Kadına yönelik suçlar her geçen gün artarken,yargının bu suçları işleyenlere yönelik uyguladığı indirim hükümleri toplum vicdanını kanat maya devam ediyor.
Bu durumun en son örneğini,Yargıtay’dan gelen bir kararda gördük,4 yıl evvel evini terk ederek,boşanma davası açan karısını çocuklarını gösterme bahanesiyle çağırıp,bir akrabasının evine götürerek,kafasına dört el ateş ederek öldüren Mehmet Köseoğlu’na,Mahkeme heyeti,eşini kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıp cezasında tahrik ve iyi hal indirimi uygulamadı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin Mehmet Köseoğlu hakkında verdiği ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası kararını bozdu. Yargıtay, Ezgi Köseoğlu’nun boşanma davası açıp ayrı yaşadığı süreçte soruşturma aşamasında ifade veren tanık Ö.Ç. ile ilişki yaşadığını belirtirken kararında şu görüşlere yer verdi: “Her ne kadar maktüle olay tarihinden önce aralarında şiddetli geçimsizlik nedeniyle sanık aleyhine boşanma davası açmış ve fiilen kendisinden ayrı yaşamaya başlamış olsa da, boşanma kararı verilerek kesinleşinceye kadar maktülenin resmi nikahlı eşi olan sanığa karşı sadakat yükümlülüğünün devam ettiği ve bu yükümlülüğün fiilen ayrı yaşanılan dönemde ihlalinden oluşan haksız tahrik teşkil eden davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak cezadan asgari oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay’ın bozma kararının ardından duruşma 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görüldü. Cinayeti işlediğini kabul eden Mehmet Köseoğlu, “Meşru müdafa altında işledim. Meşru müdafada ceza yoktur” dedi. Müşteki avukatları ise “Kadın cinayetlerinin arttığı bu tür ortamda mahkemenin önceki kararında diretmesini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.