1 Kasım akşamı seçim sonuçlarını Cemaat’in yayın organı Samanyolu Haber’de değerlendiren Nazlı Ilıcak, 28 Şubat sürecindeki orduya kulak tıkadıklarını ve AKP kadrolarının o muameleye layık olduklarını söyledi.
28 Şubat döneminde türbanıyla Meclis’e giren Merve Kavakçı’ya destek olduğu için o dönemde şeytanlaştırıldığını iddia eden Ilıcak, “Haklıydı o zaman Fazilet’ten kopanlar bu Ak Parti, Milli Görüş’ten dönüşen… Çünkü mağdurdu. Fakat ne olduysa onlar o çizgide gideceğine maalesef farklı bir çizgiye sapmış oldular. Ve esas itibariyle biz onlara mağdur diye sahip çıkarken, onlar mağdur değil muhatap oldukları o muameleye layıkmışlar.” ifadelerini kullandı.
28 Şubat’ta Tayyip Erdoğan’ın ve arkadaşlarının tehlike olarak görüldüğünü anlatan Ilıcak, 28 Şubatçılar için “Demek ki ince hesap yapmışlar.” şeklinde konuştu. Ilıcak sözlerinin devamında 28 Şubat’ı başörtüsü ve imam hatiplerle ilgili uygulamalarından dolayı eleştirerek, şöyle dedi:
“Yani biz o tarihte görmediğimiz için, sivil dikta ve böyle bir ihtimal vermediğim için, doğrusu bunlara kulak tıkadık. Ama biraz da böyle bir şeyden, yani İslam’ın siyasete araç olarak kullanılmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini kestirmek ve tedbiri ona göre almak gerekirmiş.”
İŞTE NAZLI ILICAK’IN TARTIŞMA YARATACAK O SÖZLERİ:
“Ben Merve Kavakçı’yla, inanın o parlamentoda yan yana dururken, o kadar büyük bir husumetle karşı karşıya kaldım ki… Sadece parlamenterlerden değil. Kendi çevrem de bana çok büyük bir husumet beslediği gibi, aynı zamanda Fazilet Partisi’nde iki yasaklıdan biri ben oldum birden bire. Laiklik karşıtı bir tavır dolayısıyla yalnız bırakıldım ve şeytanlaştırıldım. Ama ne oldu? Belirli zamanlar geçti, haklı olan güçlü oldu. Aslında ben ona üzülüyorum. Haklıydı o zaman Fazilet’ten kopanlar, bu Ak Parti, Milli Görüş’ten dönüşen… Çünkü mağdurdu. Fakat ne olduysa, onlar o çizgide gideceğine maalesef farklı bir çizgiye sapmış oldular. Ve esas itibariyle biz onlara mağdur diye sahip çıkarken, onlar mağdur değil muhatap oldukları o muameleye layıkmışlar. Böyle bir korku vardı. Asker, kurmay heyeti 28 Şubat’ta ne diyordu; ‘Milli Görüş çizgisi Türkiye için tehlikelidir. Laik Cumhuriyet açısından tehlikelidir.’ Dolayısıyla, abartarak artık ‘başörtüsü de imam hatip de hepsi tehlikelidir’ vs. diyerek… Ama genel bir çizgi olarak, Tayyip Erdoğan’ı büyük bir tehlike olarak görüyorlardı. Demek ki ince hesap yapmışlar. Hatta ben o Balyoz belgelerini biliyorum. Çetin Doğan daha Ak Parti iktidar olur olmaz fakslardan, ‘Hitler nasıl iktidara geldi… Seçimle iktidara gelip sonra kalınabilir. Bir anlamda otoriterleşerek, hakları hukuku ezerek’ diye… Yani biz o tarihte görmediğimiz için, sivil dikta ve böyle bir ihtimal vermediğim için, doğrusu bunlara kulak tıkadık. Onların yaptıkları tabii ki yanlıştı. Başörtüsünü ezmek, imam hatipliyi ezmek, onların önünü kesmek bunlar doğru değildi. Ama biraz da böyle bir şeyden, yani İslam’ın siyasete araç olarak kullanılmasının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini kestirmek ve tedbiri ona göre almak gerekirmiş.”
Kaynak:Oda tv