ABD’de tutuklanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ile ilgili bankadan bir açıklama yapıldı.
Halkbank’tan yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Son günlerde muhtelif basın yayın organlarında, bankamızın Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, Amerika Birleşik Devletleri’nde tutuklanması konusuna atfen bankamızın güven ve itibarını sarsıcı, kamuoyunu ve yatırımcıları yanıltıcı nitelikte haberlere yer verildiği görülmektedir.
Öncelikle bilinmelidir ki, bankamız tüm iş ve işlemlerinde ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman tam bir şekilde uymakta, paydaşlarının, iş ortaklarının ve mevduat sahiplerinin haklarının korunması için tüm tedbirleri almaktadır.
Bankacılık hizmetini sunarken mevcut düzenlemeler ve diğer tüm bankalarca bilinen ve izlenen dış ticaret uygulamaları dışında hiçbir mekanizma, yöntem veya sistem kullanılmamaktadır. Yapılan tüm dış ticaret işlemleri ve para transferleri açık, şeffaf ve sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir durumdadır.
Hal böyleyken gözaltına alınma gerekçesi olarak ifade edilen iddiaların, 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde ortaya atılan ve bankamızla hiçbir ilgisi olmayan iddialardan oluştuğu, bu girişimin de o dönemde FETÖ terör örgütü tarafından ülkemize yönelik yapılan hain saldırının bankamızı hedef alan ekonomik/finansal halkası olduğu aşikardır.
23 Mart 2017 tarihinde ABD’ye giden Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Mehmet Hakan Atilla, ABD’den dönüşte uçağa binmek üzere iken alıkonulmuş ve tutuklanmıştır. İlk duruşması yapıldıktan sonra iddianame hazırlanmak üzere savcılığa süre verilmiş olup 10 Nisan 2017 tarihinde duruşması yapılacaktır.
Bu meyanda, son seyahatinden dönerken havalimanında gözaltına alınması manidardır.
Tüm bu bilgilendirmeler dikkate alındığında gerek yazılı ve görsel basında gerek sosyal medyada bankamızın ticari faaliyetlerini olumsuz etkileyebilecek spekülatif yayınlar hakkında da hukuki çerçevede gereği yapılacaktır. Bankamızın faaliyetlerini geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun ve kesintisiz bir şekilde sürdüreceğini kamuoyunun bilgisine sunarız.”