Atatürk düşmanlığıyla bilinen Fatih Tezcan’dan Cumhuriyet Bayramı için Yeni Şafak gazetesinde bulunan reklama skandal bir tepki geldi. Tezcan’ın paylaşımı sosyal medyada büyük tepki topladı. Tezcan’ın paylaşımının ardından “#FatihTezcanTutuklansın” ve “#SavcılarGöreve” etiketleriyle tepkilerini gösteren sosyal medya kullanıcıları iki etiketi de Türkiye gündeminde üst sıralara çıkardı.
Daha önce de Atatürk’e hakaret ettiği paylaşımları ile taraflı tarafsız çok sayıda insandan büyük tepki çeken Tezcan, bu sefer de Yeni Şafak gazetesinde bulunan Turkcell reklamını eleştirdi.
Yeni Şafak’ın sür manşetinde Atatürk’lü 29 Ekim reklamının bulunmasına tepki gösteren Tezcan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“‘Cumhuriyet’i getiriyorum’ yalanıyla başa geçtikten sonra Devlet ve Millet düşmanlarına verdiği sözlerin gereği olarak 15 sene Cumhur’dan kaçan, Millet’in Egemenliği’nden rakı bardaklarına sığınan bir İslâm Düşmanını, 3 kuruş için tepenize oturtmaya değer miydi…”
“GEREKLİ SORUŞTURMA BAŞLATILMALIDIR”
AKP Eski Milletvekili ve Anayasa Profesörü Burhan Kuzu ise Tezcan’ın sözlerine sert tepki gösterdi.
Burhan Kuzu, “Fatih Tezcan yine zırvalamış, tek derdi provokasyon. Atatürk’e ve Cumhuriyete karşı ağır sözler söylemeye devam ediyor. Bunları tasvip etmek mümkün değildir. Muhtemelen bir yerler adına bu tür deli saçması sözleri sarf etmiştir. Gerekli soruşturma başlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.
İşte o paylaşım:
İYİ PARTİLİ ASLAN’DAN TEZCAN’A: “BU VATAN HAİNİ ŞEREFSİZİ YA TUTUKLARSINIZ YA DA…”
İYİ Partili Mehmet Aslan da, Fatih Tezcan’ın provokatif mesajına tepki göstererek sosyal medya hesabından, “Bu vatan haini şerefsizi ya tutuklarsınız ya da çöplükten toplarsınız!” diye yazdı.
ATATÜRK’E HAKARET EDEN FATİH TEZCAN’IN FETÖ LİDERİ FETHULLAH GÜLEN’E OLAN SEVGİSİ
Fatih Tezcan, 2018 yılında yayınladığı bir videoda, “Fethullah Gülen’i 95’te, 98’de dinlediğime zerre kadar pişman değilim. İyi ki dinlemişim. Allah kitap peygamber anlatıyordu” ifadelerini kullanmıştı. Tezcan, Fethullah Gülen’e “hoca” diyerek, FETÖ’cüleri eleştirenlere de, “Ne hakla 20 sene önce bir hocadan Allah kitap diyenleri suçluyorsunuz ki? Siz zaten Allah düşmanısınız” demişti.
Fatih Tezcan daha önce ise FETÖ lideri Fethullah Gülen’e sevgisini yazdığı şu mesajla anlatmıştı;
“Gülen’i günde 20 saat dinlerdim.. Yemek yaparken bile kulaklıkta peygamber sevgisi anlatırdı… Yemek yaparken gözyaşlarım çorbama akardı…”
ATATÜRK’E HAKARET EDEN TEZCAN, PELİKAN YAPILANMASINDA
Atatürk ve Cumhuriyet’e yönelik provokatif paylaşımlar yapan Fatih Tezcan, Pelikan yapılanmasına yakınlığıyla biliniyor. Öyle Tezcan’ın Pelikan yapılanması ile birlikte 2018 yılında çekilmiş fotoğrafı da dikkat çekmişti. Tezcan daha önce attığı mesajda da Pelikan yapılanmasına destek çıkmıştı.
AKP içinde de kavgaya neden olan Pelikan yapılanması, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yakınlığıyla biliniyor. Pelikan yapılanması ilk kez, eski AKP Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu istifaya götüren Pelikan bildirisi ile tanınmıştı.
EĞİTİM İŞ’TEN FATİH TEZCAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Konuyla ilgili Eğitim-İş açıklama yaptı ve Fatih Tezcan hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ifade etti.
Eğitim İş’in açıklama şöyle:
“Bu toprakların en kutlu günlerinden olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, vatanseverlik açısından yine turnusol olmuştur.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, aziz hatırasıyla dahi dostun düşmanın kim olduğunu bizlere göstermiştir.
Demokrasisi zayıflatılan, özgürlükleri kırpılan, ekonomisi ve üretkenliği günden güne güç kaybeden ülkemizde Atatürk’ün yokluğunun bugün nasıl daha da yakıcı hissedildiği, halkın Anıtkabir’e akın etmesinden, sokaklara taşan/kutlama saatini aşan etkinliklerden belli olmuştur.
Öte yandan, tüm toplum Cumhuriyet ruhuyla kenetlenmişken, Cumhuriyet düşmanları da kendilerini hadsiz bir cüretkarlıkla göstermiştir. Bunların başında da “gazeteci” olarak anmanın, gerçek gazetecilere hakaret sayılacağı Fatih Tezcan denen şahıs gelmiştir.
Daha önce de Cumhuriyet’in kurucularına ve değerlerine dil uzatan ve ne hikmettir ki cezalandırılmayan bu hadsiz, bu kez sözleriyle direkt Atatürk’ü hedef almaya çalışmıştır.
Atatürk’ün halka yalan söylediği, milletin egemenliğinden korktuğu, İslam düşmanı olduğu gibi her yobazın klişe iftiralarının seslendiricisi, bu kez bu düşkün şahıs olmuştur.
Düne kadar yemek yerken bile FETÖ elebaşısının kasetlerini dinlediği ve gözyaşlarının çorbasına aktığını söylemekten gocunmayan bu şahsa ne hikmettir ki ne o gün, ne de son hadsizliğinden sonra dokunulmamıştır.
Kendisini omurgasız bir yalakalığa adayan bu şahıs, bu gönüllü köle, Pensilvanya’daki FETÖ elebaşını zamanında mehdi sayan bu cahil, elbette ki Atatürk’ün bu toprakların insanlarını tebaa olmaktan halk olmaya dönüştürmesini hazmedemeyecektir. Bu hastalıklı psikoloji, insaniyetini kaybetmiş her zalimin, temiz insanlara baktığında duyduğu nefrettir. Söz konusu şahsın da tam bu psikolojiyle sağda solda konuşması, kendi kirliliği açısından sıradandır. Sıra dışı olan husus onun bunları konuşması değil, konuşacak cüretin ona verilmiş olması ve bir türlü cezalandırılmamasıdır. Bugün Cumhurbaşkanı’na -hakaret bir yana dursun- hoşa gitmeyen bir soru sormanın karşılığı bile sabaha karşı gözaltına alınmakken, bu ‘cumhur’u var eden Atatürk’e kolayca dil uzatılması kahredicidir.
Bu ülkenin kurucusu olan Atatürk’e ve Cumhuriyet’e hakaret etmek, yasalarla cezalandırılacak fiillerden sayılmasına rağmen, bir kamu davası açılmıyor olması düşündürücüdür.
Kendi kendine yerine gelmesi gereken adalet, belki biz dürtünce yerine gelir diye Eğitim-İş olarak devreye girmiş durumdayız. Şahsın deli saçması niteliğindeki söz konusu ifadelerini bugün itibariyle yargıya taşımış bulunmaktayız. Cumhuriyet düşmanlığını FETÖ’den, omurgasızlığı yandaş abilerinden öğrenen bu densizin, adaleti de öğrenmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
Eğitim-İş olarak vurguluyoruz: Susmak, onaylamaktır. Atatürk’e, silah arkadaşlarına, Cumhuriyet’e dil uzatan densizlerin yargılanmadığı, tüm siyasilerce lanetlenmediği her gün, bir sonraki densizliğe zemin hazırlamak demektir. Tüm unutturma politikalarına, karalama kampanyalarına rağmen Ata’sına sığınan bu ulus, elbet bu ikiyüzlülüğü de görmektedir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU”