İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, koronavirüs salgınının yayılmasıyla ilgili açıklamasında, “Başlangıçta yurt dışından gelenler tehlike oluşturuyordu. Devamında İstanbul’dan taşraya gidenler virüsü yaymaya başladı” iddiasında bulundu.
Soylu’nun virüsün yayılma kaynakları arasında umreden gelenleri saymaması dikkat çekti. Oysa virüs salgının en önemli kaynaklarından biri, hiçbir kontrolden geçmeyen, sadece ateş ölçümüyle yurda alınan binlerce umreciydi.
NELER OLDU?
Koronavirüs salgının Türkiye’deki tanımlı ilk vakası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından 10 Mart gecesi duyurulmuştu.
Türkiye bu tarihten önce salgının başladığı kimi komşu ülkelere ya da salgının merkezi konumundaki ülkelere gidiş-gelişi durdurmuştu. Ancak Suudi Arabistan bu ülkeler arasında yer almıyordu.
Salgının Türkiye’ye giriş kaynaklarından olan Suudi Arabistan, 27 Şubat tarihinde, yani Türkiye’de ilk vakanın açıklanmasından günler önce umre alımlarını resmen durdurduğunu duyurmuştu.
Ancak o tarihte Suudi Arabistan resmi olarak bir vaka açıklamasında bulunmamıştı. 1 Mart tarihinde ise Suudi Arabistan resmen ilk vakasını açıklayacaktı.
1 MART’TA DÖNÜŞLER BAŞLADI, TEK ÖNLEM TERMAL KAMERA
Yine aynı tarihte, yani 1 Mart’ta umreden dönüşler başladı. Ancak bu tarihte ülkeye girişler sırasında alınan tek önlem “termal kameralar” oldu. Yani o tarihte eğer taşıyıcıysanız ve semptom göstermiyorsanız, havalimanından kolayca evinizin yolunu tutabiliyordunuz.
O gün ülkeye dönen bir umreci, alınan önlemi şöyle açıklıyordu:
“Biz de umre seferlerinin iptal edildiğini Medine’de öğrendik. İstanbul Havalimanı’na geldikten sonra burada kontrol edildik. Burada bir cihaz ile kontrol edildik. Birtakım sıkıntılarımızın olup olmadığını sordular. Ateşimizin öksürüğümüzün olup olmadığını sordular”
UÇUŞLAR ONLAR DURDURDU, GELİŞLER KONTROLSÜZ DEVAM ETTİ
Birçok ülke için uçuş yasağı kararı alan Türkiye, Suudi Arabistan konusunda oldukça “sabırlı” davrandı. Ülkeler arasında uçuş yasağı kararı da şaşırtıcı olmayan bir şekilde 9 Mart’ta Suudi Arabistan tarafından alındı ve Türkiye’ye uçuşlar resmen durduruldu.
Ancak bu tarihlerde de Türkiye tarafından yapılan tek önlem uygulaması her gün uçak dolusu umreciye “14 gün evden çıkmayın” talimatı vermek ve ateş ölçümü yapmak oldu.
Buna karşın umrecilerin birçok ilde “kutsal topraklardan geldi” diye ziyaret edildikleri, yemekler verdikleri ortaya çıkmıştı.
Umrecileri ziyaret edenler arasında AKP’li ve MHP’li isimler de vardı.
13 MART’TAKİ AÇIKLAMA VE KIRILMA
Tarihler 13 Mart’ı gösterene kadar yetkililer bu konuda karantinaya yönelik tek bir ciddi adım dahi atmayınca Anadolu’nun birçok yerine ve büyük kentlere çok sayıda umreci dağılmış oldu.
10 Mart’ta Türkiye’nin resmen açıklanan ilk vakasından sonrası halkta hassasiyet ve tepkiler artarken, Diyanet Başkanı Ali Erbaş, tam da bu sırada 21 bin umrecinin ülkeye döneceğini açıkladı.
13 Mart’ta yapılan bu açıklama büyük tepki çekerken, oluşan tepki sonrası “hızla” önlem alma yoluna gidildi.
AKLA GELEN TEK ÇÖZÜM
Bu süreçte yetkililerin aklına gelen ilk çözüm binlerce öğrenciyi gece yarısı devlet yurdundan atıp, yerlerine umrecileri yerleştirmek oldu. Günlerdir ülkeye gelen uçak dolusu umreci ateş ölçümü ve 14 gün tavsiyesiyle evlerine yollanırken, bu tarihten sonraki kafileler öğrenci yurtlarına yerleştirildi.
Üstelik atılan tek skandal adım bu da değildi.
Umreden dönenlerin aynı uçakta diğer yolcularla birlikte yolculuk yaptığı ve bu sırada hiçbir önlem alınmadığı da ortaya çıkmıştı.
Bu yolculuklardan birinde Samsun’a uçan bir yurttaş, uçakta çok sayıda umre yolcusu olduğunu, hiçbirinde maske bulunmadığını, sık sık öksürdüklerini ve tek bir önlem dahi alınmadığını söyleyecekti.
SOYLU HAKLI MI?
Soylu, virüsü İstanbul’un taşraya yaydığını ileri sürerken, alınmayan önlemler nedeniyle umreciler tarafından virüsün yayılması konusunda tek kelime etmedi.
Oysa Türkiye’nin açıkladığı ilk vakadan hemen sonra, 14 Mart’ta yapılan diğer vaka duyurusunda Sağlık Bakanı, vakanın umreden gelen bir kişide tespit edildiğini dile getirmişti.
Yine CNN Türk‘te Başak Şengül‘ün sunduğu programda konuşan Prof. Dr. Mustafa Çetiner, Samsun’da umreden gelen dedesinden virüsü kapan bir ‘süper bulaştırıcı’ olduğunu ve virüsün bu nedenle onlarca kişiye bulaştığını söylemişti.
Rize’de, Kütahya’da ve birçok Anadolu kentinde onlarca umrecinin hiçbir kontrolden geçmeden evlerine gittiği bilinirken, buna benzer daha birçok vakanın gündem dahi edilmeden sümenaltı edildiğini tahmin etmek güç değil.
Kısacası Bakan Soylu ve iktidar partisi, umre kaynaklı salgın konusunda sorumluluk almamak için hedef şaşırtmaya devam ediyor.
HÂLÂ MI ORADALAR?
23 Mart tarihinde, yani uçuş yasakları ve yurtlarda karantina başladıktan sonra Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı’ndan dikkat çeken bir açıklama gelmişti.
Suudi yetkililer, ülkede 199 yeni koronavirüs vakası tespit edildiğini ve bunların 72’sinin umre ziyareti için Mekke’de bulunan Türk vatandaşları olduğunu açıklamıştı.
Bu açıklama umre için hâlâ Suudi Arabistan’da olan Türk vatandaşları olduğunu gösterirken, konuya ilişkin ne Diyanet ne de AKP’den tek bir açıklama gelmedi.
Haber:SOL