Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın her asırda yeni ve köklü bir değişim yaşadığını belirterek, “Birinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulmaya çalışılan yeni dünya düzeninde, Türk Milletine ve devletine yer verilmemişti. İstiklal Harbimizi zaferle sonuçlandırmamızın ardından Lozan’da varılan mutabakat, kabul edebileceklerimizin asgarisini oluşturuyordu” diye konuştu. Barış Pınarı Harekatı’na ilişkin de konuşan Erdoğan, ”120 saatin artık büyük bir bölümü sona erdi. Yarın Rusya, Soçi seyahatimiz var. Bu seyahatte Sayın Putin ile bu süreci ele alacak, ondan sonra da atılması gereken adımları atmış olacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde “Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar” ana temasıyla düzenlenen TRT World Forum 2019’da katılımcılara hitap etti.
LOZAN’DA ASGARİYİ ALABİLDİK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın, aşağı yukarı her asırda yeni ve köklü bir değişim yaşadığını, bu değişimin bir tarafında büyük yıkımların, acıların, zulümlerin, adaletsizliklerin olduğunu dile getirerek, diğer tarafında ise yeni bir inşa, yeni bir yükseliş, yeni bir refah düzeni bulunduğunu söyledi.
Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak kesintisiz bir süreç izleyen bu dönemin en kritik aşamalarından birinin yaklaşık bir asır önce yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, “Birinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulmaya çalışılan yeni dünya düzeninde, Türk Milletine ve devletine yer verilmemişti. Anadolu’nun içinde küçük bir alana sıkıştırılan; siyasi, ekonomik ve askeri olarak tam manasıyla bitirilmiş bir devletçiği, bize adeta bahşetmişlerdi. Millet olarak bu zilleti elbette kabul etmedik. İstiklal Harbimizi zaferle sonuçlandırmamızın ardından Lozan’da varılan mutabakat, kabul edebileceklerimizin asgarisini oluşturuyordu. Öyle ki, Samsun, Erzurum, Sivas ve Ankara hattında şekillenen istiklal mücadelemizin hedefi olan Misak-ı Milli sınırlarımızdan dahi ciddi fedakarlık yaparak bu neticeye ulaşmıştık. Hiç şüphesiz, bu tür esneklikleri dönemin şartları içinde düşünmek, değerlendirmek, yargılamak gerekir. Bunu yapacak olan da tarihçilerdir. Bugün bize düşen görev; milletimizin Anadolu’daki bin yıllık varlığına ve gücüne uygun şekilde yeni hedefler, yeni vizyonlar ortaya koyarak yolumuza devam etmektir” ifadelerini kullandı.
”HAREKATI PROTESTO EDENLER, TERÖRE DESTEK VERİYOR”
‘Küresel düzeyde bunalımların yaşandığı böylesi bir dönemde meseleleri bir araya gelerek konuşabilmeyi ve çözüm önerileri üretebilmeyi gerçekten önemsiyorum. Daha önce katılacaklarını bildirdikleri halde Barış Pınarı Harekatı’nı gerekçe göstererek programlarını iptal edenler aslında bu büyük fırsatı kaçırmışlardır. Türkiye’nin başlattığı harekatı protesto amacıyla konuşma yapmaktan vazgeçenlerin demokrasiyi hazmedemediklerini düşünüyorum ve terör örgütlerine de destek verdiklerini düşünüyorum. Bu tiplerin teröre karşı olduklarını hiçbir yerde anlatmalarına gerek yok.
”TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MASAYA OTURMAYIZ”
Hiçbir zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak 17-18 yıllık görev süremizde biz terör örgütleriyle masaya oturmadık, oturmayız ve oturmayacağız. Aynı şekilde teröristlerle masaya oturmadık oturmuyoruz ve oturmayacağız. Şu anda Kuzey Suriye’de, eğer 30 bin TIR Irak üzerinden silah, mühimmat, araç-gereç buraya sokuluyorsa, acaba bu ‘ben dünyanın en güçlüsüyüm’ diyenler bunu neyle izah edecekler, bunu hangi demokratik anlayışla izah edecekler? Bu demokrasinin neresinde yazıyor bunu bize söylesinler. Yok. Susuyorlar. Ama biz susmayacağız.
”BU TERÖR ÖRGÜTLERİ NATO’YA ÜYE OLDU DA BİZİM Mİ HABERİMİZ OLMADI?”
Tüm Batı, teröristlerin yanında yer aldı ve hepsi birlikte bize saldırdılar. NATO ülkeleri dahil, Avrupa Birliği ülkeleri dahil hepsi. Hani siz terörizme karşıydınız, hani siz teröre karşıydınız, yahu ne zamandan beri siz terörle beraber hareket etmeye başladınız? Bu terör örgütleri NATO’ya üye oldu da bizim mi haberimiz olmadı? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır. Türkiye ile empati yapmak yerine başımızdaki terör ve sığınmacı sorunlarının ilanihaye bizimle sınırlı kalacağını düşünenler, fena halde yanılıyorlar. Biz Türkiye’yiz. Çünkü biz inşa etmek yaşatmak gönül yapmak üzerine kurulu medeniyeti ihya etmenin peşindeyiz. Gelin Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, küresel sistemin lokomotif kuruluşlarını yeniden yapılandıralım diyoruz. Dünyayı 5 daimi ülkenin bir tanesinin iki dudağı arasına mahkum etmek insani değildir. Dünya 1. Dünya Savaşı sonrası dünya değil. Bu reformun yapılması lazım.
BARIŞ PINARI HAREKATI
120 saatlik bir ara durumu var. 120 saatin artık büyük bir bölümü sona erdi. Yarın Rusya, Soçi seyahatimiz var. Bu seyahatte Sayın Putin ile bu süreci ele alacak, ondan sonra da atılması gereken adımları inşallah atmış olacağız.”