Saray’daki törenle birlikte yargı tarafsızlığının bir kez daha bozulduğunu dile getiren Tanrıkulu, “Adli Yıl açılışlarında sadece yargının kurumları konuşur, devletin kurumları dinler” ifadelerini kullandı.
ADALET İÇİN HUKUKÇULAR: YARGININ YÜRÜTMEYE TESLİM EDİLME TÖRENİ
Adalet için Hukukçular da Saray’daki törenle ilgili olarak ‘OHAL Gölgesinde Yeni Adli Yıl’ başlıklı bir açıklama yapıldı. Açıklamada Erdoğan’ın ayakta alkışlanması eleştirilerek, “Yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanının sarayında yapılan törende hakim ve savcıların Recep Tayyip Erdoğan’ı ayakta alkışlamaları adli yıl açılış töreninin, yargının yürütmeye teslim edilme törenine dönüşmesi sonucunu doğurmuştur” denildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yargıtay ve Danıştay’ın bugün yapılan Adli Yıl açılış töreninin Kaçak Saray’da yapılmasına engel olmak yerine destek olması yurttaşların adalet arayışına verdiği yanıt niteliğindedir. Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı gibi en temel ilkelerin bizzat Yargı kurumlarının başındaki isimler tarafından yok edilmesi bizler açısından sessizlik ile karşılanabilecek bir durum değildir. Yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanının sarayında yapılan törende hakim ve savcıların Recep Tayyip Erdoğan’ı ayakta alkışlamaları adli yıl açılış töreninin, yargının yürütmeye teslim edilme törenine dönüşmesi sonucunu doğurmuştur.
Ülkenin başına gelen bütün felaketlerin siyasi sorumlusu konumundaki AKP/Saray rejimi, 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirmek için elinden geleni yapmakta, KHK’lar eliyle muhalefetin tümüne sopa göstermekten geri kalmamaktadır. Darbe girişimi sonrasında yaşanan insan onuruna aykırı işkence ve kötü muamele görüntüleri, OHAL ilanı sonrasında yayınlanan KHK’larla avukat görüşmelerinin 5 güne kadar engellenmesi, gözaltı sürelerinin 30 güne kadar uzatılması, cezaevlerinde avukat görüşmelerinin kayda alınarak görevli nezaretinde yapılması siyasi iktidarın yurttaşların savunma hakkını yok etmeye kararlı olduğu ve bunun darbe soruşturmasıyla da sınırlı olmadığı ortaya koymuştur.
Yıllardır cemaatin ve siyasi iktidarın yargıya müdahalelerine karşı mücadele eden Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) kapatılmış, YARSAV ve Yargıçlar Sendikası üyesi olan, solcu ve demokrat kimliğiyle bilinen hakimler meslekten ihraç edilmiştir. Birçok muhalif yurttaş cadı avına dönüşen operasyonlarda gerekçe gösterilmeden işten atılmış veya açığa alınmıştır.
OHAL gerekçesiyle yaratılan bu hukuksuzluk ve keyfiliklere karşı savunma örgütleri olan barolar sessiz kalırken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu “devletinin yanında olduğunu” ilan etmiştir. Türkiye Barolar Birliği ve Başkanı’nın yıllardır uyguladığı “bizden olan ve olmayan meslektaş” politikası geçtiğimiz adli yılda kendisini Tahir Elçi cinayetinde bir kez daha kanıtlamıştır. Bu tavır bugün ise bir başka boyuta geçip Saray rejiminin çıkarları doğrultusunda hareket etme, söylem üretme ve pozisyon alma çabasına evrilmiştir. Daha düne kadar “ne istediler de vermedik” diyenlerden demokrasi kahramanı yaratamayacaklar, haklı ve onurlu muhalefeti ise sindiremeyeceklerdir.
Adalet İçin Hukukçular yeni adli yılın aynı zamanda adil bir yıl olması için bütün gücüyle mücadele etmeye devam edecektir.”
Kaynak:Cumhuriyet