CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Özel, 17 Ağustos depreminin üzerinden 18 yıl geçtiğini anımsatarak, siyaset kurumunun ve ülkeyi yönetenlerin önce kendisine, “Biz, İstanbul depremine ve Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşanacak bir depreme ne kadar hazırlıklıyız?” sorusunu yöneltmesi gerektiğini belirtti.
Beşiktaş ile Atiker Konyaspor arasında oynanan Süper Kupa maçında “Nuriye ve Semih Ölmesin, Nuriye ve Semih Yaşasın” yazılı pankartın açıldığını hatırlatan Özel, “Artık ‘Yaşasın’ demek suç oldu. ‘Yaşamasın’ demek suçtur, ‘Ölsün’ demek suçtur, ‘Bunu öldürün’ demek suçtur” değerlendirmesinde bulundu.
Bu pankartın ardında maç izleyen 17 kişinin ifadeye çağrıldığına işaret eden Özel, 11 kişinin tutuklandığını, 2’sinin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını ve 4 kişinin de arandığını söyledi. Özel, “‘Bu iki genç arkadaşımız ölmesin’ demek suç olmuş. Ölsünler mi kardeşim Türkiye’ye, ‘Nuriye ve Semih ölmesin’ diyenleri tutukluyanları şikayet ediyoruz, bunları ihbar ediyoruz” diye konuştu.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın açıklamalarına da değinen Özel, “Bugün ‘yeni iddialar’ diye söylediği her şey 17 Haziran 2017 günü Güneş gazetesinin manşeti zaten. O gün televizyonlarda, internette, Twitter’da ne iddia, ne yalan, ne hakaret varsa Mahir Ünal tutmuş onları tekrar bize soruyor” diye konuştu.
‘SUÇ İCAT EDİYORLAR’
Ünal’ı karşılıklı olarak tartışmaya davet eden Özel, MİT TIR’larıyla ilgili bilgilerin gerçek olduğunu söyledi. Özgür Özel, sözlerine şöyle devam etti:
“Ortada bir suç yok. Böyle bir suçun olduğunu kabul etmiyoruz. ‘Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ misali, kendi işledikleri suçu örtmek için başkasına suç icat ediyorlar. Sen mama yolladın da millet mamaya mı engel oldu? Sen Türkiye’nin yararına bir iş yaptın da millet bunu mu ortaya çıkardı? Mahir Ünal, ben inandığım bütün kutsal değerler üzerine, siyasi hayatımın bedeline, pahasına hem yemin eder hem ortaya iddia koyarım. O TIR’larda bebek maması yoktu. Sen bununla ilgili bir iddia ortaya koyabilir, bir yemin edebilir misin? Ben inandığım bütün kutsal değerler üzerine yemin ederim.”
“Kontrollü darbe” söylemine ilişkin de Özel, “15 Temmuz bal gibi bir darbe girişimidir. Ama 15 Temmuz’da iki tane darbe, iki tane 15 Temmuz var. Biri FETÖ’nün 15 Temmuz’u ve karşısında halkın 15 Temmuz’unu bularak geri püskürtülmüştür. İkincisi sarayın 15 Temmuz’u. Araçsallaştırarak, kullanılarak 20 Temmuz OHAL darbesi yapılmıştır” iddiasında bulundu.
‘TEHDİDE, ŞANTAJA BOYUN EĞERSEK NAMUSSUZUZ’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 17 Mayıs 2015’te Zaman gazetesini ziyaret etmediğini, geçmişte bir otelde Kılıçdaroğlu’nca düzenlenen basın toplantısında, tüm gazetecilerle birlikte bu gazetenin temsilcisinin de yer aldığını hatırlatan Özel, Mahir Ünal’ın bu nedenle özür dilemesini istedi.
Özel, şu değerlendirmede bulundu:
“Tehdide, şantaja boyun eğersek namussuzuz. CHP, sizin şantajınıza, tehdidinize boyun eğseydi ne Türkiye Cumhuriyetini ne de CHP’yi kuramazdı. Bizim birinci genel başkanımıza, kurucu genel başkanımıza saraydaki Vahdettin tutuklama ve ölüm emri verdi. Eğer biz sarayın ölüm emrine ve tutuklanma, hapsedilme tehdidine boyun eğseydik, bu partiyi de bu ülkeyi de kuramamıştık. O yüzden senin kurucu genel başkanının, benim son genel başkanıma yaptığı tehdit ve şantaj sökmez. Vahdettin’e ne cevap verdiysek, nasıl yolumuza devam ettiysek, nasıl bu ülkeyi kurtarıp bu cumhuriyeti kurduysak aynı yolda devam ederiz. Bir Pazar günü sandıklar açıldığında tıpış tıpış gideceksiniz. Biz, demokratik yollardan gidişinizi izlemek için can atıyoruz. Başka yollardan sizi götürmeye kalktıklarında da koşup gelip Meclis’i açıp buna izin vermeyiz. ‘Yeneriz, yeniliriz bu ülkenin yapılacak ilk seçimlere kadar anamuhalefet partisiyiz’ diyecek kadar da sizin hukukunuzu ve bu ülkedeki insanların oyunun hakkını savunmuşuz. Yarın darbe olsun, yine biz burada seçilmiş hükümetin arkasındayız.”