Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı 2019 Yılı Denetim Raporu’nda şehir hastanelerine ilişkin onlarca tespite yer verildi. Sayıştay denetçileri, rant kapısı olarak nitelendirilen şehir hastaneleri ile kamunun milyonlarca lirasının çöpe atıldığını dikkati çeken tespitlerle anlattı.
Birgün’den İsmail Arı’nın haberine göre, sağlık Bakanlığı’nın 2019 yılında toplam 33 milyon 507 bin TL ödenek üstü harcama gerçekleştirdiğine vurgu yapılan Sayıştay raporunda, “Yap – kirala – devret modeli” ile yaptırılan şehir hastanelerinde, şirket tarafından temin edilmesi gereken tıbbi malzemelerin temin edilmediği de belirtildi.
Ayrıca denetim raporunda, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nin 2’nci 3’üncü ve 4’üncü aşamasının geç tamamlanması nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın “Maddi külfete maruz kaldığı” belirtildi. Şehir hastanesine taşınması planlanan hastanelerin öngörülen tarihlerde taşınamaması sebebiyle yüksek fiyatla görüntüleme ve laboratuvar hizmet alımı yaptığı belirlendi.
Şehir hastanelerini işleten şirket ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılan sözleşme kapsamında, tıbbi ekipmanların temininin görevli şirketin sorumluluğunda olduğunun da hatırlatıldığı denetim raporunda, “Tıbbi ekipman sayılarının sağlık hizmetinin sunumunda yetersiz kalması nedeniyle kapatılan hastanelerden tıbbi ekipman getirildiği anlaşılmıştır” denildi.
Sayıştay denetçilerinin yaptığı denetimde, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde “görevli şirket tarafından kullanılan bir depoda Sağlık Bakanlığı’na teslim edilmeyen tıbbi ekipmanların bulunduğu” tespit edildi.
Sayıştay denetçileri, şehir hastanelerinin faaliyete geçtiği tarihte şirketin yapımına tamamlayarak teslim etmediği trijenerasyon ve heliport tesisleri için Sağlık Bakanlığı’nın yaptırım uygulamadığını da açığa çıkardı.
Sayıştay’ın denetim raporunda, “Adana, Elazığ, Eskişehir, Isparta, Kayseri, Manisa, Mersin, Ankara Bilkent, Bursa Şehir Hastaneleri için doğalgazdan elektrik enerjisi üreten trijenerasyon tesisi fiili tamamlama tarihinde teslim edilmemiştir. Bu tesislerde üretilecek elektrik enerjisi ile sağlık tesislerinin elektrik giderlerinde tasarruf sağlanması amaçlanmaktadır. Söz konusu gecikmelere ilişkin bir yaptırım uygulandığını kanıtlayan herhangi bir belgeye de ulaşılamamıştır. Geç teslim edilen veya henüz teslim edilmeyen tesislerin bakım, onarım ve yenilenmesi için de şirkete ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır” denildi.
Denetimin Raporu’nda, şehir hastanelerini yap – kirala – devret modeli ile inşa eden şirketlerin, kira tutarının veya kira süresinin bir kısmından vazgeçmeyi taahhüt ederek KDV istisnasından yararlanmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın bu yönde bir adım atarak işlem yapmadığını ve para ödemeye devam ettiği de ifade edildi.
Sayıştay denetçileri, kamu özel işbirliği modeli kapsamında, şehir hastanesi yapımı ile ilgili sözleşmelerde, sözleşmenin feshedilmesi veya şirketin sözleşmeyi haksız şekilde feshetmesi hallerinde, “Doğan ceza ve masraf gibi giderleri neden Sağlık Bakanlığı’nın ödemek zorunda olduğu anlaşılamamıştır” ifadelerini kullanarak şaşkınlıklarını ifade etti.
Denetim raporunda yer alan bir başka tespitte ise “Bursa, Adana, Manisa ve Elazığ Şehir Hastaneleri’nin yer aldığı yerleşkelerin bir bölümünün şantiye halinde olması nedeniyle, İdare tarafından kullanılamadığı, bu alanlarda işçi barakaları ile iş makineleri bulunduğu ve bu alanlarda peyzaj projesinde yer alan ağaçlandırma işlerinin yapılmadığı ancak bu hizmete ilişkin hizmet bedelinin tam olarak ödendiği görülmüştür” denildi.
Sayıştay denetçileri, faaliyete geçen bazı şehir hastanelerinde, sağlık tesisi kampusu içerisinde şirket tarafından ticari amaçlı binalar yapılmaya başlandığını ama bu alanlarda inşaatların devam ettiğini belirterek “Yapılan incelemede, hizmete açılan şehir hastanelerinde görevli şirket tarafından kullanılan mevcut ticari alanların, idare tarafından onaylanan uygulama projelerinde yer alan ticari alanlardan daha fazla olduğu tespit edilmiştir” denildi. Denetçiler, Mersin Şehir Hastanesi sözleşmesine göre, görevli şirket tarafından ticari alanlara ilişkin kira ödenmesi gerekirken kira bedeli belirlenmediğinden ödemenin yapılmadığını da belirledi.
Sayıştay raporunda, Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi, Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Ankara Çocuk Sağlığı Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi ile Dr. Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne taşınmasıyla kapatıldığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:
“Şehir hastanesine taşınan hastanelerin, hasta kabulüne son verilen hastane binaları için 2019 yılında 1 milyon 613 bin 186 TL tutarında elektrik faturası ödendiği görülmüştür. Bunun sebebinin, diğer hastanelere ya da kamu kurumlarına devri beklenen taşınır malzemelerin (tıbbi cihazlar ve ekipman), bu malzemelerin devrinden sorumlu az sayıda personelle birlikte faaliyetine son verilen hastane binalarında bulundurulmaya devam ettirilmesi olduğu anlaşılmıştır.”
Sayıştay denetçileri, kamu özel ortaklığı modeli ile yapılan Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenileme İşinde, inşaat çalışmalarının süresinde bitirilmediğinin de altını çizdi. Sağlık Bakanlığı’nın 1 milyon 272 bin TL ödediği sözleşmenin 2012 yılında imzalanmasına rağmen bitirilemediği ve bu nedenle, sözleşmede öngörülen gecikme cezalarının uygulanması ve sözleşmedeki bildirim usulüne uyularak yükleniciye yapılmayan eksik imalatların tamamlattırılması gerektiği belirtildi.
Sayıştay denetçileri, Türkiye Halk Sağlığı ve Tıbbi Cihaz Kurumu Kampüs Projesi’ne ilişkin sözleşmenin feshedilmesine rağmen görevli şirketin proje alanından çıkmadığı, şirket tarafından proje kapsamındaki hazine arazisi ve orman arazisi üzerine beton santrali kurulduğu da tespit edildi.
Sayıştay denetçileri, sağlık tesislerinin Epidermolizis Bülloza hastaları için aldığı yara bakım ürününe ilişkin de incelemelerde bulundu. Denetçiler, “Yara bakım ürünün alımında firmalar arasında rekabetin tesis edilemeyerek satın alma işlemlerinin yapıldığı ve bu nedenle de maliyetlerinin arttığını” da belirledi.
Haber:Cumhuriyet