TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun asıl raporuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yaptığı adalet yürüyüşü sırasında yapılan eklemelerde CHP’nin FETÖ’yle amaç birliği içinde olduğu, CHP’nin FETÖ’yü darbe yapma konusunda cesaretlendirdiği yönünde ağır suçlamalar eklendi. Rapora yapılan eklemede, “15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve FETÖ’yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan anamuhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır” ifadeleri yer aldı. TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun geçtiğimiz Mayıs ayında taslak raporu açıklamasının ardından başta Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar ve MİT’in FETÖ yapılanmasıyla ilgili önemli raporu olmak üzere pek çok bilgi ve belgenin asıl rapora ekleneceği açıklanmıştı. Taslak raporda darbenin siyasi ayağının kimlerden oluştuğu ve FETÖ siyaset ilişkisi konusunda kamuoyunda merak edilen soruların cevaplarının olmaması tartışma yaratmıştı. Edinilen bilgiye göre taslak rapora komisyona son anda ulaşan önemli belge, bilgi ve yanıtlar eklenirken, raporun “Darbe Girişiminin ve Darbe Girişimine Karşı Alınan Tedbirlerin Etkileri” başlıklı ana bölümün altında yer alan “2.3.3 Siyaset” alt başlığına kapsamlı bir ekleme yapıldı. Taslak raporda yalnızca üç paragraftan oluşan söz konusu bölümde siyasi partilerin darbe karşıtı duruşları anlatılarak, darbeye karşı alınan ortak tavıra yönelik örnekler veriliyordu. Söz konusu bölümde Yenikapı mitingi anlatılarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin karşılıklı olarak birbirleri haklarındaki suçlamaları geri çektikleri belirtiliyordu.
Çok ağır suçlamalar
Asıl raporda ilgili bölüm aynen kalırken, “Ancak bazı siyasi partilerin özellikle Anamuhalefet Partisinin (CHP) FETÖ’ye karşı tutumunun tutarsız ve çelişkilerle dolu olduğuna dair bir parantez açmakta fayda bulunmaktadır” ifadesi kullanılarak CHP’ye yönelik çok ağır suçlamaların yapıldığı bir ekleme yapılması dikkat çekti. Söz konusu bölümde yapılan eklemede CHP’ye çok ağır suçlamalar yöneltilmesi ve adeta darbenin siyasi ayağı olarak CHP gösterildi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yaptığı adalet yürüyüşü sırasında asıl rapora eklenen bölümler şöyle:
-CHP FETÖ’yü darbeye cesaretlendirdi: Her ne kadar 15 Temmuz darbe girişiminin hemen akabinde CHP, FETÖ’yle mücadele bağlamında bazı olumlu, uzlaşmacı ve işbirliğine açık mesajlar vermiş olsa da, ilerleyen süreçte bu tavrı değişim göstermiştir. (…) Anamuhalefet partisinin (CHP) FETÖ’nün siyasi emellerine hizmet eden tutum ve davranışları 15 Temmuz darbesine giden süreçte FETÖ/ PDY terör örgütünü cesaretlendirici bir nitelik taşımıştır. CHP ile FETÖ amaç birliği içinde Anamuhalefet partisi liderinin FETÖ’nün bir terör ve suç örgütü olduğu ortaya çıktığı 17/25 Aralık 2013 darbe girişiminden sonra bu örgütle sıkı bir amaç birliği içine girdiği gözlemlenmiştir. Anılan partinin lideri, özellikle 2014 mahalli seçimleri, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimleri kampanyaları süresince FETÖ’nün sağladığı görsel ve işitsel malzemelerle siyasi propaganda yapmış, siyasi rakiplerini montaj örgüt tapeleriyle yıpratmaya, hatta örgütle amaç birliği içine girerek siyasetten tasfiye etmeye bir strateji dâhilinde gayret sarf etmiştir. Anamuhalefet partisinin lider ve yöneticileri bir suç örgütü olduğu ortaya çıkmış olan FETÖ’yle böylesine iltisaklar ve meşru siyaset açısından hukuk dışı, kabul edilemez irtibatlar geliştirirken, hem siyasi rakipleri tarafından, hem devlet organları tarafından, hem de kendi partisinin yöneticileri tarafından (Örneğin Prof. Birgül Ayman Güler-CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi) defalarca uyarılmıştır.
-CHP FETÖ’ye sahip çıktı: Yenikapı mitingine katılan CHP lideri partiler arasında oluşan birlik ve dayanışma ruhuna katkı verirken, bir süre sonra FETÖ/PDY ilişkileri nedeniyle haklarında soruşturma ve kovuşturma başlatılan şüpheli ve sanıkları himayeye yönelik söylemleri ile birlik ve beraberliği bozucu davranışlar göstermeye başlamıştır.
-‘Kontrollü darbe’ söylemi FETÖ kaynaklı: Komisyon çalışmalarımız sürecinde 15 Temmuz’un FETÖ’nün darbe girişimi olduğu gerçekliği kabul edilip, “darbe girişiminin bütünüyle seneryo olduğu” iddiaları reddedildiği halde rapor yazım sürecinde CHP Genel Başkanı, FETÖ/PDY’nin söylemleriyle örtüşür biçimde “kontrollü darbe”den söz etmeye başlamıştır. CHP liderinin özellikle 17/25 Aralık’tan sonra FETÖ’yle senkronize davranışlar sergilemesinin, söylem birliği içine girmesinin, FETÖ’nün servis ettiği hukuk dışı malzemeleri kullanmasının, 15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve FETÖ’yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan anamuhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır