AKP’nin 15 yıl sonra Mustafa Kemal’i “keşfi” sürüyor! AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk, “Atatürk’ün çizgisi milli istiklal çizgisidir. Dindarların, asıl kafa yorması gereken süreç 1939 sonrasıdır” diyerek İnönü dönemini hedef gösterdi.
AKP’nin 15 yıl sonra Mustafa Kemal’i “keşfi” sürüyor! AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk, “Atatürk’ün çizgisi milli istiklal çizgisidir. Dindarların, asıl kafa yorması gereken süreç 1939 sonrasıdır” diyerek İnönü dönemini hedef gösterdi.
Bursa’nın İnegöl Belediyesi ve Küresel Araştırma Düşünce Merkezi (GRTC) işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye Tarımı Konuşuyor” konulu çalıştay başladı. Çalıştayda konuşan AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından 11 Kasım 1938’den sonra Türkiye’nin Batı’nın hizmetine verildiğini ileri sürerek şunları söyledi:
“CHP ve İnönü’nün eliyle yapılmıştır bu. Hiç kompleks yapmadan geçmişimizi iyi sorgulamak zorundayız. Dindarların, asıl kafa yorması gereken süreç 1939 sonrasıdır. Otoriter laiklik devrim üzerinden devleti milletsizleştirip, Batı’nın egemenliğine terk edip, bu milleti Anadolu’ya terk edip, Ankara’yı istedikleri gibi CHP üzerinden yönetenlerin geçmiş dönemdeki uygulamalarına baktığımızda; Türkiye’deki haşhaş üretimi üzerinden 12 Mart yapılmıştır. Cumhurbaşkanımız, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ölüm yıl dönümü üzerinden Türkiye’nin normalleşmesi noktasında çok stratejik bir adım attı. Batı’nın, tüm darbelerin gerekçesi haline getirdiği Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı, CHP’nin otoriter anlayışının elinden aldı, Türkiye’nin normalleşmesi adına çok önemli bir adımı attı. Çünkü Atatürk’ün çizgisi milli istiklal çizgisidir. Tek parti şeflik döneminin çizgisi de Türkiye’yi sömürgeleştirme çizgisidir. Gazi’yi zehirledikten sonra Batı ittifakı Türkiye’yi teslim almıştır, ta ki Recep Tayyip Erdoğan’lı Türkiye’yle buluşuncaya kadar. Onun öncesinde tüm siyasi liderler tasfiye edilmiştir. Abdülaziz, Abdülhamit, Gazi Mustafa Kemal Paşa, Menderes, Özal, Erbakan, Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu tasfiye edilmiştir, Demirel iki arada bir derede kalmıştır.”