Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinin FETÖ iddianamesini, böyle bir örgüt olduğuna dair deliller olmadığı gerekçesiyle reddetti. Kararın Cemaat ile ilgili soruşturmalarda emsal olması durumunda, krize neden olabileceği belirtiliyor.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı FETÖ iddianamesi, 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.
Mahkeme, şüpheli N. K. hakkında FETÖ/PDY isimli silahlı terör örgüt ile bağlantılı ve üyesi olduğunun belirtildiğini, ancak FETÖ/PDY’nin örgüt olduğuna dair resmi bir belgenin bulunmadığını belirtti.
Mahkeme ayrıca sanığın Cemaat’in kripto haberleşme programı olan By Lock’u kullanmasının tek başına delil olarak yeterli olmayacağını, yazışmaların içeriğinin ve kimlerle yazıştığının da tespit edilmesinin gerekli olduğunu söyledi.
İddianamenin iadesi, mahkeme başkanı ve üyelerin oy birliği ile gerçekleşti.
Kararda şu ifadeler kullanıldı:
“1- Şüpheli N. K. hakkında FETÖ/PDY isimli silahlı terör örgüt ile bağlantılı ve üyesi olduğunun belirtilmesine rağmen şüphelinin mensubu bulunduğu iddia edilen FETO/PDY isimli terör örgütünün 3713 sayılı Kanunun1 ve TCK’nın 314. maddelerinde tanımlanan terör örgütü ya da silahlı terör örgütü olduğunu gösterir düzeyde örgütün niteliğinin hiç bir duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesine yönelik olarak bağlantısını ortaya koyacak şekilde;
a-Örgütün kuruluşu, kurucuları,amacı, stratejisi, eylemlerinin neler olduğu,
b-Türkiye’de ve Türkiye dışında, Türk vatandaşları ya da Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşlara karşı, gerçekleştirdiği eylem ve faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı,varsa bu eylem ve faaliyetlerinin nelerden ibaret olduğu,
c-Örgütün kuruluşu, amacı, hakkında alınan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Kararı olup olmadığı, hususlarının ayrıntılı bir şekilde araştırılarak gerektiğinde İçişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlardan belge ve dökümanlarının temin edilmediği,
2- Şüphelinin By Lock kaydının bulunduğunun belirtilmesine rağmen By Lock programı ile ilgili araştırma yapılmadığı, şüphelinin bu programı hangi tarihte kullanmaya başladığı kimlerle ne şekilde görüştüğü ve görüşme içeriklerinin tespit edilmediği,
3-Sanıktan ele geçen dijital cihazlarla ilgili incelemenin yapılması için yazılan müzekkere cevabının beklenmediği anlaşılmakla suçun sübutuna etki edebileceği kesin sayılan bir kanıt toplanmadan iddianame düzenlendiği düşünülerek 5271 sayılı CMK’nın 174/1-b maddesi gereğince iddianamenin iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.”
Kaynak:Oda tv