Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi BM ve Kimyasal Silahları Yasaklama örgütünün Suriye’de kimyasal silahların kullanımına ilişkin iki durum konusunda hazırladıkları raporun hiçbir somut kanıta dayanmadığının altını çizdi.
Al Masdar‘da yer alan habere göre BMGK’nin kapalı oturumu ardından basın toplantısı düzenleyen Caferi; Suriye’nin, siyasi çıkarlar uğruna kullanma ve siyasi baskı amaçlı raporlar yerine gerçeklerin net bir şekilde ortaya çıkarılması amacıyla Suriye’nin işbirliğini sürdüreceğinin altını çizdi.
Kimyasal silah kullanımının Suriye’ye karşı askeri müdahale bahanesine ilişkin bir soruya cevabında Caferi; kapalı ve anlaşmazlık konusu olan bu meselenin her daim bir baskı unsuru niteliğinde kullanıldığına dikkat çekti. Caferi ABD başta olmak üzere çok sayıda devletin bu mesele ile Suriye’ye siyasi saldırılarda bulunduklarını, sonuç itibarıyla da Suriye hükümetinin kimyasal kullandığı konusunda hiçbir kanıt yada kesin bilginin elde edilemediğine dikkat çekti.
Bu meselenin aydınlatılmasında herkesten daha çok Suriye’nin çıkarı olduğunu belirten Caferi; bundan dolayı da Suriye’nin her daim bu konuda soruşturmanın yapılmasını, kimyasal silahların nerede ve kim tarafından kullanıldığının tespit edilmesini talep ettiğine vurgu yaptı.
Amerika dahil yabancı muhtelif medya araçlarının silahlı terör örgütlerin kimyasal maddeleri nereden temin ettikleri, nasıl Suriye’ye aktarıp kullandıklarına ilişkin bir dizi basın raporu yayınladıklarına dikkat çeken Caferi; Türkiye, Suudi Arabistan ve Fransa’nın aralarında bulunduğu bir dizi devletin de parmakları olduğuna vurgu yaptıklarının altını çizdi.
Caferi Türkiye istihbaratı ile birlikte çalışan Heysem Kassab adlı azılı teröristin Libya’dan Türkiye’ye iki litre sarin gazını sivil bir uçakta taşırken yakalandığına vurgu yaparken, Gazi Antep’teki bir laboratuvarda yaptıkları kimyasal silah kullanımı laboratuvarlarına da ışık tuttu.
Kaynak:SOL Gazete