Times gazetesi, “Cihatçılara ilham veren çay ocağı” başlıklı haberinde ‘Türkiye’nin IŞİD ve PKK’ya karşı yeni savaşının çıkış noktasının Adıyaman’daki bir çay ocağı olduğunu’ yazıyor.
Haberde şu ifadelere yer veriliyor:
“Bu çay ocağı, sahibinin kardeşi; 20 yaşındaki Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün Suruç’ta 32 kişinin öldüğü intihar saldırısını gerçekleştirmesinden haftalar önce kapatıldı. Burası aynı zamanda Adıyaman’ın adını IŞİD’in saflarına adam toplayan bir yer olarak çıkardı. İslam Kafe’nin yeni sahibi burayı bir matbaaya dönüştürüyor ve burasının eski sahipleri hakkında konuşmak istemiyor.”
“Ancak karşı kaldırımda çay içen bir grup gençler gördüklerini anlatıyorlar. Köşedeki terzide çalışan Murat, ‘Bazen Cuma namazı için burada 150 kişi olurdu. Bazıları sakallıydı ve tuhaf giysileri vardı’ Bazen oraya giderdik çünkü bedava internet vardı. Bize gerçek İslam’a uymadığımızı söylüyorlardı’ diyor.”
“Buradaki çocuklar, Şubat’ta buradan 15 kişinin IŞİD’e katıldığını söylüyor. İkisi Murat’ın bir arkadaşının komşularıymış. ‘Suriye’ye gittiler, Alman kadınlarla evlendiler. Sonra buraya gelip daha fazla adam toplayıp yine gittiler’ diyor. Adıyaman’dan kaç kişinin IŞİD’e katıldığı belli değil. Belediye başkanı sadece 30 ancak Kürt kökenli muhalif partiye göre bu sayı 800’e yakın.”
“Herkes Suriye’ye giden birini tanıyor. Çoğu bunun nedenleri konusunda hemfikir. Adıyaman’da gençler arasındaki işsizlik oranı, Türkiye ortalamasının iki katı. Bu gençlerin çoğu, son 10 yıl içinde açılan onlarca Kuran kursunda zaman geçiriyor.”
“Adıyaman nüfusunun yüzde 80’i Kürt. Ancak bölgedeki diğer kentlerin aksine burada PKK’ya çok az destek var. Sünni Müslümanların yanı sıra Hristiyanlar ve Aleviler de var burada. Haziran’daki seçimlerden iki gün önce HDP mitinginde dört kişinin ölümüne yol açan bombayı yerleştirmekle suçlanan 19 yaşındaki Orhan Gönder 19 yaşında bir Alevi. Annesi Hatice Gönder, oğlunun nasıl radikal İslamcı olduğunu hala anlayamamış. Annesi, ‘Şiire meraklıydı. Üniversiteye gidip edebiyat okuyacaktı. Bir gün bir rüya gördüğünü söyleyip namaza başladı’ diyor.”
“Orhan sakal bırakmış ve futbol kulübünde yeni arkadaşlar edinmiş. Annesi Orhan’ın arkadaşlarının IŞİD’çi olduğunu öğrenmiş. Orhan ailesini namaz kılmaları için ikna etmeye çalışmış. 10 ay sonra da ortadan kaybolmuş. Annesi, ‘2,5 ay sonra beni aradı. Nerede olduğunu söylemedi. Ama polis sinyallerini takip ediyormuş’ diyor.
“Hatice Gönder’in durumundaki annelerin birçoğu oğullarının nereye gittiğini söylemek istemiyor. YPG saflarına savaşıp ölenlerin kentte kahraman olarak gömülmüş. Ama çocukları IŞİD’e katılan aileler sessiz. Hatice Gönder, oğlunu son kez Ankara’da hapishanede camın arkasında görmüş. ‘Ağlıyordu. O daha çocuk. Neden benim oğlumu seçtiler. Bence hem Kürt hem Alevi olduğu için. Çünkü aramızda sorun yaratmak istiyorlar’ diye konuşuyor.”
BBC