Ünlü haber dergisi Der Spiegel’in yayın yönetmenliğini üstlenen gazeteci ve yazar Stefan Aust, Die Welt Grubu’nun başına geçtikten sonra art arda yayımladığı haberlerinin sonuncusunda Ankara’da bir darbe oyunu oynanmış olabileceğini iddia etti. Batı basının 15 Temmuz’u yorumlama eğilimiyle paralellik gösteren Aust, Recep Tayyip Erdoğan’ın “tüm baskıcı yetkileri elinde toplamak amacıyla Hakan Fidan ile birlikte kanlı bir oyunun içinde olabileceğini” ima etti.
Haberin tezleri bir kenara asıl önemli olan Almanya’nın en büyük yayın grubu Springer’e bağlı ve Başbakan Merkel’e de yakın bir gazetesinde geniş biçimde yer almış olması.
Hakan Fidan’ın büyük bir ihtimalle darbeden zamanında haberdar olduğunu, ama, yine iddialara göre, başkanını bilgilendirmediğini hatırlatan Aust, “Acaba başcasus beceriksiz mi çıktı, yoksa işin içinde başka bir iş mi var?” diye sordu. Ünlü gazeteci, “Türkiye’de devletin eleştirel gazeteciler ve bağımsız yargıçlara darbeden beri hiç bu kadar çok ihtiyacı olmamıştı” diye yazarken, Erdoğan’ın tüm iktidarı “halkı ve devleti korumak için” kendisinde ve partisinde topladığını kaydetti.
Elinde bir Batılı istihbarat servisinin elde ettiği gizli toplantı dökümlerinin bulunduğuna işaret eden Aust, darbe çevresindeki gelişmeleri “Diktatörlüklerin nasıl oluştuğuna günümüzden tipik bir örnek” diye özetledi.
GERÇEKTEN BELİRSİZLİK Mİ VAR?
Özellikle Hakan Fidan’ın sisli rolüne dikkat çeken Aust, sadece son temizlik dalgası hakkında değil, sözü geçen darbeyle ilgili de yanıtsız birçok soru bulunduğunu belirtti. Hakan Fidan’ın darbenin planlanmasıyla ilgili zamanında uyarılar aldığına ve bunun “Batılı istihbaratçılarca” da bilindiğine işaret eden Alman gazeteci, şöyle sordu:
“Başcasus beceriksiz mi çıktı? Yoksa darbeyi, Başkan’ına ülkeyi ‘temizlemesi’ için gerekçe sunmak amacıyla, bir süre kendi haline mi bıraktı? Ya da Erdoğan başından beri bu işin içinde miydi ve başarısız bir darbe kendi tam iktidar fantezilerine uygun geleceğinden, o da mı olayları akışına bıraktı? Kilit rolde şöyle veya böyle Erdoğan’ın gizli servis şefi var…”
Alman gazeteci, Fidan’ın bütün bu beceriksizliklerden sadece azarlanarak kurtulmasının da soru işaretlerine neden olduğunu hatırlatırken “Erdoğan neden Fidan’da ısrar ediyor? Bu, darbeden bu yana en büyük bilmecelerden biri” ifadesini kullandı. Haberde şöyle denildi: “Ya Fidan’ın bilgileri çok genel ve ayrıntısızdı, öyle ki potansiyel darbecilerin ordu yönetiminin doğrudan çevresinde etkinlik gösterdiği gerçekten bilmiyordu, ki bu durumda gizli servisi başarısızdır, ya da Fidan çok daha fazla şey biliyordu ve darbenin nasıl geliştiğini, kimin hangi rolü oynadığını görmek istiyordu. Riskli, ama istihbarat açısından anlaşılabilir bir ateşle oyun. Ama Erdoğan’ın bu yumuşaklığı çevresindeki pek az kimseye gerçekten güvenebilmesinde yatıyor olabilir. Muhtemelen bir başka sıkı müttefikini yitirmek istemiyordur. Ama belki de Fidan, Başkan’ını vakitli biçimde uyardı ve oyunu onunla birlikte oynamaya başladı.”
Kaynak;SOL Gazete