İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Haydarpaşa ve Sirkeci ihalelerinden İBB iştirakleri hukuksuzca elendi. Hem mahkemeye taşıyacağız hem de suç duyurusunda bulunacağız” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haydarpaşa ve Sirkeci ihalelerinden İBB iştiraklerinin elendiğini duyurdu.
“Biliyorsunuz ben size söz verdim bu şehrin maneviyatına, doğasına, tarihine, bu şehrin gelirine, bu şehrin adil bir kent olması için ilk başladığımız günden sona güne kadar sahip çıkacağımıza söz verdim. Tam da bu sebeple sizinle çok üzücü bir olayı paylaşmak istiyorum” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Bugün saat 17:00 sularında, bizim hiçbir şekilde davet edilmediğimiz bir toplantıda, içeride kim olduğu belli olmayan, daha düne kadar büyükşehir belediyesinin bir çalışanı olan, 3 bin lira maaş alan, daha önce de bir vakfın da geçmişte genel müdürlüğünü yapmış bir şahsa ait olan bir şirkete, İstanbul’un en kıymetli, Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının arka planındaki kullanım alanlarını, ticari faaliyet yapılmamak üzere 350 bin lira bedelle, bizden habersiz, sözüm ona bir bahaneyle bizim ihaleye girmemizi engelleyerek bizden habersiz verdiler. Kınıyorum, gereğini yapacağımı bütün vatandaşların huzurunda söz veriyorum. Sebebe bakar mısınız, komedi.Şartnameye göre böyle bir zorunluluk olmadığı halde ihaleye giren 4 belediye şirketinin de ayrı ayrı iş deneyim belgesi olmadığı için elenmişiz. Bakın yasal yollara hemen başvuracağız. Ya kardeşim konsorsiyum nedir? Eksikler tamamlansın diye yapılır. Bahaneye bakar mısınız? 4 şirketin de ayrı ayrı iş deneyimi olmadığı için. Daha dün belediyede 3 bin lira maaşlı, 10 bin lira sermayesi olan şirketin deneyimine güvenenler, bizim koca Kültür A.Ş.’nin deneyimini hafife alıp diğer şirketlerden de ayrı ayrı bahane üretiyorlar. İkinciye geçelim. Ortaklık sözleşmemizi uygun bulmayan kurul, 15 gün önce bizim ihaleye girmemizde hiçbir engel bulmadılar. 15 günde değişen neydi? Motivasyonunuz. Bakın içinde kim varsa, o salonda bulunanlardan başta olmak üzere hakkımızı öyle bir arayacağım ki siz de bunu göreceksiniz. Ben hala motivasyonunuzu anlamış değilim. Bu konuda kılını kıpırdatmayan bakana da sesleniyorum. Bir komiklik daha paylaşacağım. Müşterek ve müteselsilen yerine ortaklaşa ve birlikte demişiz. Yani biri eski Türkçe, biri yeni Türkçe. Bu şartnameye aykırıymış.”