Davutoğlu’nun açıklamaları şöyle:
Karşılama, sohbet esnasında gündeme gelen konular, akış bağlamında eminimSayın Bahçeli için de geçerli, son derece güzel bir görüşme oldu.
7 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloda sorumluluklarımızı kendileriyle paylaştım. Bu anlamda olumlu bir atmosfer geçerliydi.
Hükümet kurma bağlamında, dün CHP’yle paylaştığımız usul ve yöntem çerçevesinde, Türkiye’nin bir an önce sağlıklı ve güçlü bir hükümet kurulması gerektiğini vurguladık.
Sayın Bahçeli kendi tutumları bağlamında son derece açık yürekli ve şeffaf bir değerlendirmede bulundu.
Hükümet ortaklığında bulunmama tavrı içinde olduklarını teyit ettiler. 7 Haziran’ı böyle yorumladıklarını söylediler. Bu MHP ve Sayın Bahçeli’nin kendi tutumudur, saygı duyuyoruz.
SORU-CEVAP
İhtiyaç olması halinde görüşülebileceğini söylediniz. Bu durumda Bahçeli, “CHP’yle koalisyon olmazsa görüşürüz” mü dedi. Cumhurbaşkanı konusu gündeme geldi mi?
Olmazsa gibi bir ifade, kendilerinin tutumları çerçevesinde hükümet ortaklığı kurmama ve muhalefette kalma gibi bir yaklaşımları olduğunu ifade ettiler. Bizim hangi partiyle neler yapacağımız konusunda kanaatleri olur da asıl husus budur. Sayın Bahçeli de biz de aynı kanaatteyiz, Türkiye’nin hükümetsiz bırakılmaması lazım.
Cumhurbaşkanlığı konusu gündeme gelmedi. Çözüm süreci konusunda görüş teatisinde bulunduk ama cumhurbaşkanlığı konusu gündeme gelmedi. Beni bu görevle yetkilendirmiş bir makamı tartışmaya sunmam.
Birazcık daha açmanız için, tekrar görüşme ihtiyacının doğması azınlık hükümetine destek için olabilir mi?
Görüşmede olanları en doğru şekilde aktarmak benim görevim. Bir, Sayın Bahçeli hükümet ortaklığına girmeme tutumundan bahsetti. İki, ülkenin hükümetsiz kalmaması ya da yeni bir gelişme olduğunda ya da olmadan tekrar görüşebileceğimizi de teyit ettik. Üç, arkadaşlarımızın temasında da fayda olacağı görüşünde buluştuk.
Bu görüşmemizin özetidir. AK Parti’nin tutumunu soruyorsanız, 7 Haziran’da oluşan tabloyu en doğru şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz.
Bir partiyle koalisyonu kurup protokolü imzalayana kadar her partiyle aynı mesafedeyiz.
“Sürecin ilerleyebilmesi anlamında, yakınlaşma netleşir” demiştiniz. İbre CHP’ye doğru mu yaklaştı?
Siyasetin hiçbir hesaba sığmayan yönü var ki, ülke söz konusu olduğunda tüm liderler daha önceki pozisyonlarını yeniden değerlendirirler. Böyle kritik dönemlerde herkesin her opsiyona açık olması gerekir. MHP’yle de görüşmeye devam edeceğiz.
İstikşafi görüşmelere devam edecek misiniz? Bir de AYM’nin dershaneler kararını nasıl değerlendirirsiniz?
Kendisine de bu çerçeveyi aktardım. Belki CHP’yle mutabık kaldığımız ölçüde değil ama arkadaşlarımızın temas halinde olması ve sürdürmesi yönünde bir irade beyanı oldu. Vaka bu. Bu temasın mahiyetini akan zaman ve şartlar belirler.
AYM kararına gelince. Açıkladığı kararla ilgili gerekçeli bir çerçeve ulaşmış değil. Bu ulaştığı zaman değerlendirmelerimizi yapacağız. Hukuki boşlukları giderecek düzenlemeleri yaparız. Milli Eğitim Bakanımızla görüştüm.
Türkiye’de eğitim politikalarını belirleme hakkı siyasi iradeye aittir. Dış politika, ekonomi politikaları, sosyal devlet politikalarını yönetmek halkın seçtiği hükümetlerin uhdesindeyse, eğitim politikası da halkın seçtiği hükümettedir. Eğitim politikalarının ne olacağına karar verecek erk yürütme erkidir.
Dershaneler üzerinden hem vatandaşlarımızın çektiği çileler, hem de eğitimde test mantığı, hem de bazı başka amaçlarla kullanılması itibariyle karar verecek erk yürütme erkidir.
Eğitim politikalarımızın temel ilkeleriyle gereken karar alınır. Üçüncü bir husus 7 Haziran sonrasında ortaya çıkan tablo, toplumsal yumuşama ve belli ölçülerde hükümet ortaklığı çalışmalarımız sürerken, böyle kararların ortaya çıkması düşündürücüdür. Ama bugünlerde kimse tekrar Türkiye’de yürütme erkinin sorumluluğu taşıdığı konularda farklı kararlar alabileceği gibi bir vehme kapılmamalıdır.
İran’la anlaşmada Türkiye’nin pozisyonu nedir?
5 yıl önce birkaç kez İran’a gitmiş biri olarak keşke bu anlaşma daha önce yapılsaydı, diyorum. Nihai kertede gelinen durum bizim için memnuniyet vericidir. Bölgede tansiyonun düşmesi önemlidir. Kitle imha silahlarına karşıyız, umarız bölgedeki diğer tüm ülkeler de böyle bir tavır ortaya koyar. Ambargoların kalkması olumlu bir gelişmedir. Her zaman Türkiye bölgesel ve küresel barışı destekleyecek adımların yanında olacaktır.