Türkiye’nin mültecilerin Avrupa’ya ulaşmasını durdurmama kararı sadece Suriyelileri değil Afganları da yollara düşürdü, kafileler İstanbul’un çeşitli noktalarından Bulgaristan ve Yunanistan sınırına gidiyor. Sputnik’in mikrofon uzattığı yolcular “Türkiye’de her şey artık çok pahalı, umudum iyi bir yaşam ve eğitim” diyor.
Türkiye’nin Suriyeli mültecilerin karadan ve denizden Avrupa’ya ulaşmasını durdurmama kararı verdiği yönündeki haberlerin hem ulusal hem de uluslararası basında yer almasının ardından İstanbul’da olağanüstü bir hareketlilik yaşanıyor. Şehrin Aksaray, Zeytinburnu, Kazlıçeşme ve Esenler Otogarı başta olmak üzere çeşitli noktalarından, çoğunluğu Afgan ve Suriyeli olmak üzere binlerce mülteci ve göçmen, kara yoluyla Avrupa’ya geçmek üzere Edirne’ye doğru yol alıyor. Gece yarısından bu yana mülteci ve göçmen derneklerinin organizasyonuyla onlarca araç, göçmen ve mültecileri Edirne’ye götürüyor. Bu otobüslerin yanı sıra taksi ve minibüsler de kişi başı 300-400 liralara varan ücretlerle mültecileri sınıra taşıyor. Kafilelerin umudu ise, Türkiye’nin Bulgaristan’a açılan kapısı Kapıkule ve Yunanistan’a açılan kapısı Pazarkule’den geçerek Avrupa’ya ulaşmak.
Ancak, kafilelerin önünde zorlu bir yolculuk var. Dünden beri haberlere yansıyan görüntüler, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaklaşık yüzlerce göçmenin sınır kapılarına yürüdüğüne, hatta sınıra ulaşmak için tali yollar ve tarlaları da kullandıklarına işaret ediyor. Üstelik kafilelerin önündeki asıl zorluk ve bilinmezlik sınır kapısına ulaştıktan sonra. Zira, Yunanistan Pazarkule sınır kapısından ülkelerine giriş yapmak isteyen bir grup göçmenin ülkeye girişini tampon bölgeyi otobüsle kapatarak engellemeye çalışırken Bulgaristan Savunma Bakanlığı göçmen akınına karşı Türkiye sınırında 1.000 asker göndermeye hazır oldukları açıklamış durumda.
Söz konusu zorluklara rağmen, göçmen ve mültecilerin yanlarına bir sırt çantası ve birkaç eşya alarak Avrupa’ya ulaşma yönündeki çabaları sürüyor. Sputnik’e konuşan yerel yetkililer, sürecin ‘sanki muazzam bir hazırlık yapılmışçasına sakin ve düzenli’ şekilde devam ettiğine işaret ediyor. Zira şimdiye dek her bir noktadan onlarca otobüs kalkmış durumda.
Şimdiye dek Edirne’ye ulaşanların ve Edirne yoluna çıkanların sayısı ise net değil. Ancak Esenler Otogarı’ndaki bir otobüs firması yetkilisi, sabah saatlerinden bu yana yaklaşık 500 kişinin firmalarından bilet alıp yola çıktığını söylüyor. Bir diğer firma çalışanı ise “Bu kalabalık ne böyle, sanki savaşa gidiyoruz’ diye tepki gösteriyor.
Peki, İstanbul’dan sınıra doğru yola çıkanların beklentisi ne? Binlerce kişi neden Türkiye’den Avrupa’ya geçmek istiyor? Sputnik, bu sorunun yanıtını Kazlıçeşme’deki oluşan otobüs durağından ve Esenler Otogarı’ndan Yunanistan ve Bulgaristan sınırına ulaşmak için yola çıkanlara mikrofon uzatarak yanıt aradı. İsmini vermek istemeyen ve 1 yıldır Türkiye’de bulunduğunu 24 yaşındaki bir Afgan genç “Gitmek istiyorum çünkü bize burada her şey zor. Suriyelilerin her şeyi var. Kartları var, istedikleri hastaneye gidebiliyorlar. Ama bizi içeri almıyorlar. Eşim Afganistan’da ama mecburen gideceğim. Burada inşaatta çalışıyorum” diyor.
20 yaşındaki Muhammed ise Suriye’nin başkenti Şam’da bırakarak 3 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Avrupa’da eğitim alma hayali olduğunu söyleyen Muhammed “Liseye kadar okuyabildim ama savaş başlayınca mecburen para kazanmak zorunda kaldım. Türkiye’de 3 yıl yaşadım ama hayalim Avrupa’ya ulaşıp orada eğitim almak” diyor.
Esenler Otogarı’ndan Edirne’ye gitmek için otobüs bekleyen arasında 32 yaşındaki Alan da var. Alan’ın Türkiye’de uzun bir macerası olmuş, Kamışlı’dan Türkiye’ye geldikten sonra sırasıyla Mardin, Adana ve İstanbul’da yaşamış. Alan da Muhammed gibi ülkesindeyken eğitim alıyormuş ancak Türkiye’ye gelince çalışmaya başlamış:
“Türkiye’ye geldiğimden beri çalışıyorum. 5 dil biliyorum. O yüzden tercümanlık yapıyorum. Avrupa’ya gitmek istememin sebebi, yakınlarımın bir kısmının Almanya’da olması. Orada restoran işletiyorlar. Ben de onların yanına gitmek istiyorum. 8 yıldır Türkiye’deydim ve çok mutluydum ama Avrupa’yı da çok seviyorum.”
Otogarda bekleyişi sürenlerden birisi de 1.5 yıl önce Afganistan’dan Türkiye’ye gelmiş olan Aşraf. 27 yaşındaki Aşraf, 1.5 yıldır Taksim’de bir restoranda garsonluk yaparak geçinmeye çalıştığını ancak bunun artık neredeyse imkansız hale geldiğini anlatıyor:
“Ben Türkiye’ye geleli 1.5 yıl oldu. Taksim’de bir restoranda garsonluk yapıyordum ve restorana yakın bir yerde kalıyordum. Ama artık Türkiye’de her şey o kadar pahalı ki burada yaşamak neredeyse imkansız. Ülkeme de dönmek istemiyorum, orada da durumlar çok kötü. O yüzden iyi bir hayat umuduyla Avrupa’ya gitmek istiyorum.”
Haber:Sputnik