Deniz Baykal ile bazı MHP’lilere yönelik “FETÖ’nün kaset kumpası” soruşturmasının iddianamesinde AKP’li Hayati Yazıcı’nın da ismi geçiyor. Baykal ile birlikte 24 mağdur arasında yer alan isimlerden, dönemin Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Aydın Deliktaşlı, resen emekli edilmesine neden olan kumpas fotoğrafının dönemin Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’da olduğunu ileri sürdü.
CHP’li Deniz Baykal ile bazı MHP’li milletvekillerine kurulan ve kamuoyunda “FETÖ’nün kaset kumpası” olarak bilinen soruşturmanın iddianamesinde çok önemli bir ayrıntı yer alıyor. Baykal’la birlikte 24 mağdur arasında yer alan isimlerden dönemin Vakıfbank Genel Müdür Yardımcısı Aydın Deliktaşlı, FETÖ’nün kurduğu kaset kumpasının ardından 2008 yılında resen emekli edildi. Deliktaşlı ifadesinde, “kumpas fotoğrafının 2008 yılı Ağustos ayında dönemin Başbakan Yardımcısı, şimdinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’dan sonra AKP’nin en güçlü ismi Hayati Yazıcı tarafından makam odasında genel müdürüne gösterildiğini ve Yazıcı’nın emriyle emekli edildiğini” söyledi. Deliktaşlı kendisine kurulan kumpasın gerekçesini ise ifadesinde, “Ben iddia edilen bu görüntünün bir örgüt faaliyeti kapsamında birilerinin menfaatleri, çıkarları veya beklentilerini karşılamamış olduğum için ve bu nedenlerle kendi beklenti ve taleplerini karşılayabilmek amacıyla şahsıma yönelik bir kumpas kurularak elde edildiğini ve kullanıldığını düşünüyorum” sözleriyle açıkladı.
152. sayfadaki ayrıntı…
923 sayfalık iddianamenin 152. sayfasında yer alan mağdur Aydın Deliktaşlı’nın ifadesi şöyle:
2008’DE EMEKLİ EDİLDİM
“Ben 2004 yılı Ağustos ayı ile 2008 yılı Ağustos ayı arasında Vakıfbank T.A.O’da genel müdür yardımcısı olarak görev yaptım, 2008 Ağustos’ta da resen emekli edildim. Çankaya-Ankara adresinde 2005 yılından beri ikamet etmekteyim, ev kendime aittir. Genel müdür Yardımcılığı görevimde kurumumda etkin bir görevdeydim. İnsan Kaynakları ve destek hizmetlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı idim. Açıkçası re’sen emekli işlemim olmasa kariyerimi parlak şekilde devam ettirebileceğimi düşünmekteydim. Fakat resen emeklilik olayında bir komplo ile emekliye sevk edildiğimi belirtmek istiyorum.”
YAZICI’NIN MAKAMINDA KUMPAS FOTOSU
“Şöyle ki; 2008 yılı Ağustos ayı içerisinde o dönem Genel Müdürümüz Bilal Karaman beni arayarak özel hayatımla ilgili bir konu olduğunu ve bununla ilgili re’sen emekli edileceğimi telefonla tarafıma bildirdi. Ben de bu konunun ne olduğunu sordum, nedeni nedir dedim, telefonda söyleyemeyeceğini, özel bir konu olduğunu söyledi. Ben de bana bunu telefonda söyleyebileceği konusunda ısrarda bulundum. Kendisi de bana bankanın bağlı bulunduğu Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın kendisini makamına çağırarak önüne A-4 kağıdına basılmış şekilde çok net görülmeyen siyah beyaz bir fotoğrafı koyduğunu, fotoğraftaki kişinin benim olup olmadığımı teyit maksatlı sorduğunu, kendisi de buna cevaben fotoğrafın çok net olmadığını sadece benziyor şeklinde belirttiğini söyledi ve bunun üzerine telefonu kapattım.”
YAZICI EMEKLİLİK GEREKÇESİNİ AÇIKLAMADI
“Konu üzerine aynı gün bu fotoğraf nedeniyle emekliye sevk edilmem için talimat veren Hayati Yazıcı Bey ile görüşme imkânı buldum. Kendisine neden emekli edildiğimi bunun gerekçesinin ne olduğunu ve bana bunun açıklamasının yapılmasını nezaket içerisinde talep ettim. Kendisi de bunun böyle olmasına karar verdik şeklinde gerekçeyi açıklamadan cevap verdi.”
A-4 kâğıdına basılmış olduğu söylenen fotoğrafı kendim görmedim, ancak adresini vermiş olduğum evde çekilmiş olabileceğini düşünüyorum. Ben iddia edilen bu görüntünün bir örgüt faaliyeti kapsamında birilerinin menfaatleri, çıkarları veya beklentilerini karşılamamış olduğum için ve bu nedenlerle kendi beklenti ve taleplerini karşılayabilmek amacıyla şahsıma yönelik bir kumpas kurularak elde edildiğini ve kullanıldığını düşünüyorum. Emekliye sevk edilmemden önce yukarıda adresini vermiş olduğum evime gizli kamera vs. çeşitli cihazların konut dokunulmazlığımın, özel hayatımın gizliliği ihlal edilmek suretiyle yerleştirildiğini düşünüyorum. Bu tip bir faaliyetin sıradan bir insan tarafından veya tek başına yapılacak bir iş olmadığını düşünüyorum.”
171 şüpheli var…
2010 yılının Mayıs ayında, Deniz Baykal’ın CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmesine neden olan özel görüntülerin ve 2011 Mayıs ayında MHP’li bazı milletvekillerinin görüntülerinin internette yayımlanması üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma tamamlanarak, düzenlenen iddianame mahkemeye gönderildi. Mahkemece kabul edilen iddianamede bir numaralı şüpheli Fethullah Gülen. İki numarada ‘Kozanlı Ömer’ olarak bilinen FETÖ’nün Emniyet imamı Osman Hilmi Özdil’in yer aldığı iddianamede, aralarında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürü Lokman Kırcılı’nın da bulunduğu çok sayıda eski polis, şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, 171 şüpheliden 151 şüphelinin Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olduğu, 171 şüpheliden 164’inin emniyet istihbarat birimlerinde görev yaptığı kaydedildi.
Haber:Cumhuriyet