Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, 2009 yılında çıkarılan torba yasaya eklenen bir madde ile askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünün açılmasını köşesine taşıdı.
FETÖ’cü isimlerin yargılandığı davalarda çıkan belgelerin AKP’li isimleri işaret ettiğine dikkat çeken Bursalı, “Meclis’te asla siyasi ayağın araştırmasına izin verilmemesinin nedeni bu” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı’nın “İnsan kendine silahı doğrultur mu, evet doğrultur” başlıklı yazısı şöyle:
“2009’un 26 Haziranında gece yarısı torba yasaya eklenen bir madde ile askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasını öngören yasanın tamamen Fetö ile ilgili olduğunu açıkladı ve araştırılmasını istedi.”
“Çünkü orduya Ergenekon ve Balyoz kumpasları kurulmuş, neredeyse yönetim kademelerindeki tüm subayların mahkemeye çıkarılması ve tutuklanması arka planda programlanmış, bu amaçla özel yetkili mahkemeler kurulmuş, askeri mahkemeler devre dışı bırakılarak, büyük ölçüde Fetö yargıçlarından oluşan mahkemelerinde, yalanlara ve sahtekarlıklarla dayalı sahte belgelerle subayların bertaraf edilmesi programlanmıştı.”
“Bu yasayı AKP hazırladı. Her ne kadar CHP de yasaya ortak edilmeye çalışılsa da.
2009’da AKP Fetö ile inanılmaz bir işbirliği içindeydi. İcraatte ortaktılar. Yapışık ikizler gibi. İstihbarat, emniyet, hukuk vb Fetö’nün yönetimindeydi. Ergenekon ve Balyoz davaları tezgaha konmuş ve Fetö’nün elindeki özel mahkemelerde Ordunun tasfiyesine sıra gelmişti. Gece yarısı eklenen torba yasa maddesiyle kabul ettikleri yasa bu amacı taşıyordu.
Meclis’in iradesi falan.. Meclis’in kabul ettiği yasa eleştirilmez diye bir şey mi var! Kaldı ki bırakın yasayı, Anayasa Mahkemesi’nin bile verdiği kararları tanımadığını açıklayan bir Cumhurbaşkanı ve AKP iktidarı işbaşında hâlâ..
Büyük tutuklamalar bu sayede alıp başını gitti, Erdoğan davaların savcısı olduğunu ilan etti. Zekeriya Öz’e özel zırhlı araba gönderdi.. pardon, bunların Fetö’nün yargı adamaları olduğunu dünya alem yazıp çiziyordu da, iktidar mı bilmiyordu!”
“Cumhurbaşkanı “Zaman zaman yanlış değerlendirmelerle kamuoyuna çıkan” diye tarif ettiği Başbuğ’un, mesela 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra da “Fetö’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılsın” demişti.
Çıkarıldı mı, hayır. Bu konuda Meclis’te yapılan girişimleri reddeden de iktidar oldu. Niye çıkarılmadı, çıkarılmıyor?
Çünkü, AKP’nin Fetö ile büyük bir savaşa girişmesinden sonra, “Orduya ve topluma nasıl kumpas kurulduğu ve Fetö’nün darbe yapabilecek derecede ordu içinde, devlette, poliste, yargıda, iş dünyasında nasıl örgütlenebildiğinin tüm hikayesi” deşilecekti.
Yani 2003- 2014 dönemi AKP – Fetö işbirliği… Bugün Fetö elemanlarının yargılandığı tüm mahkemelerde izlediğimiz olayların ortaya çıkan belgelerin iktidarla yakın ilişkisi var. Gülen’e hayranlıklarını haykıran siyasi şahsiyetler iktidarda görevdeler.
Meclis’te asla siyasi ayağın araştırmasına izin verilmemesinin nedeni bu.
AKP 2009 yasasıyla Fetö’ye Ordu’da temizlik yaparak kendi elemanlarına darbe girişiminde bulunmanın yolunu açtığı apaçık meydanda. Bu yasa neden eleştirilmesin, dokunulmazlığı mı var?”
“Evet var, çünkü bu yasa bir milattır, Ordunun defterinin dürülmesi ve darbecilerin önünün açılmasında.
Tüm subaylar neden yargılandı o zaman, en az 5 yıl içeride yattılar. Fetö ile iktidar kavgası büyüyünce, bu kez Fetö’nün 2013 Aralığından itibaren defterinin dürülmesine başlandı haklı olarak.
İşbirliği ile Ordu zaten tasfiye edilmiş ve AKP’nin arzuladığı düzen kurulmuştu.
AKP, Fetö’yü bu düzenin kurulmasında bir araç olarak kullanmıştı.
Subaylara pardon diyerek ve üç beş kuruş tazminat vererek olayın kapatılabileceği mi sanılıyor.
Başbuğ’a açılan dava gösteriyor ki, bu ortaklaşa kumpasın soruşturulmasından büyük bir korku duyuluyor.
Ama bu davanın bütün geriye dönük hesapların ortaya dökülmesine yardımcı olacak ve iktidara geri tepecek. Çünkü, Meclis’te açılması engellenen soruşturma bu kez savunmalarda dile gelecek.
Bu davaya katılabilecek, siyasi partiler, kişiler vb varsa, hiç beklemesinler..”