Türkiye’de medyaya ve gazetecilere yönelik AKP baskısı Batı medyasında gündem oluyor.
New York Times‘tan (NYT) Rod Nordland, Türkiye’nin “Çin’i geçerek en fazla gazeteci hapseden ülke” olduğunu yazıyor. Nordland’ın kaynağı, Gazetecileri Koruma Komitesi.
Cumhuriyet’e, Kürt medyasına ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırıları anlatan NYT muhabiri, “Sınır Tanımayan Gazeteciler”in Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu’ndan alıntıyla, “Artık eleştirel gazetecilik yok, özgür basının yüzde 90’ı doğrudan ya da dolaylı biçimde yok edildi” diyor.
Haberde, “tetikçi” olarak nitelendirilen Cem Küçük’ten alınan görüşlere de yer veriliyor. NYT muhabiri, birçok gazeteci tarafından “hükümet yandaşı” olarak nitelendirildiği hatırlatılan Cem Küçük ile röportaj için telefon açtığında, meslektaşlarının “Ona Saray’dan daha kolay ulaşırsınız” diye şaka yaptıklarını aktarıyor.
Bu yorumu duyunca gülen Küçük, “Hayır, hayır, ben Erdoğan’a çok yakınım” diyor. Cumhurbaşkanlığı çalışanı olduğu iddiasını yalanlayan Küçük, hapse atılan gazeteciler için “hain” ve “terör destekçisi” sıfatlarını kullanıyor.
“Bana ne dedikleri umrumda değil” diyen “tetikçi”, Türkiye’nin genelinde halkın kendisini sevdiğini iddia ediyor ve gazetecilerin tutuklanması için “hak ettiler” diyor.
Cem Küçük, kaynağını açıklamayı reddeden eski New York Times muhabiri Judith Miller ile telefon dinleme ve rüşvet nedeniyle tutuklanan News of the World çalışanlarını örnek göstererek Batı’da da gazetecilerin tutuklandığını savundu.
NYT, haberinde Erdoğan Demirören ile Tayyip Erdoğan arasındaki “ağlamalı” ses kaydını da hatırlatıyor.
“Tetikçi” Küçük, haberin sonunda ise şöyle diyor: “Medyada ben ve benim gibi bazı arkadaşlarım, onlara hükmediyoruz. Mesela ben Hürriyet’e istediğimi yaptırabilirim. Şu anda ülkeyi ve halkı biz yönetiyoruz.”