Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 25 Eylül’de Kuzey Irak’ta ‘Kürdistan bağımsızlığı’ için yapılacak referandumuna hükümetin derhal tepki göstermesini ve gerekirse bölge ülkeleriyle birlikte yaptırım gücü uygulaması gerektiğini söyledi.
Perinçek, “Kürdistan’ burada ABD ve İsrail üssü olarak kurulacaktır. ‘İkinci İsrail’ olması söz konusudur. 1500 kilometre ötedeki İsrail bu kez 7/24 komşumuz oluyor. Bu yalnız toprak bütünlüğümüz için değil rejimler için de tehdittir” dedi.
Vatan Partisi Ayvalık İlçe Başkanlığı binasında İlçe Başkanı Deniz Tuğhan Arbak ve partililerle bir araya gelen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e ziyaretinde İl Başkanı Osman Aydın Şahin eşlik etti. Burada partililere seslenen Doğu Perinçek, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Kürdistan bağımsızlığı adı altında yapılacak referandumun yalnız Türkiye’nin değil dünyanın gündeminde olduğunu söyledi.
Irak’ın kuzeyindeki Barzani yönetiminin 25 Eylül günü Kürdistan’ın bağımsızlığını oylayacağına dikkati çeken Perinçek, Kürdistan’ın kurulması iddiasının Türkiye kadar Irak, Suriye, Rusya, Azerbaycan, İran ötesinde Amerika’sı Avrupa’sı bütün dünyanın ilgilendiği bir konu olduğunu ve dünyanın her tarafından bu konuda tavır ortaya konulduğunu kaydetti. Türkiye hükümetini de bu konuda tavır almaya davet ettiklerini belirten Perinçek, şunları söyledi:
“Bırakın Kürdistan’ı referandumuna bile müsaade edilemez.
Kürdistan burada ABD ve İsrail üssü olarak kurulacaktır. İkinci İsrail olması söz konusudur. 1500 kilometre ötedeki İsrail bu kez 7/24 komşumuz oluyor. Bu yalnız toprak bütünlüğümüz için değil rejimler için de tehdittir. İsrail boş durmayacaktır. Şimdiden zaten PKK ve İŞID’ı kullanıyor, burnumuzun dibine geldiği zaman bu tehdidin ciddiyeti ağırlaşacaktır.
Bu nedenle bölge ülkelerinin bağımsızlığı, bütünlüğü ve geleceğiyle hiçbir şekilde bağdaşmayan doğrudan doğruya bölge ülkelerine savaş ilanı anlamı taşırken Kürtler için de felaketten başka bir şey getirmeyecektir. Çünkü, Kürdistan kurmaya kalktıkları zaman bütün bu ülkelerin Kürtleri ateşe sürülmüş olacaktır. Bu teşebbüsten sonra bölge Kürtleri bir nevi ABD ve İsrail adına cepheye sürülecektir.
Türkiye’mizin bağımsızlık ve bütünlüğünü, Cumhuriyet’i tehdit ettiği için Kürdistan girişimine destek verilemez. O nedenle hükümet derhal bunu açıklamalı, Barzani yönetimine muhtıra verilerek bu girişime son verilmesi istenmeli. Bir süre tanınarak bu girişimden vazgeçildiği ilan edilmediği takdirde Habur kapısı kapatılmalıdır.”
“BARZANİ GEREKİRSE TÜRKİYE’YE ÇAĞRILIP UYARILMALI”
Parti olarak harekete geçip, Hükümetin yapmadığı işleri yaptıklarını öne süren ve İran’a gittiklerini belirten Perinçek, şöyle devam etti:
“Ali Ekber Velayet ile buluştuk. Vatan Partisi ve İran olarak kararlılığımızı açıkladık. Kesinlikle, ikinci İsrail’e izin verilemez. Diğer devletleri de ortak tutuma çağırdık. İran harekete geçti ve bizim hükümetimizin yapmadığını yaptı.
Vatan Partisi olarak Rusya ve Suriye ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Hükümete de Ayvalık’tan Kuva-i Milliye’nin ilk örgütlendiği yerlerden biri olan bu bölgeden bir vatanseverlik merkezinden çağrıda bulunuyoruz; derhal bu konu ciddiye alınmalı, hükümet düzleminde gerekli girişimlerde bulunulmalı. Barzani gerekirse Türkiye’ye çağrılıp uyarılmalı ve Habur Kapısı’nın kapatılacağı açıklanmalı. Gerekirse Irak, İran ve Suriye ile birlikte bir yaptırım gücü kullanacağını herkese duyurmalıdır.”
“ABD, YÜRÜTTÜĞÜ HAREKATTA CHP’Yİ KULLANIYOR”
Toplantıda CHP’yi de eleştiren Perinçek, ABD’nin oluşturduğu psikolojik harekata hizmet eden açıklamalar yaptığını öne sürdüğü CHP’nin vahim yanlıştan vazgeçtiğini ummak istediğini anlatırken, şu iddialarda bulundu:
“CHP, ‘Adalet bitmiştir’ diyerek, bir koluna FETÖ’yü, bir koluna PKK’yı taktı. ‘Kamudan tasfiye edilmiş 105 bin görevli geri iade edilsin’ dedi. Bu ne demek? Devletin kurumlarına yuvalandırılmış olan Amerikan Gladyosu tekrar görevinin başına dönsün. Bunlar büyük suç işlediler. Şimdi bu suçu işleyen ve FETÖ darbesi yapanları hapisten çıkaracak. İkinci talebi ne hapishanedeki 11 HDP’li milletvekili, 70 bin insan çıksın. FETÖ’cüler, PKK’lılar çıksın. Bu taleple yürürseniz bir kolunuza FETÖ, bir kolunuza PKK girer. Bu, adalet için yapılan bir yürüyüş değil.
FETÖ ve PKK’yı hapisten kurtarmak, Türk devletinin içine tekrar bunlar yerleşsin, Türk devleti parçalansın, kargaşaya gitsin, ABD’nin planları uygulansın, tamamen buna hizmet eden bir tavır. Bunu adalet gibi hepimizin kutsal saydığı kavramlarla örtmek mümkün değil. Bunlar seçim ortaklığına karar verdi. ABD bunları yanyana getirdi. Bunlar kim CHP, FETÖ, PKK, HDP, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu yani AKP’nin bir kanadı. ABD, dış cephede Kürdistan’ı kurmaya niyetlendi, İç cephede de bu şekilde harekat yürütüyor ve bu harekatta CHP’yi kullanıyor. CHP, HDP/PKK ve FETÖ ile ABD’nin iktidar planı içinde iktidar olmayı istiyor.”
“AKP, VATAN PARTİSİ’NE YAKLAŞTI”
Perinçek, “Vatan Partisi olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’ne mi yaklaşıldı?” sorusu üzerine, “AKP, Vatan Partisi’ne yaklaştı.”yanıtını verirken, “Vatan Partisi’nin programı Türkiye’de gerçeklere dayanan çözümleri içeren ve her iktidarın uygulamak zorunda kalacağı, mecburiyetlerden çıkarılmış bir programdır. Bu gelişmeler Vatan Partisi’nin gücünü gösteriyor. Vatan Partisi’nin dedikleri oluyor” dedi.