AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, ABD’de Reza Zarrab’ın tanık olduğu davanın ambargo davası olmadığını söyledi.
‘AKP, 17-25 ARALIK’TAN SONRA TÜM MİLLETVEKİLLERİNİ GÖZDEN GEÇİRDİ’
AKP’nin tek kriterinin temayül yoklaması olmadığını ifade eden Ünal, şunları söyledi:
“Bir sürü kriterimiz var. Hele bu FETÖ belasından sonra artık her alanda güvenlik soruşturması çok kıymetli bir hal almıştır. Dolayısıyla biz ince eleyip sık dokuyoruz. Şimdi bize diyorlar ki, ‘FETÖ’nün siyasi ayağı. AKP bu konuda bir şey yaptı mı?’ İnsafsızlar 15-25 Aralık’tan sonra k Parti 3 tane kongre yaptı. Bir tane yerel seçim, iki tane genel seçim yaptı. Kongrelerinde bütün teşkilatlarını, yerel seçimlerde bütün belediyelerini, genel seçimlerde bütün milletvekillerini tek tek gözen geçirdi. Yani 17-25 Aralık sonrası biz her şeyi ince eleyip sık dokuyoruz.”
FETÖ’nün 165 ülkede Türkiye karşıtı bir propaganda yürüttüğünü kaydeden Mahir Ünal, şöyle devam etti:
“İçeridekiler de diyor ki, ‘Aynı gemide değiliz.’ Sosyal medyada görüyorsunuz hashtag açıyorlar ‘Aynı gemide değiliz.’ ‘Bu savaş AKP’ye karşıdır, bu savaş Türkiye’ye karşı değildir’ diyorlar. AKP kim? AKP bu ülkede yüzde 52 oy almış ve kıymetli olmasının sebebi bu millet tarafından seçilmiş olması değil midir? Bu bir FETÖ taktiği. Şimdi ‘Efendim bu Amerika’daki davadan siz niye rahatsız oluyorsunuz ki?’ Oradaki dava ambargo delindiği için mi o davayı görüyorlar? Hayır, eğer ambargo davası olsaydı ambargoyu konuşurlardı. Neyi konuşuyorlar? Tayyip Erdoğan’ı konuşuyorlar, Türkiye’yi konuşuyorlar. Peki, onlara kimler lojistik destek veriyor? Onu da gördük, Amerika’daki kaçak FETÖ’cü yargı mensupları. Dün gördünüz değil mi? televizyonlara da yansıdı mahkemeden kimlerin çıktığını gördünüz Emre Uslu’lar. Nurhaklı biliyorsunuz, buradan. Maalesef bu topraklardan böyle bir adam çıkmazdı ama maalesef çıktı. İşte Adem Yavuz. Bu davaları bilgi olarak besleyen oradaki o rehin alınmış adama ne söylemesi gerektiğini ezberleten, içeride de ‘Bak duyuyor musunuz adam ne diyor’ diye Türkiye’ye baskı yapmaya çalışan bir aklın ne yapmaya çalıştığını görüyorsunuz.”