DW Türkçe’ye konuşan; Onur Başer’e göre Türkiye’de başta testler olmak üzere önlemler yeterli değil. Başer, virüsün bulaşacağı kişilerin sayısı, yoğun bakım ünitesi sayıları hakkında açıklamarda bulundu.
65 yaş üstü kişilere getirilen sokağa çıkma yasağını yetersiz bulan Başer, “Türkiye’de 65 yaş ve üstü 7 buçuk milyon kişi var. Sadece 1 milyonu tek başına yaşıyor. Geri kalan 6 buçuk milyon kişi aileleriyle yaşıyor. Ailedeki insanlar dışarı çıkıp geldiklerinde virüsü getirebilirler. Bunlar düzensiz önlemler. Artış hızını azaltacak önlemler değil” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Onur Başer, “Vakaların nerede olduğu hakkında bilgi verilmemesi ve bunun saklanması Türkiye’ye mahsus. Diğer ülkeler yapmıyor. Salgınla en iyi başa çıkan Güney Kore, Singapur, Hong Kong biliyoruz vakaların hangi bölgelerde olduğunu. İtalya’da biliyoruz. İnsanlar ona göre tedbir alıyorlar. Maalesef Türkiye salgın olan bölgeleri açıklıyor ne de insanları uyarıyor. Önlemlerin teker teker geç olarak başlaması bizim epidemik verimizi çok yükseltecektir.” dedi.
Başer, “En düşüğünü bile alsak Türkiye’de 32 milyon kişinin koronavirüsünden etkileneceğini gösteriyor. 32 milyon kişinin etkilenmesi 150 bin ile 600 bin arasında bir ölüm olacağının habercisi. 1.6 milyon hastanın yatış olacağını gösteriyor. Türkiye’de yatak sayısı 200 bin kadar. En az 640 bin hastanın yoğun bakım ünitesine ihtiyacının olacağını gösteriyor. Ki bu sayı Türkiye’de 40 bin civarı” diyerek duruma dikkat çekti.
Solunum cihazlarına da değinen Başer, “640 bin hastanın da en az 320 bininin solunum cihazı ihtiyacı olacağını gösteriyor. Makine bağlanmazsa bu hastaların ölüm oranı yüzde 90.” dedi ve Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında sağlığa en az harcama yapan ülke olduğunu hatırlattı.