Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) iddiasıyla ilgili hazırladığı ve mahkemece kabul edilen ‘Çatı İddianamesi’nde yer alan gizli tanığın itirafları yapılan yasa dışı dinlemeleri ortaya koyuyor. Milli Güvenlik Kurulu’ndan, Cumhurbaşkanı’na birçok kurum ve kişinin dinlendiğini itiraf eden gizle tanık ‘Fırtına’, ses tapelerini çözerken dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ‘Diken’, dönemin Başbakanı Erdoğan’ı ‘Ozan’ şeklinde yazdığını söyledi.
İtiraflarında Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde çalıştığı anlaşılan Gizli tanık ‘Fırtına’, dönemin siyasileri dışında, emniyet ve askeri birçok yetkilinin dinlendiğini, bazı kişilerin takip edilip şantaj için gizli kamera görüntüleri alındığını anlatıyor. Gizli tanığın 3 sayfalık ifadesinde geçmiş dönemde gündeme gelen bazı olaylar da yer buluyor.
BEŞİR ATALAY’IN CEBİNE ‘SEN ŞİASIN’ YAZILI NOT BIRAKILDI
Dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın makam odasına dinleme cihazı yerleştirilip dinlendiğini, ortam dinlemesi yolu ile elde edilen kayıtların çözümünde görev aldığını anlatan gizli tanık ‘Fırtına’, cemaatin Beşir Atalay’a Şia ve İrancı gözü ile baktığını, bir gezi sırasında cebine ‘Sen Şiasın’ şeklinde not bıraktıklarını, buna bakanın çok kızdığını, makam odasında bağırıp çağırdığını, ses kaydından bu duruma şahit olduğunu anlattı.
Dinlemeler sırasında kaymakamlar kararnamesinin ile ilgili konuşmaların çözümünü yapıp verdiğini, Beşir Atalay’ın cemaatçi olmayanları atamaya çalıştığını belirten gizli tanık, “İçişleri Bakanının odasına gelip gidenlerin ses kayıtlarını iki yıl kadar çözdüm. Dinleme çözümü yaptığım bakan Beşir Atalay’ın bir gün çok sinirli olduğunu ve bağırıp çağırdığını hatırlıyorum. Bu, emniyet müdürü Orhan Özdemir ile ilgili bir konuydu” dedi.
CEMAAT ADINA ÇALIŞMASI İSTENDİ
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın makam odası ses kayıtlarını dinlerken bir ara Hatay İl Emniyet Müdürü Ragıp Kılıç’ın İstihbarat Daire Başkanı olarak adı geçtiğini söyleyen gizli tanık Fırtına, “Büro amiri Ragıp Kılıç’ı aradı ve Ankara’ya çağırdı. Büro amiri, Kılıç’tan istihbarat daire başkanlığına geldiği zaman cemaat adına çalışmasını istedi” diye anlattı.
MİLLİ GÜVENLİK KURULU DİNLENDİ
Uzun bir bayram tatilinin olduğu yıl Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ses kayıtlarının geldiğini söyleyen gizli tanık ‘Fırtına’, “Bu ses kayıtları tape haline getirildi. Dinleme cihazı mikrofon içine yerleştirilmişti. Bu tapelerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kara, hava kuvvet komutanı ve Başbakanın konuşmaları yer alıyordu. Bu toplantıda cemaatin konuşulmadı. İleride cemaate yönelik bir operasyon olup olmayacağını tespit etmek için bu toplantı dinlendi” dedi.
NESRİN BAYTOK’U TAKİP EDİP FOTOĞRAFLARINI ÇEKTİK
Gizli tanık Fırtına, Oran’da bir kadının eve girerken ve çıkarken görüntülerini çektiklerini, bu kadının CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile birlikte fotoğraflanan kadın olduğunu, basına yansıyan görüntülerini hiç görmediğini ama dinlenmiş olabileceğini, olay patladıktan sonra takip edip fotoğrafını çektikleri kadının Nesrin Baytok olduğunu anladığını söyledi.
TAKİPTEKİ ARAÇ DEŞİFRE OLDU
CHP milletvekili Nesrin Baytok’u da takip edip fotoğraflarını çektiklerini belirtin gizli tanık, dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt ve eşinin başka isimler adına alınan dinleme kararı ile dinlendiğini anlattı. Gizli tanık, Paksüt ailesinin takibinde kullanılan aracın deşifre olduğunu söyledi.
GÜL’ÜN ÇANKAYA KÖŞKÜ’NDEKİ GÖRÜŞMELERİ ORTAM DİNLEMESİ İLE DİNLENDİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’ndeki görüşmelerinin ortam dinlemesi ile dinlendiğini ifade eden gizli tanık, şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanının Başbakan, MHP Genel Başkanı, İçişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı ile görüşme tapelerini çözdüm. Bu kayıtları istihbarat şube müdür yardımcısı ve iki kez de bir komiser getirdi.”
BEŞİR ATALAY’I ‘MEKİR’, İDRİS NAİM ŞAHİN’İ ‘DURSUN’ DİYE YAZIYORDUM
Bürosunda kullandıkları bilgisayarların zaman zaman formatlandığını, dinlemelerin harici disk ve flash belleklerle geldiğini, bilgisayarlara yükleme yapmadıklarını anlatan gizli tanık, “Ses tapelerini çözerken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için ‘Diken’, İçişleri Bakanı Beşir Atalay için ‘Mekir’, İdris Naim Şahin için ‘Dursun’, Başbakan için ‘Ozan’ yazıyordum. Bunu emniyet amiri ve komiser istedi. Diğer devlet adamlarının kendi isimlerini yazıyordum” diye ifade verdi.
Kaynak:Oda tv