Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne (GATA) bağlı iken GATA’nın lağvedilmesinin ardından Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne dönüştürülmesinin ardından bu hastanede Başhekim Yardımcısı olarak görevlendirilen Dr. Ali Edizer’in, medeni hukuk, aile düzeni ve kadınlara yönelik sözlerine tepkiler gelmeye devam ediyor.
CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu CHP Sözcüsü Gamze Taşcıer de konuyla ilgili açıklama yaptı. “Devleti 21. yüzyılda tarikatların emrine veren bir iktidarın, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilerletmek için yapabileceği en ufak bir şey yoktur.” diyen Taşçıer, Edizer’in hekim olarak görevine devam etmesinin tüm yurttaşların sağlığı için tehdit olacağına dikkat çekti.
Taşçıer şunları söyledi:
“Alenen nefret suçu işleyen, Menzil tarikatının Sağlık Bakanlığı’nı işgal etmesine duacı olunması gerektiğini söyleyen, sosyal medyasından CHP Genel Başkanı ve İl Başkanı’na hakaretler eden, CHP’lileri üstü kapalı şekilde ölümle tehdit eden, muhalefet partilerinden milletvekillerine ‘köpek’ benzetmeleri yapan bir şahsın başhekim yardımcısı olması rezaletin çok ötesindedir. Medeni Kanun’un ve İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını isteyen, kadınlara ağza alınmayacak hakaretler edip, cariye beklentisi içinde olduğunu yazan ve tepeden tırnağa bir kadın düşmanı olan bu kişinin değil görevde kalması, işlediği nefret suçları nedeniyle yargılanması gerekiyor. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın ölmesi için adeta beklenti içinde olduğunu ifade edebilen bir kişinin hekim olarak hasta bakıyor olması, tüm vatandaşlarımızın sağlığı için tehdittir. Bu kişinin hekimlik yapmasına dahi müsaade edilmemelidir.”
Türkiye’de bakanlıkların tarikatlar tarafından bölüşüldüğünü belirten Taşcıer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“FETÖ’yle sözde mücadele ediyorlar, ama yaptıkları tek şey başka tarikatları onların yerine geçirmek oldu. Devleti 21. yüzyılda tarikatların emrine veren bir iktidarın, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilerletmek için yapabileceği en ufak bir şey yoktur. Bunlar da bu zihniyetteki şahısları buralara atayanlar da aynı yolun yolcusudur. Bu yolun sonu da karanlığın içidir. Bu şahsın şimdi gündem olunca görevden alınması da bu lekeden kimseyi kurtarmaz. Bu aklın buralara getirilmesi skandaldır. Biz bakanlıkta farklı farklı tarikatlar arasında ne çekişmeler olduğunu da çok iyi biliyoruz. Tekrar ve tekrar ifade ediyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır”.