İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kerem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde CHP İlçe Başkanlı tarafından düzenlenen, İl Danışma Kurulu Toplantısı”na katıldı. ‘Seçimsiz Dönemde Siyaset ve İktidar Vizyonu’ adı altında yapılan oturuma, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu’nun yanı sıra, genel başkan yardımcıları, parti meclis üyeleri, milletvekilleri ile ilçe başkanları da hazır bulundu.
İmamoğlu, TCDD’nin yaptığı , ‘Haydarpaşa ve Sirkeci Garı atıl depo alanlarını kiralama’ ihalesinden İBB’nin elenmesi ve sonrasında da atılacak adımlar ile ilgili gazetecilere program öncesi değerlendirmelerde bulundu.
“HUKUKÇULAR ÇOK ÖNEMLİ BİR HAZIRLIK İÇERİSİNDE”
İBB hukukçularının, yarın için çok önemli bir hazırlık içerisinde olduğunu belirten İmamoğlu, “Açıkçası dışarıdan bize yüzlerce insandan destek talebi geldi. Onlarla irtibat kuruyoruz. Bu mesele, bir kurumun bir başka kurumdan yer alma meselesi değil. Bu mesele, bir millete ait, çok manevi bir alanın kim olduğunu bilmediğimiz bir insana ya da bir kurumu, arkasında kim olduğunu bilmediğimiz, biraz da dilsiz şeytanlık yapan, süreci bilen ama konuşmayan insanların ülkeyi tehdit eden, manevi değerler üzerinden, ‘Ne olursa olsun, burası benim olacak’ diyen insanlara karşı bir duruş. Haydarpaşa Garı ya da Sirkeci Garı bu şehrin manevi alanlarından ikisidir. Siz bu alanları kültüre, sanata bir takım etkinliklere açıyorsanız bunun en doğru adresi, öncü adresi İBB’dir. Biz bu nedenle bu kadar iddialıyız. Bu iddiamız hep devam edecek” değerlendirmesinde bulundu.
“BU ŞEHRE İHANET ETTİRMEYECEĞİM”
İmamoğlu, ülkenin en üst makamına kadar henüz bir çağrı yapmadığını, ama vakti geldiğinde yapacağının altını çizerek şöyle devam etti:
“Şimdilik çağrımı bu işi yapanlara yapıyorum. Bir kere kınıyorum. Suç duyurusunda da bulunacağız. 16 milyon insanın arkamızda olduğunu da biliyorum. Ben 16 milyon insan için, bu milletin maneviyatı için, kim olduğu belli olmayan insanların bu kentin manevi değerlerinin ellerine geçmemesi için bu mücadeleyi veriyorum. Kim olduğunu onlar biliyorlarsa çıksın açıklasınlar. Hala tek bir kelime etmeyen, kendisiyle fotoğraf çektiren, kendisi ile bir arada olan, bir kelime açıklama yapmayan Sayın Bakanı, bakan olmaya davet ediyorum. Bu süreç devam edecek. Benim dilim birilerine sert gelebilir ama; çok yumuşak aslında. Günü geldiğinde devletimizin en üst makamına da bu çağrıyı yapacağım. Diyeceksiniz ki bu kadar mı mühim? Evet mühim. Burada başlayan yozlaşmalar daha büyük yerlere varıyor. Ondan sonra yıllar geçiyor dönüp diyoruz ki, ‘bu şehre ihanet ettik, özür dileriz’. Ben ihanet ettirmeyeceğim ve etmeyeceğim, diye söz verdim insanlara. İhanet etmeye çalışan insanlara da karşı duracağım. 16 milyonun insanın seçtiği belediye başkanı Ekrem İmamoğlu olarak.”
“İHALEYİ VERENLERLE 31 MART SEÇİMİNİ İPTAL ETTİRENLER AYNI”
Bütün hukukçuların da kendileriyle birlikte olmasını dileyen İmamoğlu, “Bu ihaleyi yapıp büyük bir motivasyonla belirli kişilere vermeyi, bu aymazlığı kendisine vazife edenler inanın 31 Mart’ta seçimi iptal ederek Türkiye’nin demokrasisine ihanet edenlerle aynı bir avuç kişi olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Buna çıkardığımız ses İstanbul’da iki noktaya sahip çıkma sesi değil sadece. Sadece İstanbul’a ihanet ettirmeme sesi de değil. Bu bir yozlaşmışlığa karşı duruştur. Eğer siz buna sessiz kalırsanız daha büyüklerini yaşarsınız. Ülkemize, milletimize ait bir noktanın bu şekilde, kişilere, kurumlara, kim olduğu belli olmayan insanlara devredilmesi ülkede güvensizlik ortamı oluşturur. Bugün baktığınızda tüm bu olaylar olurken suç duyurumuzu yarın öbür gün sadece oradaki sürece imza atanlar, ihale kurulunda olanlara değil. O kurumun gelen müdürüne hatta sayın bakana kadar ulaşacağımızı ve bu süreci böyle takip edeceğimizi buradan belirtmek istiyorum. Henüz ülkemizin en tepesindeki yönetime bunu aktarmış, anlatmış değiliz ama günü geldiğinde oradan da beklentimiz olacağını ifade edelim. Bu süreci sıradan bir şekilde takip edeceğimizi düşünenler gözlerimizdeki inanca baksınlar ve 23 Haziran’ı hatırlasınlar” dedi.
Kaynak:Yeniçağ