Elazığ’da dün gece başlayan yağmurun ardından depremzedelerin çadırlarını su bastığı bildirildi. Çadırların kullanılamaz hale geldiği Ataşehir Mahallesi’nde odunlar da ıslandı.
Elazığ’da gerçekleşin depremin üzerinden 1 hafta geçti, dün gece başlayan yağmurla birlikte çadır kentleri su bastı.
Evrensel’den Samim Kerem Sayın, Berfin Güler ve Murat Uysal’ın haberine göre, çadırların kullanılamaz hale geldiği Ataşehir Mahallesi’nde odunlar ıslandığı için ısınma problemi de yaşanıyor.
Ataşehir Mahallesindeki çadır kentte ailesiyle birlikte kalan Abdullah Kolkıran, çadırı su bastığı için çocuklarını başka bir yere götürmek zorunda olduğunu anlattı. Akrabalarıyla birlikte çadırda kaldığını anlatan Kolkıran, “Benim 7 yaşında engelli çocuğum var. Bacanağımın hanımı kanser hastası, ne yapacağız? Battaniyeler döşekler hep şu içinde bunlarda nasıl insan kalacak?” dedi. “Resmen belediye sınıfta kaldı. Buraya çadır kuruyorsun ama kurduğun zaman bir alt yapı yap” diyen Kolkıran, ne yapacaklarını ve kime danışacaklarını bilmediklerini belirtti.
Ataşehir Mahallesindeki çadır kentte kalan bir diğer depremzede Suna Bilekli, kendilerine çadır verilmediğini ve komşularının çadırında kaldıklarını söyledi. “Çadırlarda kimsede kalmadı soba yok, içi soğuk, gelip bakan bile yok o yüzden kullanamıyoruz” diyen Bilekli çadırlarda sobanın da olmadığını imkanı olanların kendilerinin soba aldığını anlattı. Çadırların hiçbirinin kullanılacak durumda olmadığını belirten Bilekli “Her hangi bir bilgilendirme yapılmadı. Sabah fotoğraflar çekildi, kim çekti niye çekti, onu bile bilmiyoruz, taşıyalım diyoruz ama nereye taşıyacağız bilmiyoruz” dedi.
Habere göre, merkeze bağlı Salıbaba mahallesinde de aynı problem var. Depremzede Murat Demir ve ailesi geceyi ayakta bekleyerek geçirdiklerini söyledi. Demir, “Çocukların giyecekleri kalmadı. Yetkililerden herhangi bir açıklama yok, yetkiyi muhtara vermişler ama muhtarımız da ayrımcılık yapıyor” diye konuştu. Emine Demir de, “Sobayı ısıtmaya çalışıyoruz. Odunlar hep ıslandı, kömürü kurutmaya çalışıyoruz” dedi.