Nakşibendi tarikatının en ünlü kolu olarak bilinen İskenderpaşa cemaatinin devlet içinde örgütlenmesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partisini iktidara taşıdığı 2002 seçimlerinin ardından hız kazandı. Erdoğan, 2002’de TBMM’ye giremese de AKP Genel Başkanı sıfatıyla ilk cuma namazını Ankara’da İskenderpaşa şeyhi Mehmet Zahit Kotku’nun adını taşıyan camide kıldı. Necmettin Erbakan’ı siyasete sokan şeyh olarak bilinen Mehmet Zahit Kotku’nun ardından cemaate liderlik eden Mahmud Esad Coşan ve onun ölümünün ardından da Nureddin Coşan döneminde özellikle eğitim alanında faaliyetler katlanarak arttı. Erdoğan döneminde devlet içinde güçlenen, “Hakyolcular” olarak bilinen İskenderpaşa cemaatinin MEB ile işbirliği ve eğitim alanındaki faaliyet haritasına Cumhuriyet ulaştı.
Esad Coşan döneminde cemaat ilk olarak özel okullar ile faaliyetlerine başladı. 1987’deki girişimlerin ardından ilk olarak 1991 yılında Halil Necati İlkokulu ve Ortaokulu, 1994’te Ahmet Mithat Anadolu Lisesi kuruldu. Coşan’ın “Eğitim ve öğretim, çileli, zor ve uzun ama çok gerekli, çok önemli bir faaliyet sahası; sonuçları ve semereleri yıllar sonra ortaya çıkmaya başlayacak” sözleri de cemaatin hedeflerini gözler önüne serdi. Coşan’ın 2001 yılında ölümünün ardından cemaatin başına geçen Nureddin Coşan döneminde, iktidarının da gücü ile kurulan çeşitli dernek ve vakıflar üzerinden faaliyetler yeniden yapılandırıldı.
Cemaat, ilk olarak 2005 yılında “Mahmud Esad Coşan Eğitim Kültür Dostluk ve Yardımlaşma Vakfı”nı kurdu. 2014’te Bakanlar Kurulu kararıyla vergi muafiyeti tanınan vakıf, cemaat proje ve yatırımlarının da merkezi oldu. Cemaatin daha sonra İstanbul Fatih merkezli olarak kurulan “Asfa Eğitim Vakfı”, “Server Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı”, “Hakyol Eğitim Yardımlaşma ve Dostluk Vakfı”, “İlim Kültür ve Sanat Vakfı” ile eğitim alanındaki faaliyetlerini de genişletti. AKP ile FETÖ kavgasının doruk noktasına ulaştığı 2015’te, seçimlerin hemen ardından Coşan, bu vakıfları “Server Yaşam Organizasyon ve Ticaret Anonim Şirketi” adı altında şirketleştirerek eğitim faaliyetleri için tek çatıda topladı. Şirketin, “eğitim, sağlık, kültür, sanat, gençlik, spor…” alanlarında faaliyet yürüteceği belirtildi. Hakyol Vakfı ile burslar dağıtıldığı belirtilirken, İLKSAV ile de dini mekân merkezli “ilim, kültür ve sanat” faaliyetleri yapılmaya devam etti. FETÖ’nün eğitim alanındaki faaliyetlerinin engellenmeye başlanması ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından güçlenen Hakyolcuların çalışmaları da hızlandı.
Cemaate bağlı kurulan okullar MEB denetimi dışında kaldı. Anayasa’ya ve mevzuata aykırı olarak özel kurumda program dışı din eğitimi verilen Asfa okullarında, çocuklara 3 yaşından başlayarak Kuranıkerim, Arapça ve hafızlık eğitimi verildiği belirlendi. Okulların kurucuları arasında AKP’li siyasetçiler de yer alırken, cemaat okullarının etkinliklerine bakanlıktan da destek yağdı. Cemaatin 2015’ten sonra bakanlık ve taşra teşkilatı atamalarında da etkili olduğu öğrenildi. Asfa okullarında 2013’te düzenlenen bir yemeğe, dönemin İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız’ın onur konuğu olarak katılması dikkat çekti. Yıldız, yemekteki “Milli Eğitim camiası çok büyük bir camiadır. Bu camia içinde yer alan Asfa gibi yıldız kurumlarımızın varlığı ile gurur duyuyoruz” açıklamasının ardından 2016’da önce MEB Müsteşar Yardımcılığı’na, 2018’de de MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü görevine atandı. Cemaat, Asfa üzerinden okullar kurarken “Server” adı altında kurulan yapılarla MEB ile işbirliğini sürdürdü. Bu yapıların okullarda bilgi yarışmaları, etkinlikler ve “Haydi Çocuklar Camiye” adında projeler düzenlemesine izin verildi. Cemaatin yıllardır devlet okullarında düzenlediği etkinliklere valiler, AKP’li siyasetçiler ve belediye yöneticileri, MEB bürokratlarının yoğun katılımı da dikkat çekti.
Esad Coşan, babası Nureddin Coşan ve Recep Tayyip Erdoğan
Cemaate bağlı isimlerin kurduğu TUSDATA ve benzeri dershane tipi kurumlarla eğitim çalışmalarını çeşitlendirildi. 2019 başında Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) sorularının çalındığı iddialarında da cemaate yakın kurumların ismi öne çıktı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, TUS sorularının erşime açılmadan önce “240 sorunun tamamının eksiksiz ve sınavda yazılan şekliyle internette dolaşıma sokulması”na ilişkin soru önergesine, “sınava giren adayların ezberlediği sorular” diyerek yanıt verdi. Bakan Selçuk, çalıntı iddialarına ilişkin soruşturma başlatılıp başlatılmayacağı hakkındaki soruya ise sadece ÖSYM’nin telif üzerinden yasal işlem başlatacağı cevabını verdi.
Cemaate bağlı vakıflar aracılığıyla yasal süreçler için Türkiye’nin bütün şehirlerinde en az bir dernek kurulması da dikkat çekti. Cemaatin, MEB ile birlikte düzenlediği “Ufka Yolculuk” yarışması ve çocuklara yönelik faaliyetleri için her ilde “Gençlik İzcilik ve Spor Kulübü” adı altında dernekler kurulduğu belirlendi.