28 Şubat davasında yargılanıp müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, avukatı Erol Yılmaz Aras aracılığıyla Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurarak dosyalarının öne alınmasını istedi. Karadayı başvuru dilekçesinde, “Bana ve 20 arkadaşıma verilen ceza aklın, hukukun, vicdanın dışındadır. Ölmeden önce aklanmak istiyorum” dedi. Avukat Aras da müvekkilinin kanser hastası olduğunu ve yürüyemeyecek durumda olduğunu kaydederek yerel mahkeme kararının bozulmasını istedi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 103 sanıklı 28 Şubat davasında karar 13 Nisan 2018’de açıklanmıştı. Davada, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de aralarında bulunduğu 21 sanık hakkında müebbet hapis cezası verilirken 68 sanık beraat etmiş 14 sanık hakkındaki dava ise düşürülmüştü. Gerekçeli kararın açıklanmasıyla birlikte dosya İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. Diğer yandan müebbet hapis cezası verilen sanıklardan bir kısmı da dosyalarının öne alınması gerektiğini dile getirmeye başladılar.
‘BU HAKSIZ SUÇLAMA ÇOK AĞIRIMA GİDİYOR’
Aydınlık’tan Olcay Kabaktepe’nin haberine göre; dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Yılmaz Aras da bu doğrultuda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesi’ne başvurdu. İsmail Hakkı Karadayı, başvuru dilekçesinde şöyle diyor: “Bana ve arkadaşlarıma yönelik bu haksız suçlama, çok ağırıma gidiyor. Biz kesinlikle hukukun içinde kaldık. Darbe yapmak aklımızın ucundan geçmedi.
Hükümet, parlamentoda değişti. Güvenoyu aldı. O siyasi sürece hiçbir etkimiz ya da cebri bir müdahalemiz olmadı. İstifa eden hükümete ‘zorla devrildi’ nasıl denebilir? Yasada darbenin tarifi ilkokul düzeyinde anlaşılır açıklıkta yazılı değil midir?”
‘VERİLEN CEZA AKLIN HUKUKUN VE VİCDANIN DIŞINDA’
“Biz o zaman emekli olup şanlı geçmişimizi yanımızda taşıyıp evimize çekildik” diyen Karadayı, şöyle sürdürüyor:
“Ancak 20 yıl sonra, olmayan bir darbeyi olmuş sayıp FETÖ’cü polis ve hakim/savcıların düzenlediği ve FETÖ’nün en son ve en pespaye kumpaslarından biri olan 28 Şubat davasını yeniden canlandırıp, bana ve 20 arkadaşıma verilen ceza aklın, hukukun, vicdanın dışındadır. Hem FETÖ’yle mücadele ediliyor deyip hem de FETÖ’nün hazırladığı soruşturmayı ve kovuşturmayı yapanları bu nedenle bırakın soruşturmaya tabii tutmayı, onların hedefindeki Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik bu lekeleyici davayı devam ettirip mahkumiyetle tamamlamak, kararı veren mahkeme bakımından izahı mümkün olmayan bir durum olduğu gibi, gelecekte hukuk ve tarih karşısında sorumluluk getirecektir. İstinaf Mahkemesi’nden, bu hukuksuzluğu ve büyük haksızlığı daha fazla bekletmeden ortadan kaldırmasını talep etmeyi, kendi adıma artık ertelenemez bir görev olarak addetmemi sanırım yadırgayan olmayacaktır.”
‘DARBENİN NE OLDUĞUNU HERKES ÇOK İYİ BİLİR’
“En doğal hakkım olarak, ölmeden önce aklanmak istiyorum” ifadesini kullanan Karadayı, dilekçesini şu çarpıcı sözlerle tamamlıyor:
“Türk adaletine güveniyorum. Bu toplum, 60 ihtilalini, 12 Eylül ihtilalini ve en son Türk Ordusuna yönelik kanlı kalkışma eylemini yaşadı. Darbenin ne olduğunu, nasıl olduğunu herkes çok iyi bilir. Bu nedenle bir kez daha altını çiziyorum ki, 28 Şubat’ta hiçbir şekilde darbe olmamıştır. “Kanunilik prensibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi (7 yılı aşkın süredir soruşturma ve kovuşturma devam etmektedir) ve evrensel hukuk kuralları işletilerek hakkımız teslim edilmelidir. 88 yaşındayım, şerefimle bu devletin en üst seviyede rütbesini taşıdım. Bana, TSK’ya, Türk milletine ve Türk hukukuna yapılan bu haksızlık, bu ayıp giderilmeli ve üzerimizdeki atılmaya çalışılan bu haksız leke silinmelidir. Aksi takdirde Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk yargısına kırgın kalacaktır.”
‘BERAATİNE KARAR VERİLSİN’
Avukat Erol Yılmaz Aras da başvuru dilekçesinde, müvekkili İsmail Hakkı Karadayı’nın ağır haksızlık ve hukuksuzluk taşıyan uzun bir yargılama sürecinin sonunda, hukuka açıkça aykırı olarak mahkum edildiğini belirtti. Aylar önce usule ve esasa yönelik ayrıntılı gerekçelerini sunduklarını kaydeden Aras, şöyle sürdürdü: “Müvekkilim 88 yaşındadır. Çok ağır hastadır. Dosyaya daha önce sunduğumuz raporlardan anlaşılacağı üzere kanser hastasıdır. Birçok kez ameliyat olmuş ve artık yürüyemeyecek noktadadır. Yakın zamanda yine acil olarak hastaneye kaldırılmış ve sağlık koşulları gitgide kötüleşmektedir.” Aras, dilekçede dosyalarının öne alınmasını ve ivedilikle incelenerek müvekkilinin beraatına karar verilmek üzere Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi kararının bozulmasını talep etti.
Haber:Oda TV