İsim vermeden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son günlerde dile getirdiği Musul, Lozan Anlaşması ve Misak-ı Milli tartışmasına değinen eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ, tarihi olayları anlatırken yaşananların tümünün topluma aktarılması gerektiğini söyledi.
Başbuğ şöyle konuştu: “Musul’un kaybedilmesinin sebebi, cumhuriyet devrimlerine karşı din elden gidiyor diye devlete ayaklanmayı başlatan Şeyh Sait ve Şeyh Sait’in yanında bu isyana katılanlardır.”
Erdoğan yaklaşık bir ay önce, 1’inci Dünya Savaşı’nın ardından imzalanan Lozan Anlaşması için “Yıllarca bize zafer diye yutturmaya çalıştılar” demiş, Türkiye adına anlaşmayı imzalayan İsmet İnönü başkanlığındaki heyeti ise,“O masaya oturanlar o anlaşmanın hakkını veremediler. Veremedikleri için bunun sıkıntısını yaşıyoruz” sözleriyle eleştirmişti.
Erdoğan geçen çarşamba da Misak-ı Milli’nin konuşulmasından neden rahatsız olunduğunu anlayamadığını belirtmiş, “Misak-ı Milli’yi gündeme getiren kim; Gazi Mustafa Kemal. Niye rahatsız oluyorsun, biz rahatsız olmuyoruz. Burada bir tarih, milletin geçmişi yok mu? Rahatsız olmayın. Onun için de bunu da öğrenelim, bilelim; dün neydi, bugün ne. Bunu birileri anlamak istemiyor, derdi başka” diye konuşmuştu.
Bir alışveriş merkezinde düzenlenen imza gününe katılan Başbuğ şöyle konuştu: “Son günlerde özellikle Misak-ı Milli yani Ulusal Ant, Lozan ve bu arada Musul nasıl kaybedildi konusu Türkiye’nin gündemini işgal ediyor. Tabi bu geçmişte yaşanan tarihi olayları anlatırken bütün yaşananları hep beraber, birlikte topluma anlatmak lazım. Bu açıdan bakılırsa bu konuların tartışılmasında ben biraz eksiklikler görüyorum. Bunları şöylece ifade etmek isterim; Birinci Misak-ı Milli’nin 16 Ocak 1920’de ilk taslağı Mustafa Kemal tarafından yazılmıştır. Sonradan Misak-ı Milli Meclisi Mebusan tarafından 17 şubat 1920’de kabul edilmiştir. Türk toplumu şunu anlamalıdır ki; Misak-ı Milliyi hazırlayan, hazırlatan ve ilk taslağını bizzat yazan Mustafa Kemal Atatürk’tür.”
Musul’un kaybedilmesiyle Lozan Konferansı ve Lozan Anlaşması’nın ilgisi olmadığını söyleyen Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti: “Anlaşma imzalandıktan sonra Türkiye ile İngiltere arasında Musul konusundaki görüşmeler başlar. Konu daha sonra 20 Eylül 1924’te Milletler Cemiyeti’ne intikal eder. Burası önemli. Konunun Milletler Cemiyetine intikal etmesinin hemen akabinde 13 şubat 1925’te Şeyh Sait isyanı başlar. Şeyh Sait isyanı ile içeride ilgilenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti tabi ki zorluklarla karşı karşıya kalacaktır. 5 Haziran 1926’da imzalanan Ankara anlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti Musul ve Kerkük bölgesinden vazgeçecektir. Daha doğrusu buraları bırakacaktır. Bunları anlatanlar bu soruyu sorsunlar; ‘Bu Şeyh Sait isyanı neden çıktı, kimler çıkarttı?’ Şimdi baktığımız zaman Türk tarihi açısından çok değerli eserleri olan Bernard Lewis der ki; Şeyh Sait isyanının çıkartılmasının arkasındaki ana neden, Atatürk Devrimleri ne Cumhuriyet devrimlerine karşı din elden gidiyor diye devlete ayaklanmayı başlatan Şeyh Sait ve Şeyh Sait’in yanında bu isyana katılanlardır. Şu soru çok haklı bir sorudur. 13 Şubat 1925’te Şeyh Sait isyanı çıkartılmasaydı, belki bu gün farklı bir coğrafya ile Türkiye Cumhuriyetinin sınırları farklı sınırlarla karşı karşıya kalabilir idik. Bu konuları unutmamak lazım.”
Haber:Bir Gün