“GEZİ PARKI PROTESTOLARINI DÜZENLEYEN YAPI İÇİNDE BULUNMADILAR””
Grubun, Haziran 2013 tarihinde olan Taksim Gezi Parkı protestolarını düzenleyen yapı içinde bulunmadıkları ifade edilen gerekçeli kararda, “Sanıkların bireysel veya topluluk halinde, Anayasal bir hak olan ve demokratik ifade özgürlüğü içinde kalan anlamda, Taksim Gezi Parkı protestolarına katılmalarına rağmen, protestoların zaman içinde farklı kişi veya grupların provokasyonu ve kolluk güçlerinin orantısız güç kullanmaları sonucunda oluşan olumsuz durumlara ve suç teşkil eden eylemlere, sanıkların bireysel veya topluluk halinde katıldıkları hususunun, her sanık için ayrı ayrı, gün, zaman ve eylem belirtilerek somutlaştırılamadığı anlaşılmıştır” denildi.
“USULÜNE UYGUN OLARAK ALINMAYAN TELEFON GÖRÜŞME TAPELERİNİN YASAK DELİL NİTELİĞİNDE”
Gerekçeli kararda, sanıkların suç teşkil eden hiç bir eylemi kabul etmedikleri, suçtan zarar gördükleri belirtilen müştekilerin de sanıklarla ilgili herhangi bir suç isnatlarının bulunmadığı kaydedildi. Dosyada dava açılması için yeterli delil olarak gösterilen baz istasyonu tespitlerinin tek başına bir anlam ifade etmediği, yan delillerle de desteklenmediği de ifade edilen gerekçeli kararda, bu dosya açısından usulüne uygun olarak alınmayan telefon görüşme tapelerinin yasak delil niteliğinde olduğu belirtildi. Bir kısım sanıklarla ilgili olduğu belirtilen, olay yeri görüntülerin ise isnatlarla örtüşmediği, emanete alınan malzemelerin de daha sonra bir kısım sanıkların ev aramaları sonucunda elde edildiği ifade edildi.
YÜKLENEN SUÇUN SANIKLAR TARAFINDAN İŞLENDİĞİNİN SABİT OLMAMASINDAN BERAATLERİNE KARAR VERİLDİ
Gerekçeli kararında, “Sanıkların ne şekilde silahlı terör örgütü kurduklarına, sanıkların hangilerinin yönetici, hangilerinin üye olduğu, ne tür yönetsel faaliyetlerde bulundukları, üyelerinin kimler oldukları, aralarındaki hiyerarşik yapı, görev dağılımı, faaliyet organizasyon şeması, silahlı terör örgütünün amacı ve bu amaç için kullandığı araçlar, maddi kaynakları, örgüte özgülenen silah mühimmatı, işbölümü, gizlilik esasları gibi terör örgütlerini teşkil eden somut olgu ve veriler tespit edilemediği anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.
“Silahlı terör örgütü kurmak”, “yönetmek” ve “üye olmak” suçlarından suçun yasal tipik unsurları bulunmadığı ve unsurları itibarı ile oluşmayan bu suçlardan ve suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği ifade edildi.
“DARBEYE TEŞEBBÜS” SUÇLAMASINDAN BERAAT KARARI
Tüm sanıklar hakkında Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçundan dava açıldığı belirtilen gerekçeli kararda, sanıkların Taksim Gezi Parkı projesine karşı düzenlenen gösterilere katılarak, İstanbul ve Ankara’daki Başbakanlık çalışma ofisini işgal etmek isteyerek sürdürdükleri eylemlerle, Türkiye Cumhuriyet Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevlerini yapamaz hale getirmeye çalıştıkları iddia edildiği hatırlatıldı. Gerekçeli kararda, “Sanıkların atılı suçu uygun vasıtalarla işleyerek amaca ulaşmaya yetecek plan ve organizasyon dahilinde, maddi ve manevi alt yapısı oluşturulmuş, görev paylaşımlı, hiyerarşik yapıda bir eylem şeması ile ve birbirleriyle önceden tasarlanan şekilde hareket ettiklerine ve suçun maddi ve manevi unsurları ile sanıkların kastlarının bu suça yöneldiğine dair, her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve somut olgular bulunmadığından, “şüpheden sanık yararlanır” genel ilkesi de göz önüne alınarak tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verildi” denildi.
“YETERLİ, KESİN HER TÜRLÜ ŞÜPHEDEN UZAK DELİL BULUNMADIĞINDAN BERAATLERİN KARAR VERİLDİ”
Mahkeme heyeti yine diğer suçlara ilişkin de dosyada yeterli kesin, her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığından, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmaması gerekçeleriyle sanıkların beraatlerine karar verildiğini belirtti.
35 SANIK BERAAT ETMİŞTİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 29 Aralık 2015 tarihinde oybirliğiyle aldığı kararında “Örgüt kurma ve yönetme”, “Örgüte üye olma” ve “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” , “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet” ve “Görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından yargılanan sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmişti. Mahkeme beraat gerekçesinde dosyada yeterli kesin her türlü şüpheden uzak delil bulunamadığından ve suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçeleriyle sanıkların beraatlerine hükmetmişti.
4 SANIK CEZA ALMIŞTI
Sanık Kaan Kabaş’ı “Yasak muşta” taşımak suçundan 5 ay hapis ve 400 TL adli para cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Sanık Numan Bülent Ergenç’i de “Yasak tabanca taşımak” suçundan 10 ay hapis cezasına ve 400 TL adli para cezasına çarptırmıştı. Ancak mahkeme heyeti cezaları ertelemişti. Mahkeme heyeti, sanıklar Erol Özdil ve İbrahim Halilullah Turan’ı “Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve bir yerden diğer bir yere nakletme” suçundan ayrı ayrı 2 yıl 6’şar ay hapis cezası ve 80 TL adli para cezasına çarptırmıştı. 2 sanığın bu hapis cezalarını ise ertelenmemişti.