Bir dönem 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de danışmanlığını yapan Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, ABD’de görülen Rıza Sarraf davasının 27 Kasım’da başlayacak jürili duruşmasına ilişkin önemli iddialarda bulundu.
İçinde Rıza Sarraf’ın ABD’li yetkililere verdiği isimlerin olduğu “200 numaralı dosyadan” bahseden Takan, Ankara’daki kaynağının kendisine “Aslında, Zarrab konuştu. Açıklamayı yapacak. Bence düne kadar onun pazarlıkları yapıldı ama olmadı” cevabı verdiğini ifade etti.
Takan, Sarraf krizinin büyüyeceğini ve işin erken seçime doğru gideceğini de iddialarına ekledi.
Takan’ın yazısının ilgili kısımları şu şekilde:
Türkiye’deki en yetkili şahısların bile bu konuda şimdiden bir hüküm koyabileceklerini zannetmiyorum. Önceki günkü son hazırlık oturumundan sonra davayı yakından takip eden ABD’deki Türk diplomatik kaynakları ile görüşme imkânı buldum. Yazılmamak kaydıyla anlatılanların dışında sadece şu iki hususa dikkat çekmek istiyorum. Diyorlar ki;
“Gizli dosya içinde 20 civarında Türk subayının ismi var. Ancak Amerikalılar şu anda bu isimlerin açıklanmasını düşünmüyorlar.”
“Arka kanallardan ne pazarlık yapılırsa yapılsın sınırlamalar olabilir ama ABD gök kubbeyi yıkmayı kafaya koymuş.”
Havanın giderek ısındığı Kasım ayında Türkiye açısından çok sıkıntılı geçecek sürece doğru hızla ilerliyoruz. Ankara siyasi kulislerinde seçim ittifakları konuşuluyor ardından gündem, Zarrab dosyasına geliyor. İtirafçı olduğu konusunda hemen hemen herkesin hemfikir olduğu Reza Zarrab’ın ismini verdiği kişiler dilden dile dolaşıyor. Ancak, gündeme getirilen bazı kritik sorular da var. Şöyle;
“Dosyanın içerdiği tarihlerde Ali Babacan ekonomiden sorumlu Bakandı. Bankalar söz konusu ise olup bittiği iddia edilen işlerden onun habersiz olduğunu söyleyebilmek mümkün mü?.. Enerji Bakanı Taner Yıldız’dı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan… Bugüne kadar, ABD’den sızan bilgiler arasında neden bu 3 isim yer almadı?..”
R. Erdoğan ve ABD’ye nota verdiren yakın çevresinin aklına bu sorular geldi mi?.. Bilemem!.. Ortalıkta konuşulan “200 numaralı dosya” kodlu gizli bir klasör var… Zarrab dosyasını ve sonrasını çok yakından takip eden, dün sizlere görüşlerini aktardığım Ankara’nın etkin ismi ile bir daha konuştum. Derin koridorlarda merak edilen soruların cevabı hakkında ne düşündüğünü ona sordum. Verdiği cevaplar;
“Aslında, Zarrab konuştu. Açıklamayı yapacak. Bence düne kadar onun pazarlıkları yapıldı ama olmadı…
…Gizlenen bir klasör var. O klasör ABD medyasına yansıyanlara göre de klasör, Zarrab’ın itiraflarıyla oluşturuldu. O nedenle onun ortaya çıkabileceğini, birkaç gün içinde bir sinyal vereceğini düşünüyorum. ‘A bak bunlar da varmış’, şeklinde bir bilgi sızdırma olursa hiç şaşırmam. Çünkü arkasından dalga dalga geliyor. Hükümet, ‘ben ambargoyu delmek zorundaydım. Türkiye ekonomisi için gerekliydi, bunu millet için yaptık diyebilir.’ Bunun üzerine kurgu düşünüyorum. ‘Vatanı milleti düşünüyorum, ABD’nin elinde esir olan Zarrab ülkemize zarar veriyor, diğerleri üzerine atlıyor. Aslında bu ABD’nin komplosudur ey vatandaş’ diyecek. Bu iş bir erken seçime kadar gider diye düşünüyorum.”