İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla iktidarın bekçilere ilişkin hazırladığı kanun teklifini eleştirdi. Bekçileri Hitler dönemindeki ‘Kahverengi gömleklilere’ benzeten Türkkan, “Kanunlaştırılmaya çalışılan bekçilik uygulaması tıpkı Nazi Almanya’sının kolluk kuvvetlerinin 2020’ye uyarlanmış halidir” diye konuştu.
İyi Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanun Teklifi ile ilgili Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Duvarın haberine göre; ‘iktidarın bekçiler yerine MOBESE sistemini geliştirebileceğini’ söyleyen Türkkan, “Bizde kanunlaştırılmaya çalışılan bekçilik uygulaması tıpkı Nazi Almanya’sının kolluk kuvvetlerinin 2020’ye uyarlanmış halidir. Geçmişte Hitler’in Almanya’sında yaptıkları zorbalıklar ve sokaklarda çıkardığı kavgalar ile kötü bir şöhrete sahip olan Nasyonal Sosyalistler’in politik savaşma örgütü üyeleri kahverengi üniforma giyerlerdi. Şimdi görüyoruz ki İktidar Partisi, kahverengi gömleklileri günümüze çok güzel uyarlamış. Doğru bir iş yapmıyorsunuz yanlış bir iş yapıyorsunuz” dedi.
Bekçilere verilen yetkileri eleştiren Türkkan açıklamasında, “ İktidar biliyor musunuz? ‘Biz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen ucube düzen ve ‘Tek Adam Sistemi’ ile, yaratmak istediğimiz Türkiye modeline bekçi arıyoruz.’ Kısaca; asayiş için değil, getirdikleri düzeni korumak ve kollamak için, adına bekçi dedikleri milis güçlerine yasal bir kılıf giydiriyorlar” diye konuştu.
Türkkan’ın bekçilere ilişkin açıklamalarının satır başları şu şekilde sıralandı:
Getirdikleri sistem yüzünden insanlar düşündüklerini söylemeye zaten korkarken, şimdi özel hayatlarına da müdahalenin ucu açık hale getiriliyor bu düzenlemeyle. Şimdi sormak lazım; Bu bekçiler, mahalle bekçisi mi, ahlak bekçisi mi, rejim bekçisi mi? Daha şimdiden İran’daki Ahlak Polisi gibi davranmaya başlayan bekçilerin gece parkta dolaşanlara, yürüyüş yapanlara, işinden geç saatte çıkanlara, gece saatinde eve gitmeye çalışan kadın vatandaşlarımıza namus bekçisi gibi davranmayacağının garantisi var mı?
Bizde kanunlaştırılmaya çalışılan bekçilik uygulaması tıpkı Nazi Almanya’sının kolluk kuvvetlerinin 2020’ye uyarlanmış halidir. Geçmişte Hitler’in Almanya’sında yaptıkları zorbalıklar ve sokaklarda çıkardığı kavgalar ile kötü bir şöhrete sahip olan Nasyonal Sosyalistler’in politik savaşma örgütü üyeleri kahverengi üniforma giyerlerdi. Bunlar, 1920’lerde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi mitinglerinde olay çıkmaması için bekçilik ediyorlardı. 1921’de yarı askeri nitelikli bir birliğe dönüştürüldüler. Kahverengi üniformaları onlara “kahverengi gömlekliler” denmesine yol açtı, partinin güvenlik örgütü oldular, 1934’te güçlerini yitirerek yerlerini SS Birlikleri’ne bıraktılar. Şimdi görüyoruz ki İktidar Partisi, kahverengi gömleklileri günümüze çok güzel uyarlamış. Doğru bir iş yapmıyorsunuz yanlış bir iş yapıyorsunuz.
Kendinize yarattığınız bu milis güçlerin bütçesi ile şehirlerimizi gelişmiş teknolojiler ile donatabilirsiniz, mevcut MOBESE sistemlerini daha akıllı hale getirebilirsiniz.
Bakın bugün Avrupa’da sokaklarda polis göremezsiniz, ancak herhangi bir olay meydana geldiğinde azami üçüncü dakikada olay yerine intikal ettiklerini görürsünüz. Ya bizde? Bizde eşi tarafından sokak ortasında silahla vurulan, bıçakla yaralanan, güvenlik güçleri yetişemediği için hayatını kaybeden kadınlarımız, insanlarımız var. Sokaklarda onlarca polisi ve bekçiyi görmek insanlarda bir güven duygusu değil, tam tersi korku, psikolojik baskı ve güvenlik konusunda bir şeylerin ters gittiği algısı yaratıyor ve yaratacak da.
Çarpık kentleşme, gelir adaletsizliği, polislerin giremediği mahalleler, aşırı nüfus artışı gibi sorunları çözmek daha kalıcı çözümler getirecektir. Yoksa; Meksika, Brezilya gibi ülkelerin sokaklarından çok farklı bir gelecek bizi beklemiyor. Muhalefet olarak iktidarın böyle çözümler getirmesini bekliyoruz.”