FETÖ’den iki kez müebbetle ‘tutuksuz’ yargılanan Savcı Murat İnam tarafından Cumhuriyet gazetesine yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 9 aydır tutuklu olan Cumhuriyet çalışanlarının ilk duruşması geçtiğimiz hafta boyunca Çağlayan Adliyesi’nde görüldü.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, verdiği ara kararda
Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku Hakan Kara, Önder Çelik Mustafa Kemal Güngör ve Turhan Günay’ın tahliyesine, Akın Atalay, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 11 Eylül 2017 tarihine erteledi.
HÜSEYİN GÜLERCE TANIK, KADRİ GÜRSEL SANIK!
Mahkeme ayrıca, 11 Eylül’de Silivri Cezaevi yerleşkesinde görülecek duruşmada Hüseyin Gülerce’nin de tanık olarak dinlenmesine karar verdi.
35 yıl boyunca 15 Temmuz’un ardından ‘FETÖ terör örgütü’ olarak yargılanmaya başlanan Gülen Cemaati’nin içinde ve üst düzey görevlerde bulunan Hüseyin Gülerce’nin, yıllarca cemaat tehlikesine karşı toplumu ve AKP iktidarını uyarma görevini yeerine getiren Cumhuriyet çalışanlarının ‘sanık’ olarak yargılandığı davanın tanığı olması tepki çekti.
Davada verilen ara kararın ardından, 28 Nisan 2009 tarihinde CNN Türk canlı yayınında yaşanan bir tartışmanın arşiv görüntüleri yeniden gündeme gedi.
Kadri Gürsel, programda Gülen Cemaatinin farklı bir örgüt olduğunu ve devlete ‘sızdığını’ savunurken, Hüseyin Gülerce ise ‘kristal vazo’ olarak değerlendirdiği Gülen Cemaati’ne yönelik bu suçlamaların ‘çok kaba’ olduğunu savunuyor ve AK Parti ve cemaat iki kristal vazo, bu iki vazoyu çarpıştırmamak lazım’ diyordu.
Cemaati savunan Hüseyin Gülerce’nin tanık, cemaat konusunda uyarıda bulunan Kadri Gürsel’in ise sanık sandalyesine oturtulması, Cumhuriyet davasının nasıl bir zemine oturtulduğunu da gösteriyor.