Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya ziyareti sonrası Türkiye’ye dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, seçilmiş belediye başkanları yerine yeni kayyım atamalarının yapılacağının sinyalini verdi.
Erdoğan, “Muhalefetin terörle mücadele diye bir derdi yok. Terörle mücadele şu anda sadece Cumhur İttifakı’nın verdiği bir mücadeledir. Burada biz yanımızda sadece MHP’yi bulduk. Bunun dışında herhangi bir siyasi terörle mücadelede bizim yanımızda yer almadı. Malum; üç tane teröre bulaşmış belediye başkanını idari bir kararla görevden aldık. Bunların dışında göreceksiniz, Meclis açıldığı andan itibaren bu noktada önümüzde birçok dosya var. Ondan sonra da Meclis gereken kararını verecektir. Bunlar bizim duygusal olarak vereceğimiz kararlar değil. Yargı verecek kararları” diye konuştu.
Erdoğan, İdlib konusunda ise şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Putin bu konuda birlikte bir dayanışmanın gerektiğinden bahsetti. Onun da özellikle söylediği şey şu; ‘Biz burada dostumuz Türkiye’nin ve bu gözetleme kulelerinin çevresinde görev yapan Türk askerlerinin zarar görmesini istemiyoruz.’ Beraber çalışmanın devam ettirilmesi şarttır…. 12 gözlem noktamız İdlib’de çok önemli bir vazife icra ediyor. 16 Eylül’de Ankara’da yapacağımız Üçlü Zirve’de bu konuları da Sayın Putin ve Sayın Ruhani ile ele alacağız.”
SU-57 F-35’LERE ALTERNATİF OLUR MU?
Erdoğan, Su-57 uçaklarının F-35’lere alternatif olup olmayacağı sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Niye olmasın? Boşuna gelmedik buraya… Bir defa şunun bilinmesi lazım; biz hiçbir zaman kendi bağımsızlık mücadelemizi birilerinin dudaklarının arasına bırakamayız. Bu bağımsızlık mücadelemiz için uçak olsun, çeşitli savunma sistemleri olsun, helikopter olsun, bugüne kadar biz bunların teminini yaptık. Burada eğer ABD bizimle ilgili kararını verirse, bir defa buradaki 8-9 ülkenin her birine uçak başına nereden bakarsanız bakın 8-9 milyon dolar maliyet bindiriyor. Bunu da tabii kendilerinin düşünmesi lazım. Biz şu anda beklemedeyiz. Nihai kararlarını bekliyoruz. Onların nihai kararını da öğrendikten sonra adımlarımızı atacağız.”
ABD ile güvenli bölge mutabakatı konusunda ise Erdoğan şu sözleri kaydetti:
‘SINIRDA HER AN HER ŞEYİ YAPABİLECEK DURUMDAYIZ’
“Fırat’ın doğusu konusu özellikle Sayın Trump’ın çok iddialı bir çıkışıydı. Fakat o iddialı çıkıştan sonra maalesef Trump bu işin üzerinde duramadı. Hep Obama’ya yüklendi; yani ‘biz bu bedeli onlardan dolayı ödüyoruz’ dedi. Tamam da onlar geçti, şimdi sıra sende, ne yapacaksan yap. Ama yapamadı. Adamlarını gönderdi, bizim arkadaşlarla görüşmeler oldu. Bütün bu görüşmelerden sonra en sonunda onlar Obama’nın söylediği 20 milin dışında bir teklifle arkadaşlarımızın karşısına geldiler. Yani derinliği daha da daralttılar. Şu anda bu süreç bir şekilde işliyor ama biz tabii asla rehavete kapılıp da hazırlıklarımızı bir kenara koymadık. Bütün personel, zırhlı taşıyıcılarımız hepsi sınırda. Yani her an her şeyi yapabilecek durumdayız. ABD, DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle terör örgütü PYD-YPG ile kurduğu ilişkisine son vermeli, bu örgüte meşruiyet kazandıracak ve alan açacak adımlardan kaçınmalıdır.”
Erdoğan, THK uçaklarının durumu üzerinden yapılan tartışmalar hakkında şu ifadeleri kullandı:
‘THK’NIN ARKASINDA CHP VAR’
“Şu anda bir olay daha çıktı ortaya; Türk Hava Kurumu meselesi. THK’nın arkasında kim var? CHP’li milletvekili. Onun arkasında CHP. Bunu savunuyorlar ve ‘Bakanlık neden THK ile çalışmıyor’ diyorlar. Yahu bu adam zaten mezarlığa dönüştürmüş THK’yı. Oradaki uçakların motorları, pervaneleri yok. Şimdi büyük ihtimalle şurada birkaç gün içerisinde orayı da masaya yatıracağız.”