“HERHANGİ BİR ÖRGÜTLE VE CEMAATLE İLİŞKİM YOKTUR”
Mağdurların yanında olmak gibi bir karakteri olduğunu belirten Ilıcak’ın, “17-25 Aralık sonrasın da da dindar insanların üzerine insafsızca gidildiği yönünde bir kanaatim oluştu. 17-25 Aralık ile ilgili soruşturmaların etkin yapılması yönünde kanaatim oluştu. Herhangi bir örgütle ve cemaatle ilişkim yoktur. Olsaydı maddi manevi bir takım menfaatler elde etmem gerekirdi. Ben mağdur olduğunu düşündüğüm kitlenin yanında yer alıp yine o dönemde yapıldığını düşündüğüm, cadı avına karşı çıktığım için basın yayın kuruluşlarındaki görevlerime son verildi” ifadelerini kullandığı kaydedildi.
“TWEETLER ATTIM”
Ardından Bugün TV’de bağımsız kalmak kaydıyla işi kabul ettiğini söyleyen Nazlı Ilıcak’ın, “Herhangi bir darbeyi tasnif etmem mümkün değildir. 15 Temmuz akşamı öğrendiğim ilk dakika itibariyle yani köprüden geçişlerin engellendiği an itibariyle karşı olduğuma dair tweetler attım. Benim cemaatle herhangi bir organik bağım yoktur, organik bağım olsaydı daha önceki dönemlerde de Hanefi Avcı’nın bana yazmış olduğu özel mektupları, Odatv Davası’nda, Balyoz Davası’nda delillerin sahte olduğuna dair mağdurların açıklamalarını görev yaptığım gazetenin köşesinde yayınlamazdım” diye konuştuğu belirtildi.
“BEN DE YANILDIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM”
“Gazetecilik mesleği refleksi ile haberleri yaptım” diye konuştuğu belirtilen Ilıcak’ın, “Ayrıca belirtmek isterim ki Balyoz ve Ergenekon Soruşturmalarının yapıldığı dönemde ben Ak Parti’nin destekleyicisiydim. O dönemde AK Parti de soruşturmaların yapılması yönünde fikir birliği içerisinde hareket edip beyanlarda bulunuyordu. Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yanıldığını söylemişti. Ben de şu anda özellikle darbe yapılması, darbe esnasında Genelkurmay Başkanı’nına darbeye katılanların Fetullah Gülen ile ilgili görüştürme teklifleri, darbeye karışanlardan birer dolarlık banknotlar, darbeye karışanların koşulsuz polise ve vatandaşa ateş talimatı vermesi ve meclisin bombalanması gibi hususları gördüğümde bu insanların aslında mağdur olmadığını anladım. Ben de yanıldığımı düşünüyorum” dediği öğrenildi.
“ÜZGÜNÜM”
Bugün TV’nin ardından Can Erzincan TV’de programlara başladığını hatırlatan Ilıcak’ın, “Bu yapının aslında dindar bir yapı olmadığını, mazlum bir yapı olmayıp örgütsel bir yapılanma olduğunu yeni anladığım için üzgünüm. Yapılanmanın bir örgüt olduğunu 15 Temmuz sonrasında gördüm. Daha önce bilseydim ne orada yazardım, ne de orada bulunurdum, bilakis karşısında yer alırdım. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Ben yaptığım programlarda ve yazılarda bilerek suç işlemedim. Yaptığım iş suç kalıbına uyuyorsa da farkında değilim, suç olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde herkes bu yapılanmanın bir terör örgütünü olduğunu 15 Temmuz 2016 tarihi ile idrak etti. Herhangi bir kastım yoktur. Ben 40 yıllık gazeteciyim. İyi niyetimin kurbanı oldum” ifadelerini kullandığı kaydedildi.