AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın masasında üç başlık duruyor.
Birincisi, seçim yenilgisi ve ekonomik krizle birlikte ortaya çıkan kabine değişikliği ve örgütte revizyon. İkincisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde değişiklik. Üçüncüsü ise yeni parti girişimlerine karşı mücadele.
BirGün’den Yaşar Aydın’ın haberine göre; yapılan açıklamalara ve Ankara’dan edinilen bilgilere bakıldığında Erdoğan’ın çözmeye çalışacağı ilk başlık yeni parti girişimi.
Babacan, Gül ya da Davutoğlu AKP’nin 18 yıllık tarihinde ilk istifa ya da ayrılık değil. Hatta partileşenler bile oldu. ‘Bu sefer başka’ diyor eski bir parti yöneticisi. Gerekçesini de sadece isimlerin güçlü olmasına bağlamıyor. “Daha önce de partiden önemli isimler ayrıldı. Hatta Gül ile sorunlar da yaşandı. Ama bu sorunlar AKP ve Erdoğan yukarıya doğru çıkarken yaşandığı için çözüldü. Şimdi durum çok farklı” diyor.
Tüm partiye egemen olan endişe Erdoğan’ı da sarmış durumda. O kadar endişeli ki parti içerisinde yeni küskünler oluşmaması için değişim bile yapamıyor. Daha inandırıcı bir projeyle örgütünün karşısına çıkmak zorunda olduğunu biliyor.
Daha önce parti içerisinde çıkan çatlak sesler neredeyse duyulmayacak kadar kısıktı. Şimdi ise Erdoğan’ın her lafına yanıt veren daha cesaretli bir itiraz yükseliyor.
Hem parti içerisinde kalan Davutoğlu hem de dışarıdan partiyi sarmalamaya çalışan Gül-Babacan ekibi Erdoğan’ın zayıfladığının farkında. Hem örgütle hem de milletvekilleri ile herkesin gözü önünde görüşme trafiği işletiyorlar. Milletvekillerinin kendini saklama gereği duymaması ise parti içerisinde bir başka önemli değişim.
Erdoğan’ın en küçük ilçeye kadar örgütü mercek altına alması, o örgütlerle ilgili raporlar istemesi çok rastlanır bir şey değil. Üstelik sadece il başkanlarının raporlarıyla yetinmediğini de biliyoruz.
‘Yeni partiden çok mu endişeli’ diye sorulan bir milletvekili meselenin tak başına yeni partinin alacağı oyla ilgili olmadığını söylüyor. Eski vekil, “Kuşkusuz yeni girişim öncekilerden daha güçlü. Ama yüzde kaç oy olacağından bağımsız bir şey var. Bırakın parti kurmayı ayrılan her üye bizi MHP’ye daha mecbur bırakıyor. Asıl sıkıntı burada” diyor.
Anlaşılan o ki iktidar için yüzde 50’ye ihtiyaç duyulan yeni sistem muhalefetten çok Erdoğan’ın ayağına dolanmış durumda.
BirGün’ün Ankara’da görüştüğü AKP’li isimlere göre Erdoğan’ın diğer iki madde için adım atması örgütte sorunları en aza indirmesiyle mümkün olacak.
Örgüt içerisinde zayıflarken, çözülme emareleri varken ne kabine ne de sistem değişikliğine dair bir adım atma şansı yok. O yüzden eylülde kabine ekimde ise sistem revizyonu beklentisi içerisinde olanların biraz daha beklemesi gerekecek.
AKP 18 yıl sonra hâkim olamadığı bir örgüte dönüştü. Bu durum Erdoğan’ın, hiç yaşamadığı bir deneyim olacak.