Fethullah Gülen cemaatine yönelik darbe soruşturması kapsamında gözaltına alınan, dün gece de tutuklanan Prof. Dr. Mehmet Altan’ın tutuklanma gerekçesine ilişkin detaylar belli oldu.
Nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği kararında, Fetullah Gülen tarafından kurulan, yönetilen ve “FETÖ” olarak adlandırılan örgütün, 15 Temmuz’daki darbe girişiminde, savaş uçağı, tank, savaş helikopteri ve silahların kullanılması nedeniyle “silahlı terör örgütü” olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Kararda, “Şüpheli Mehmet Altan’ın 14 Temmuz’da, yani darbe girişiminden sadece bir gün önce televizyon programında yaptığı konuşmada, ‘Türkiye devleti içinde de muhtemelen bütün bu gelişmeleri dış dünyada daha fazla belgeleyen, izleyen bir başka yapı da var. Onun ne zaman torbadan elini çıkaracağı, nasıl elini çıkaracağı belli değil’ diyerek, askeri darbe ortamının var olduğunu ifade ettiği tespit edilmiştir” denildi.
“FETÖ”nün açıktan, meşru hükümeti devirmek suretiyle ülke yönetimini ele geçirmeye çalıştığı anlatılan kararda, şunlar kaydedildi:
“Şüpheli Mehmet Altan’ın bilgi birikimi, eğitim durumu ve sosyal statüsü gereğince kolaylıkla bilebilecek durumda olmasına rağmen, yine herkesçe malum olduğu üzere örgüt kontrolünde olan televizyon programlarında örgütü açıkça desteklediği, yine çeşitli medya organlarında yazdıkları yazılarda da örgütün amacı doğrultusunda hareket ettiği, bu bağlamda ülkemizde ve dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilen askeri darbelere zemin hazırlanırken silah zoruyla devrilmesi hedeflenen yöneticilerin, ‘diktatör olduğu, hukuk tanımadığı’ algısının oluşturulmaya çalışıldığı, fiili olarak, ‘ülkeyi yönetenlerin her ne yolla olursa olsun iktidardan gitmesi gerektiği’ anlayışının hem ülke içerisinde hem de uluslararası toplumda yerleştirilmeye çalışıldığı, şüphelinin yazdığı yazı ve televizyon konuşmalarıyla bu algının oluşmasına katkıda bulunduğu dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Şüphelinin de arasında bulunduğu örgüt üyelerinin, özellikle, ‘Cumhurbaşkanı’nın diktatör olduğu, hukuk tanımadığı’ algısını yaygınlaştırmak suretiyle, ‘her ne yolla olursa olsun iktidarı bırakması gerektiği’ propagandası yaparak, toplumu askeri darbeye karşı çıkmamak üzere yönlendirmeyi amaçlamışlardır. Cuntacılar tarafından TRT’de silah zoruyla okutulan bildiride ifade edilen hususlar askeri darbeye gerekçe yapılmıştır.”
“CAN ERZİNCAN TV’DE DARBE ÇAĞRISINDA BULUNDU” İDDİASI
Kararda, Mehmet Altan’ın, eğitim ve sosyal statüsü gereği bilebilecek durumda olmasına rağmen ülke yönetimini ele geçirmeye çalışan ve meşru hükümete karşı açıktan mücadeleye girişen “FETÖ”nün yayın organlarında, amaçlarına uygun şekilde beyanda bulunarak örgüte destek olduğu belirtilerek, “Şüphelinin, 14 Temmuz’da Can Erzincan TV’de yayınlanan programda, açıkça darbe çağrısında bulunduğu dosya kapsamındaki tüm delillerden anlaşılmakla, şüphelinin üzerine yüklenen, ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve terör örgütüne üye olma’ suçlarını işlediğini dair kuvvetli suç şüphesinin var olduğu kanaatine varılmıştır” denildi.
ALTAN’IN KAÇMA ŞÜPHESİ OLDUĞU VURGULANDI
İsnat edilen suçların kanunda öngörülen ceza miktarları, suçların önemi ve ciddi sayılan katalog suçlardan olması nedeniyle tutuklama nedeninin kanun gereğince var sayıldığı belirtilen kararda, alması muhtemel cezaya göre şüpheli Mehmet Altan’ın kaçma şüphesinin bulunduğu ve FETÖ üyelerinin fırsat bulduklarında yasal ya da gayriyasal yollarla yurt dışına kaçtıklarının daha önceden yapılan soruşturmalarda görüldüğü bilgisine de yer verildi.
Mehmet Altan’ın serbest kalması halinde kaçacağı yönünde şüphe bulunduğunun varsayıldığı aktarılan kararda, Mehmet Altan’ın tutuklama yerine adli kontrol tedbirinin uygulanarak serbest kalmasının, açılması muhtemel kamu davasının kovuşturmasının selametle sonuçlandırılması bakımından sakıncalı olacağı ve adli kontrol tedbirlerinin hiç birinin bu sakıncaları giderme ve ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçları bertaraf edebilme niteliğine haiz olmadığı kanaatine varıldığı bildirildi.
AHMET ALTAN NEDEN SERBEST KALDI?
Hakimlik kararında, şüpheli Ahmet Altan ile ilgili de Balyoz davası aşamasında Taraf gazetesindeki eylemleri nedeniyle hakkında kamu davası açıldığı ve soruşturma yürütüldüğü belirtilerek, “Bu bakımdan aynı eylemler nedeniyle yeniden soruşturma yapılmasının ve soruşturma sırasında tutuklanmasının usul hükümlerine aykırı olduğu, tutuklamaya sevk yazısında kendisine isnat edilen eylemlerin, üzerine yüklenen silahlı terör örgütüne üye olmak ve darbeye teşebbüs etme suçlarını işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığının kabulüne yeterli olmadığı anlaşıldığından, bu şüphelinin serbest bırakılmasına karar verildi” ifadeleri kullanıldı.