile kamudan ihraçlarda bazı yanlışların yapılmış olabileceğini” savunan Yüce, “bunları düzeltmenin zaman aldığını” söyledi.
“Açlık grevi gibi eylemler hem bizim inançlarımıza hem değerlerimize uygun şeyler değildir. Başka şeyler yapabilirler” diyen Said Yüce, KHK ile ihraç edilen eğitimciler için “Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır. Rızkı da veren Allah’tır. Allah’ın verdiği rızık, bazen orada olmaz burada olur. Kadere teslim olmak ve tevekkül etmek lazım. Allah muhafaza o insanlar hayatlarıyla bunu ödeseler, bu Allah’ın da hoşuna gitmeyen bir şeydir” ifadelerini kullandı.
‘DEVLETİMİZE GÜVENSİNLER’
İşlerini geri almak için açlık grevi yapan eğitimcilerin “başka şeylere alet olduğunu” iddia eden AKP’li vekil şunları söyledi:
“Fakat şunu tekrar tekrar tavsiye ederim, devletimize güvensinler ve açlık grevinden vazgeçsinler. Emin olsunlar ki, biz de onlar mutlaka kurtulsun istiyoruz. Ama başka şeylere alet olmamak lazım. Onlar ve onları destekleyenlerin de grevden vazgeçip diyalog yöntemini seçmesi çözümü hızlandırmaya sebep olur.”