Ayasofya’nın müze olmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararının kaldırılmasını halkın büyük çoğunluğu, ibadet hakkından çok “krizi saklama hamlesi” olarak gördü. Önde gelen bir kamuoyu araştırma şirketince yapılan ankete göre halkın sadece üçte biri Ayasofya’nın sadece ibadet için camii olarak tescil edildiğine inanıyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl yaptığı açıklamada, “Ayasofya ibadete açılsın” talebine, “Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim” yanıtını verdi. Erdoğan, bu cevabından yaklaşık bir yıl sonra Ayasofya’yı camii yapılması için Diyanet İşleri Başkanlığı’na devretti. Danıştay tarihi yapının müze olmasına ilişkin Bakanlar Kurulu kararını iptal ederek ibadetin yolunu açtı.
Bu arada bir kamuoyu araştırma şirketi Ayasofya konulu kamuoyu yoklaması yaptı. Buna göre halkın yüzde 43,8’i Ayasofya’nın “Mevcut ekonomik krizin konuşulmaması ve gündemi değiştirmek için” camiiye dönüştürülmek istendiğine inanıyor. Bu seçeneği belirtenlerin yüzde 72,3’si 18-24 yaş, yüzde 57,9’u 25,34 yaş, yüzde 32’si 45-54 yaş ve yüzde 22,8’i ise 55 yaş ve üzeri katılımcılardan oluşuyor. Ayasofya’nın iktidarın erken seçim öncesi kullandığı bir argüman olduğuna inananların sayısı oranı ise yüzde 11,7 oldu. Ankete göre Ayasofya’nın gerçekten ibadet için açıldığına inananların oranı yüzde 29,5 olurken ankete katılanların yüzde 15’i ise bu konuda fikir beyan etmeyeceğini bildirdi.
***
ATATÜRK’ÜN VASİYETİNİ ETKİLER
Ayasofya’nın müze olarak tesciline yönelik kararın Danıştay tarafından iptal edilmesini değerlendiren idare hukukçusu Prof. Dr. Ali Ulusoy, tıpkı Fatih Sultan Mehmet’in vasiyetinin olduğu gibi Mustafa Kemal Atatürk’ün de vasiyetinin bağlayıcılığının kesinleştiğini söyledi. Mustafa Kemal’in vasiyetine göre İş Bankası hisselerinin CHP yönetiminde olduğunu anımsatan idare hukukçusu Ulusoy, “Atatürk’ün vasiyetinde CHP’ye devrettiği İş Bankası hisseleri akla geliyor. İktidar, CHP hisselerinin geçersiz sayılması için İş Bankası kanunu çıkartmayı düşünüyor. Ama bu karara göre, mantık o zaman değişmiyor. Vakfedenin iradesi ile miras vasiyet edenin iradesi farklı değildir” dedi. Aynı yorum Atatürk Orman Çiftliği için de yapıldı. Çiftlik üzerine AKP döneminde inşa edilen başta Cumhurbaşkanlığı Sarayı olmak üzere birçok yerleşkenin önümüzdeki dönem Danıştay’ın kararı emsal gösterilerek çiftlik yönetimine bırakılabileceği kaydedildi.
***
SİYASİ MALZEME OLAMAZ
“Cumhuriyetle hesaplaşma” aracına dönüştüğü ifade edilen Ayasofya’nın camii yapılması ve siyasi argüman olarak kullanılmasına EMEP’ten tepki geldi. EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, “Ayasofya siyasi bir malzeme olarak kullanılamaz, kullanılmamalıdır” dedi. Pandemi koşullarında halkın ekonomik sorunlarının ağırlaştığını, Ayasofya’nın ibadete açılmasının da bu durumun bir sonucu olduğunu ifade eden Gürkan, “Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin önünde diplomatik nezaketten başka engel yoktur ama yapı hayali bir düşmandan, büyük engeller aşılarak geri alınmış gibi davranılmaktadır” dedi.
***
***
SAĞCILARIN EN SEVDİĞİ HAVA
Yunan Çözümü Partisi, Ayasofya’da ibadet hazırlıklarına tepki göstererek “misilleme” çağrısında bulundu. Parti yönetimi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin Pontus-Rum soykırım müzesine dönüştürülmesini istedi. Yunan Çözümü Partisi’nin bu yöndeki çağrısı Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararının alınmasından bir gün önce yapıldı. Mahkemelerin Ayasofya’nın doğal statüsünü değiştiremeyeceğini ifade eden parti yönetimi, yayımladığı açıklamada, “Yunanistan, Mustafa Kemal’in evini Pontus soykırımı kurbanlarının anısına ve onuruna ait bir müzeye dönüştürebilir ve dönüştürmelidir” ifadelerini kullandı.
***
AKP GENÇLERİ KAYBETTİ
Ayasofya için yapılan araştırma bir kez daha gösterdi ki AKP-MHP bloğu gençleri kaybetti. Geleceği çalınmış, mutsuz ve umutsuz hale getirilen gençler AKP’nin yaptığı hiçbir hamleyi inandırıcı bulmuyor. En teme ifade ile “gündem saptırma, erken seçim taktiği” olarak değerlendiriyor. Son yapılan kamuoyu araştırmasının en önemli sonucu hiç kuşku yok ki gençlerin neredeyse bir blok olarak Erdoğan’ın karşısında yer almaları. Ayasofya meselesinde 25-34 yaş aralığında sadece yüzde 23 oranında bir kitlenin Erdoğan’ın gerekçesine inanması bir başka ilginç detay olarak karşımızda. Bu rakamlar da gösteriyor ki AKP-MHP blokunun 18-34 yaş aralığında alacağı destek hiç bir koşulda yüzde 20’nin üzerine çıkamıyor. 16 Nisan referandumundan bu yana her geçen gün eriyen genç seçmen desteği AKP-MHP blokunun en zayıf halkası olarak karşımızda duruyor.
YÜZDE 30‘LARA GERİLEDİ
Sadece 3 sene önce AKP-MHP’nin toplam oyu yüzde 50’lerin üzerindeydi. Bu rakamın yaklaşık yüzde 45’i her konu ne olursa olsan bu iki partinin arkasında dizilen hazır kıta durumundaydı. Ama Ayasofya gibi sağın en hassa olduğu bir meselede bile çelik çekirdeğin yüzde 30’lara kadar gerilemesi erimenin geldiği boyutu ortaya koyuyor. Ayasofya tartışmalarında durum böyleyken muhalefet partilerinin destek açıklamaları kendilerine verilen desteğin “kerhen” olduğunu da ortaya koyuyor. AKP-MHP iktidarının uygulamalarına muhalefet edenlerle muhalefet partilerinin merkezi arasında açı giderek derinleşiyor. Bugüne kadar oy vererek destek veren bu kalabalığın bu eğilimi önümüzdeki yıllarda da göstereceği anlamına gelmiyor.
Haber:BirGün