Türkiye’de ‘evrim teorisinin’ lise eğitim müfredatından kaldırılması ABD ve dünya basınında geniş yankı buldu. Çok sayıda uluslararası gazete, TV, yayın kuruluşu, STK ve bilimsel kuruluş kararı eleştirdi.
Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre Türkiye’de çocukların evrim teorisini ancak üniversitede eğitimleri sırasında öğrenebileceklerine dikkat çekilirken, Türkiye’nin kurucu değerleri ve laik yapısından uzaklaştırıldığı yorumları yapıldı.
Amerikan Ulusal Bilim ve Eğitim Merkezi (National Center for Science and Education) alınan karar sonrasında yaptığı yazılı açıklamada, evrim öğretiminin İslamcı köktenci grupların ve politikacıların gayretleri nedeniyle periyodik olarak tartışmalı hale getirildiğini belirterek, “Evrim teorisi Türkiye’de yok oldu” ifadesini kullandı.
‘TÜRKİYE EĞİTİM SİSTEMİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERLE DAHA MUHAFAZAKARLAŞTIRILIYOR’
CNN, ilk kez halk oyuyla seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Türkiye’yi daha muhafazakar hale getirme konusunda adımlarını eğitim sistemindeki yaptıkları değişikliklerle gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Newsweek dergisi, evrim teorisinin müfredattan kaldırılması sonrasında, ‘Türkiye’de eğitimin’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve muhalifleri arasında ‘savaş alanına’ dönüştüğünü öne sürdü. Dergi, Darwin’in evrim teorisinin lise eğitim müfredatından kaldırılmasının bu savaşı daha da körüklediği kaydetti.
‘EVRİM TEORİSİNE EN FAZLA KARŞI ÇIKAN ÜLKELER SUUDİ ARABİSTAN VE TÜRKİYE’
Newsweek, evrim teorisinin dünyada çoğunlukla Müslüman olan ülkelerde tartışıldığını, 2011 yılında yapılan evrim teorisi karşıtlığıyla ilgili bir araştırma sonuçlarına göre, Darwin’in evrim teorisine en fazla karşı çıkılan ülkenin yüzde 75 oranla Suudi Arabistan olduğu bu ülkeyi de yüzde 60 oranla Türkiye’nin izlediği belirtti.
Dergi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yapılan eleştirilerde, “79 milyonluk bir ülkede giderek daha İslamcı ve otoriter bir yönetm sistemi uygulamaya teşvik etmekle suçlandığını “ yazdı.
Yorumlarda Erdoğan’ın eğitim sisteminin gençleri “dindar nesiller” yetiştirmek adına imam hatip okullarına kaydolmaya yönlendirdiği kaydedildi. Erdoğan ve AKP hükümetinin dini çalışmalarını yoğunluklu bir şekilde arttırdığı öne sürüldü.
‘KARARA BÜYÜK TEPKİ’
New York Times, ‘Türkiye’de eğitim müfredatından evrim teorisinin kaldırılması laikleri kızdırdı’ başlığıyla verdiği haberde çeşitli eleştiri ve görüşlere de yer verdi.
Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümetinin, ‘ülkenin laik yapısına karşı başlattığı girişimler’ çerçevesinde son olarak evrim kavramını lise müfredatından kaldırmakla çok şiddetli bir şekilde eleştirildiğini kaydetti.
Gazetede geniş bir şekilde yer alan konuyla ilgili haberde, geçen hafta yetkililer tarafından yapılan resmi açıklamada, Eylül ayından itibaren başlayarak ders kitaplarında evrimle ilgili bölümlerin kaldırılacağının duyurulması sonrasında laik Türkler’in bu karara büyük tepki gösterdiği belirtildi.
‘MÜFREDATTA ATATÜRK AZALDI İSLAM ARTTI’
New York Times, muhafazakar bir Müslüman olarak tanımladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1923 yılında laik bir anlayışla kurulan ülkenin ‘laik çizgisini değiştirme çabaları’ konusunda endişelerin giderek derinleştiğini belirtti.
Gazete haberinde laik bir öğretmen birliği olarak tanımladığı Eğitim-Sen başkanı Feray Aytekin Aydoğan’ın, “laik ve bilimsel eğitiminin son kırıntıları kaldırıldı” sözlerine de yer verdi.
New York Times, bazı analistlerin görüşlerine dayandırdığı haberinde, son beş yılda Erdoğan hükümetinin müfredatta İslam’a olan referanslarını artırdığını, Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerine atıfta bulunan bazı referansları da müfredattan kaldırdığını kaydetti. Ayrıca, Erdoğan’ın imam hatip liseleri olarak bilinen dini okulların sayısını artırdığı ve dindar bir genç Türk kuşağını yetiştirme çabasında olduğu yorumu yapıldı.
‘TÜRKİYE’NİN İKİNCİ BİR İRAN’A DÖNÜŞME İHTİMALİ YOK’
New York Times, konuyla ilgili haberinde 1979 İslam Devrimi’nin gerçekleştiği İran’la Türkiye’yi de kıyasladı. Gazete, Türkiye’nin ikinci bir İran’a dönüşme ihtimali olmadığının altını çizdi. Gerekçesini de şöyle açıkladı:
“Türkiye’nin ikinci bir İran’a dönüşme ihtimali bulunmuyor. Ülkenin laiklikle olan sıkıntılı ilişkisi Erdoğan’ın göreve başlamasından önce de vardı. Teknik olarak Türkiye’de cami ve devlet, Atatürk’ün günlerinde bile asla tamamen ayrılmadı. Bunu yapmak yerine din devletin kontrolü altına alındı. İslam düşüncesini meşrulaştırma süreci kısmen 1980’de darbe yapılarak iktidara gelen ve komünizme karşı potansiyel bir tampon vazifesi olarak görülen Kenan Evren’in yönetimi sırasında başladı. Erdoğan’ın AK Partisi İslamcılarla kafaları karıştıran bir ilişkide. AK Partililer şeriat yönetimi taraftarı olmak yerine kendilerini muhafazakar olarak tanımlamayı tercih ediyorlar.”