Başbakan Binali Yıldırım, Fethullah Gülen’in kaçırılarak Türkiye’ye teslim edilmesi için ABD’nin eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn ile pazarlık yaptıkları iddiasını reddetti. CNN International televizyonuna konuşan Yıldırım, “Flynn ya da başka biri bize Gülen’in iadesi için güvence vermedi. Muhatabımız ABD hükümetidir” dedi.
Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Türkiye’nin darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Gülen’i İmralı’ya kaçırmak Flynn ile pazarlık yaptığını ve 15 milyon dolar teklif ettiğini öne sürmüştü.
BBC Türkçe’nin aktardığı habere göre; CNN International’dan Fareed Zakaria’nın sorularını yanıtlayan Yıldırım, Fethullah Gülen’in ABD’den sınır dışı edilerek Türkiye’ye iade edilmesi için yürütülen süreçte Washington’a ilettikleri dosyalardaki kanıtların “yeterince güçlü bulunmadığı” iddiasına ise şöyle yanıt verdi:
“ABD, 11 Eylül’de ‘Bu saldırının arkasında El Kaide örgütü var’ dediğinde biz arkasında kimin olduğunu sormadık. Kimse de ABD’ye kanıt sormadı.”
‘FLYNN MUHATABIMIZ DEĞİL’
CNN’den Zakaria, röportaj sırasında Michael Flynn’in daha önce Türkiye hükümetine Gülen’in iade edilmesi çağrısı yapan bir yazı yazdığını hatırlatarak Yıldırım’a şu soruyu yöneltti:
“Flynn Türkiye hükümetiyle beraber çalıştığı için Trump yönetiminin Gülen’i sınır edeceği yönünde bir beklentiniz var mıydı?”
Gülen’in sınırdışı edileceğine ilişkin “hiçbir sinyal almadıkları” için Trump’la ilgili beklentilerinin zamanla azaldığını söyleyen Yıldırım ise, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Flynn ya da başka biri bize Gülen’in iadesi için güvence vermedi. Bizim muhatabımız Flynn değil ABD hükümetidir. İki ülkenin Adalet Bakanlıkları bu konuda iletişim halindeydi ve hâlâ öyleler.”
YILDIRIM: 11 EYLÜL SALDIRILARINDA KİMSE KANIT SORMADI
Röportaj sırasında CNN’den Fareed Zakaria, Washington’daki kaynaklarından Gülen’in iadesi için iletilen dosyalardaki kanıtların yeterince “güçlü” olmadığına ilişkin bilgi aldığını da söyledi.
Zakaria, Washington’da “eğer kanıtlar yeterince güçlü olsalardı Türkiye kamuoyu ile de paylaşılırdı” algısı oluştuğunu belirtti.
Bunun üzerine Yıldırım şöyle yanıt verdi:
“15 Temmuz’da biz bir darbe girişimi yaşadık. Bir benzeri 11 Eylül’de ABD’de yaşandı. ABD saldırıya uğradığında Türkiye ilk yardım öneren ülkeler arasındaydı, Afganistan’a asker yolladı. ABD ‘Bu saldırının arkasında El Kaide var’ dediğinde, kimse ‘Bu konuda elinizde kanıt var mı?’ diye sormadı.”
11 Eylül 2001’de kaçırılan dört uçakla Washington’daki Savunma Bakanlığı’na ve Pensilvanya Shanksville ile New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin ikiz kulelerine düzenlenen saldırılarda 3 bine yakın kişi hayatını kaybetmişti.
Eski ABD Başkanı George W. Bush saldırılardan El Kaide örgütünü sorumlu tutarak Afganistan ve Irak’ı işgal etmişti.
FLYNN’İN AVUKATLARI DA YALANLADI
Cumartesi günü Flynn’in avukatları bir açıklama yaparakpazarlık iddialarını yalanladı.
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğinden yapılan yazılı açıklamada ise “Gülen’in iadesi için hukukun üstünlüğünden başka yollara başvurulacağı iddiaları tamamen yalan, gülünç ve temelsizdir” ifadeleri kullanıldı.
WSJ’nin haberine göre, Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) ajanları geçen yıl Aralık ayı ortalarında New York’ta “21” adlı bir kulüpte, Flynn ve Türkiye hükümetini temsil eden kişiler arasında Fethullah Gülen konusunun görüşüldüğü bir toplantıyla ilgili olarak en az 4 kişinin ifadesini aldı.
Gazete, Flynn ve aynı ismi taşıyan oğlu Michael Flynn’e, Gülen’in kaçırılarak Türkiye hükümetine teslim edilmesi karşılığında ödenebilecek ücretin 15 milyon doları bulabileceğini iddia etti.
‘REZA ZARRAB’ SORUŞTURMASI DA İDDİALARDA
FBI’ın görüştüğü kişilerden biri, bu toplantıda Gülen’in kaçırılıp özel bir uçakla Türkiye’de, şu anda PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kalmakta olduğu İmralı adasındaki özel cezaevine nakledilmesi teklifinin tartışıldığını öne sürdü.
ABD’nin önde gelen yayın kuruluşlarından NBC de, WSJ’deki iddiaları destekleyen bir habere yer verdi.
NBC’deki haberde ek olarak, pazarlıklarda ABD’de İran’a yönelik yaptırımları deldiği suçlamasıyla yargılanmak üzeri tutuklu bulunan “İran asıllı altın tüccarı Reza Zarrab’ın nasıl serbest bırakılabileceğinin” de konuşulduğu iddia edildi.
Robert Mueller söz konusu soruşturmayı, ABD’de geçen yıl yapılan başkanlık seçimleri öncesi Donald Trump’ın kampanya danışmanları ile Rusya arasındaki ilişkiler hakkındaki incelemelerinin bir parçası olarak yürütüyor.