AKP iktidarının her geçen gün,kurucu iradeye karşı sergilediği tutuma bir yenisi daha eklendi.
Atatürk ve Cumhuriyet önderlerinin isimleri hedef alınıyor.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet devrimcilerinin isimleri teker teker silindiğini belirterek, “AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından beri, başta okullar olmak üzere kurumların caddelerin, sokakların isimlerini değiştirmek özel bir görev gibi algılanmakta ve yerine getirilmektedir. Asıl amacı Cumhuriyet’le hesaplaşmak ve Atatürk’ün izlerini silmek olan AKP, özellikle ‘Atatürk, İnönü ve Cumhuriyet’ isimlerini taşıyan okulları hedefine almıştır” açıklamasında bulundu.
Demir, yaptığı açıklamada, “Atatürk, cumhuriyet ve cumhuriyetin devrimleriyle kavgalı olduğunu her fırsatta ortaya koyan AKP iktidarının”, düşüncelerini “devlet eliyle” çocukların zihinlerine kazımak için elinden geleni yaptığını savunarak, şunları ifade etti:
“Bu amaçlarını gerçekleştirmek için sıkça Milli Eğitim Bakanlığı’nı kullanan siyasi iktidarın son girişimlerinden biri Konya Mustafa Necati İlkokulu’na Cemil Meriç’in adının verilmesidir. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından beri, başta okullar olmak üzere kurumların caddelerin, sokakların isimlerini değiştirmek özel bir görev gibi algılanmakta ve yerine getirilmektedir. Asıl amacı Cumhuriyet’le hesaplaşmak ve Atatürk’ün izlerini silmek olan AKP, özellikle ‘Atatürk, İnönü ve Cumhuriyet’ isimlerini taşıyan okulları hedefine almıştır. Cumhuriyetin ilk Milli Eğitim Bakanlarından olan Mustafa Necati, savaşlarla büyük yıkıma uğramış ülkenin ayağa kalkabilmesi için eğitim seferberliğinin başlatılması, halkın cehaletten kurtulmasının şart olduğu bilinciyle yola çıkmış, milli eğitimde önemli bir köşe taşı olmuştur. Yine O’nun bakanlık yaptığı dönem parasız yatılı okulların ve karma eğitimin yaygınlaştığı bir dönem olmuştur. İşte böylesine aydınlık bir Milli Eğitim Bakanı’nın isminin bir okulumuzdan silinerek yerine Atatürk karşıtı olduğu bilinen Cemil Meriç’in isminin verilmesi, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Atatürk’e meydan okuma niteliği taşımaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nı uyarıyoruz, kamu adına görev yapanlar işgal ettikleri koltuğun, itibarlarının ve sahibi oldukları iradenin varlık sebeplerine saldıran bir düşünce yapısını resmi eğitim kurumlarına sokamazlar.”