AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 6 AKP milletvekilli eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve eski CHP’li milletvekili Dursun Çiçek hakkında suç duyurusunda bulundu.
İlker Başbuğ katıldığı televizyon programında 2009 yılında TBMM’den geçirilen kanun teklifinde askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan önergeyi verenlerin “FETÖ”nün siyasi ayağı kapsamında araştırılması gerektiğini söylemişti.
Dursun Çiçek de yaptığı açıklamada “Bu yasa değişikliği ile FETÖ militanlarının yargıyı ve hukuku kullanarak devleti ele geçirme süreci aleni hale gelmiştir” demiş ve “Söz konusu yasanın çıkması için TBMM Tutanaklarında açıkça yer aldığı gibi özel bir gayret gösteren; dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin-Hatay, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İYİMAYA-Ankara, Kanun Telifinde imzası bulunan Bekir Bozdağ-Yozgat, Ahmet Aydın-Adıyaman, A. Müfit Yetkin-Şanlıurfa, Mustafa Elitaş-Kayseri, Yahya Doğan-Gümüşhane, Mehmet Ceylan-Karabük hakkında soruşturma açılmasını talep ediyoruz” açıklaması yapmıştı.
Erdoğan dün AKP’li milletvekillerine Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunma talimatı vermişti.
2009’daki yasa teklifinin altında imzası bulunan AKP milletvekilleri Bekir Bozdağ, Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Mehmet Ceylan, Ahmet Müfit Doğan ve Yahya Doğan, avukatları aracılığıyla bugün savcılığa suç duyurusu dilekçesi verdi.
Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde İlker Başbuğ hakkında “hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”, Dursun Çiçek hakkında ise “iftira” iddiasıyla dava açılması istendi.
Savcılığa sunulan dilekçede “TBMM’nin iradesiyle yasalaşan kanun tasarası ve değişiklik önergelerinin FETÖ’nün direktifiyle hazırlandığını iddia etmek, 15 Temmuz gecesinde FETÖ’ye karşı kahramanca direnen ve bu nedenle bombalanan Gazi Meclisimize ve onun mensuplarına açık bir saygısızlık olup bu nitelikteki bir ithamın Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişiden sadır olması büyük bir talihsizliktir” denildi.
‘HERHANGİ BİR ÖRGÜTÜN ETKİSİ OLMAMIŞTIR’ SAVUNMASI
Söz konusu kanun tasarısı ve değişiklik önergelerinin, “demokratik standartların yükseltilmesi, yargıda sivilleşmenin sağlanması, hukuk devletinin tüm kural ve kurumlarıyla hayata geçirilmesi” amacıyla hazırlandığı savunulan dilekçede “Değişiklik önergelerinin ne teklif aşamasında ne de yasalaşması sürecinde herhangi bir örgütün etkisi söz konusu olmamıştır” ifadesine yer verildi.
Dilekçede, “Milletvekillerinin yasama faaliyetlerinden dolayı suçlanması ancak anti-demokratik rejimlerde ve vesayet rejimlerde ve vesayet düzeninin geçerli olduğu ülkelerde söz konusu olabilir. Şüphelinin bu doğrultudaki açıklamaları, vesayet düzeninin özleminin bir yansıması olarak değerlendirilmelidir” denildi.
İlker Başbuğ’un açıklamalarının hakaret suçunun unsurlarını içerdiği savunulan dilekçede, bu nedenle şüphelinin açıklamalarının düşünce ve ifade hürriyeti çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı savunuldu. Dilekçede, “Sonuç olarak şüpheli, ifade özgürlüğünün sınırlarını aşarak, müvekkilimizin onur şeref ve saygınlığını rencide etmek suretiyle atılı suçu alenen işlemiştir” denildi.
Eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek hakkındaki suç duyurusu dilekçesinde ise “Şüphelinin konuşmasında yer alan ifadeler iftira suçunun unsurlarını ihtiva etmektedir. Şüpheli müvekkillerimizin yürüttükleri yasama faaliyeti nedeniyle FETÖ suç örgütünün siyasi ayağını oluşturduklarından bahisle suç duyurusunda bulunacağını ifade eden açıklaması ile atılı suçu işlemiştir” ifadesine yer verildi.
Dilekçede, Çiçek hakkında “iftira” suçundan kamu davası açılması talep edildi.