CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş’ın sınavla avukatlıktan hâkimliğe geçenlerle ilgili çalışma yaptığını, bu çalışmanın çarpıcı sonuçlar ortaya koyduğunu da söyledi.
Gök, “Avukatlıktan hâkimliğe geçen kişilerle ilgili listeleri inceledik. 117 kişi avukat; kimi AKP’nin il yöneticisi, kimi il başkanı, kimi belediye başkanı ya da milletvekili adayı, kimi AKP’li bir yöneticinin oğlu, kızı. Listenin tamamı 117 kişi. Daha çalışmalarımız sürüyor. Onları da kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuştu.
“Türk yargı sistemini partizanlık yaparak etkilediğini” belirterek Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında gensoru önergesi verdiklerini bildiren Gök, Yarkadaş ile TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün, Danıştayın 149. kuruluş yıl dönümü töreninde yaptığı konuşmayı da eleştirdi.
Güngör’ün konuşmasının yargının geldiği noktanın açık göstergesi olduğunu belirten Gök, “Türk milleti adına karar verme makamında olan Danıştay Başkanı’nın saray adına karar verme mertebesine ulaşmasını büyük bir üzüntüyle izledik.” ifadesini kullandı.
“Anlaşılıyor ki Danıştay Başkanı geleceğe dair kariyer planlamaları içindedir. Dün söylediği sözlerin hiçbirinin hukuk devleti açısından kabul edilebilir yanı bulunmamaktadır. Bir Danıştay Başkanı, cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahkemesinin, HSYK’nın üyelerinin belirlenmesinin önünü açan bir anayasa değişiklik teklifini, ‘Kuvvetler ayrılığının daha belirgin hale gelmesidir’ diye açıklayabiliyorsa ya okuduğunu bilmemektedir ya da okuduğun anlamamaktadır.” diyen Gök, Güngör’ün konuşmasıyla suç işlediğini ileri sürdü.
‘EVET CUMHURBAŞKANI İLE ÇAY TOPLADILAR AMA…’
Gök, “Evet Cumhurbaşkanı ile beraber çay topladılar, görüntü verdiler ama insanın bulunduğu makamın saygınlığını koruyacak kadar cesareti yok mudur?” diye sordu.
Göngör’ün, “KHK’lar ve olağanüstü hal ile amaç dışında bir sınırlama getirilmediği” yönündeki ifadelerinin bir hüküm niteliğinde olduğunu öne süren Gök, bunun hâkimlere bir talimat olduğunu belirtti.
Gök, “Danıştay Başkanı suçüstü halindedir. Bütün Danıştay ve idare mahkemeleri üyelerini şaibe altında bırakacak bir söz söylemiştir. Bütün üyeler bu sözün hesabını Danıştay Başkanı’ndan sormalıdır. Böyle bir tablo hukuk devleti açısından büyük bir garabettir. Danıştay Başkanı, Danıştay ve idare mahkemesi üyelerine kendi görüşünü, başkan sıfatıyla empoze etmek suretiyle, ihsası reyde bulunmuştur, suç işlemiştir. Danıştay Başkanı’nın derhal istifa etmesi gerekir. Bu yükü Danıştay, Türk yargısı ve Türkiye taşıyamaz.” değerlendirmesinde bulundu.