İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekâtı’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Silahlı kuvvetlerin ülkenin huzuru için teröre karşı mücadele ettiğine vurgu yapan İmamoğlu, “O cephede, o süreçte teröre karşı mücadelede ne yazık ki masaya oturduğumuz ülkelerin kaos politikalarına da güvenmiyoruz. Ne ABD’ye güveniyoruz, ne Rusya’ya güveniyoruz. Bugüne kadar kaosu temsil etmişlerdir. Suriye’nin topraklarının altındaki petrolü düşünenlerin, üstündeki milyonlarca Suriyeliyi düşünmeyenlerin bize hiçbir faydası olmaz” dedi.
İmamoğlu konuşmasına, “Biz, bu anlarda birleşmeli, konuşmalı, ortak akılla kol kola, omuz omuza, akılcı dış politikalar olan bir millet olmalıyız. Bunu yaparken bu işin partisi olur mu Allah aşkına? Partiye ya da patimizin liderine hizmet etmeyen, ülkesine hizmet eden iki belediye başkanı olarak sizleri selamlıyoruz. Ve bundan asla vazgeçmeyeceğiz” ifadeleriyle devam etti.
İBB Başkanı İmamoğlu, Bolu Belediye Bolu Belediye B Başkanı Tanju Özcan’a tebrik ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından Bolululara bir konuşma yapan İmamoğlu, “Partiler araçtır. Esas olan millete hizmettir. ‘Memleketimizin, milletimizin, ülkemizin kurtuluşu için partime davet ediyorum’ demek, yanlıştır. Doğru olan; milli davada, milli süreçlerde birlikte olmaktır” dedi.
İmamoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
“Benim şehrimin her noktasını korumak, geliştirmek vazifesini yerine getirdiğimde biliyorum ki; İstanbul, Türkiye’yi motive eder. İstanbul, ülkeyi ayağa kaldırır. Bizim İstanbul’da atacağımız her olumlu adımın Bolu’yu da etkileyebileceğini biliyorum. Sorumluluğumun büyüklüğünün farkındayım. Onun için dün yapılan usulsüz bir işlemin karşısındayım. Kim olduğu belli olmayan, daha düne kadar 2-3 bin lira maaşla çalışan bir adama, İstanbul’un en kıymetli 2 noktasını ne amaçla teslim ettiğinizi millete açıklayacaksınız. Ben, bu meselenin sadece İstanbul’un meselesi olmadığını bildiğim için Bolu’da da söylüyorum. Bu ve bunun gibi meseleler, ahlaki ve kamu çıkarının korunduğu meselelerdir. İdari, hukuksal, kamusal prensipler meselesidir. Orada buna ses çıkarmadığınız zaman Türkiye yozlaşır. Ülkedeki kamu çıkarının yozlaşması demek, ülkeye olan güveni azaltır. Ülkeyi idare edenlere olan güveni azaltır. Bu hukuksuzluklara, bütün belediye başkanlarımız karşı çıkacak. Sizi asla yanıltmayacağız. Hep beraber çok çalışacağız.
Yeni bir dönem başlıyor. Halkını düşünen, siyaset üstü davranan, politik bir takım manevraları yok sayan, ahlaklı, nitelikli bir dönemi başlatıyoruz. Duyan, duymayana söylesin. Memleket değişti kardeşim, değişti. Memleket ve yurdumun insanı, güler yüzlü yöneticiler istiyor. Bağıran, çağıran yöneticiler istemiyor. Barıştıran, uzlaştıran, kardeşliği önde tutan yöneticiler istiyor. Ya bu şekilde olursunuz ya da olmazsanız millet size şekil verir kardeşim. Onun için, bu güzel görevi yerine getirirken bu ruhtan hiç kopmayacağımıza söz veriyoruz.”