RIZA SARRAF İSTEDİ,OLMAYAN BİNAYA RESTORASYON İZNİ VERİLDİ

Rıza Sarraf’ın Boğaz’daki köşküne çıktığı kaçak katların hesabı sorulmadan bir skandal daha ortaya çıktı.

Sözcü’den Bora Erdin’in haberine göre, Bir kadın, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’ne başvurdu. “Kandilli’deki arazimizde ahşap bir bina vardı. Bina 1950’lerde yıkıldı. Şimdi onun aynısını yeniden yapacağız” dedi ve izin istedi. Oysa, söz konusu yerde daha önce böyle bir bina yoktu. Buna rağmen, restorasyon için izin verildi.

“Çivi bile çakılamaz” denilen Boğaz’da, herkesin gözü önünde restorasyon bahanesiyle köşk yapıldı. Hem de ahşaptan değil resmen betondan. Bakalım, yetkililer bu skandala ne diyecek?

5 ay önce başlayan inşaata iznin nasıl verildiği muamma. İnşaatın mal sahibi STFA Grubu, “Bina 1950’lerde yıkılmıştı” dedi

İstanbul Boğazı’nda, Kandilli sahil yolu üzerinde şubat ayı sonunda başlayan bir inşaat, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nden alınan “restorasyon” izni ile yükseliyor. Ancak restore edilen bina daha önce boğazda hiç var olmamış ahşap bir yapı! İnşaat tabelasında; “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü, 2. Grup Korunması Gerekli Kültür Varlığına ait Restorasyon Projesi ve Havuz + Set Altı Garaj + Kameriye inşaatı” yazıyor. İnşaatın mal sahibi olarak da STFA Grubu’nun ortaklarından Tomris Taşkent görünüyor. Boğaz manzaralı binanın üzerinde bulunduğu Kandilli Caddesi’nde otopark ve kameriye inşaatı da tam gaz sürüyor. 2015 yılına kadar orada bulunmayan bir binaya restorasyon izninin nasıl verildiği ise tam bir muamma.

STFA YETKİLİSİ: ARŞİVDE KAYIT VAR
İstanbul -İzmir otoyolu projesinde İzmit Körfez Geçişi Köprüsü ayaklarını inşa eden STFA Grubu’nun ortaklarından olan Tomris Taşkent’in oğlu Alp Taşkent’e devam eden inşaat ile ilgili ulaştık. Taşkent, STFA Holding Şantiye Şefi İnşaat Mühendisi Ercüment Spor’la görüşmemizi istedi. Spor da bu binanın 1950’lerde yıkıldığını ancak arşiv kayıtlarında var olduğunu iddia etti. Spor şöyle konuştu: “İzinleri alan ben değilim ancak bu yapı burada var. Bu yapı eski eser olarak, resimleri ve tapu kaydı ile özel idare kayıtlarıyla var. Ankara Cumhuriyet Arşivi ve tapulara kadar gidin, göreceksiniz. Bu bina 1950’lerde yıkılmış. Bu konuda yetkili değilim. Ben de daha önce binayı görmedim.”