ABD’de tutuklu bulunan işadamı Rıza Sarraf, hakkında açılan tecavüz davasıyla itibarsızlaştırılmak ve kendisinden para sızdırmak istendiğini öne sürdü.
Fildişi Sahili vatandaşı 62 yaşındaki Faouzi Jaber, eski hücre arkadaşı Sarraf’ın kendisine Kasım 2016 ile Mart 2017 arasında beş ay tecavüz ve cinsel istismarda bulunduğunu öne sürmüştü.
Sarraf hakkında açılan tecavüz davasının ilk duruşması 13 Nisan’da New York’ta yapılacak.
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre Sarraf, avukatı Robert Anello aracılığıyla davaya gönderdiği dilekçesinde hakkında suçlamaları reddetti.
İşadamı, davanın kendisini itibarsızlaştırmak ve ‘para sızdırmak’ amacıyla böyle bir suçlamanın yapıldığını öne sürerek davanın düşürülmesini istedi.
Sarraf’ın savunma dilekçesinde, Jaber’in iddialarının ‘hayal ürünü’ olduğu iddia edildi.
Dilekçede Sarraf’ın kendisiyle ilgili görülen davada birçok riski göze alıp hükümet adına tanıklık yaptığı belirtilerek, tanıklıkla Türkiye’de birçok üst düzey kişinin suçlandığı, kaldığı cezaevinde itirafçı olması nedeniyle bıçakla saldırıya uğradığı, tüm ölüm tehditlerine rağmen tanıklıktan vazgeçmediği kaydedildi.
Dilekçede Sarraf’ın Türkiye’deki mal varlıklarına el konulması anımsatılarak “Türkiye Sarraf’ın neler konuşabileceğini tahmin ederek itiraflarını engelleme girişiminde bulundu. Türk hükümeti Sarraf’ı itirafçı olmaktan caydırabilmek için birçok saldırı gerçekleştirdi. Sarraf itibarsızlaştırıldı, cezalandırıldı, birçok çalışanı ve arkadaşları tutuklandı. Sarraf ve akrabalarının mallarına el kondu” dendi.
Dilekçede, Jaber’in şikayetinin ‘zamanlamasının manidar’olduğu öne sürülerek Sarraf’ın tanık olarak mahkemeye çıktığı sırada bu iddiaların ortaya atıldığı, tam bu sıralarda da Türkiye’nin Sarraf’ı korkutmak ve taciz etmek için çok yönlü bir şekilde kampanya başlattığı iddia edildi.
Sarraf’ın tanık olarak dinlenildiği duruşmalar sonrasında kaldığı yerin can güvenliği için gizlendiği, ancak bu gizliliğin davacı Jaber tarafından bozulduğu savunulan dilekçede, “Jaber için çalışan biri Sarraf’ın kaldığı cezaevine tebligat yapmak için izinsiz olarak girip yerini deşifre etti” dendi.
Dilekçede, Jaber’in Kolombiya’daki FARC gerillaları ve Hizbullah gibi örgütlerle işbirliği yaptığı, uyuşturucu ve silah kaçakçısı olduğu, Çekya’da yakalandıktan sonra ABD’ye iade edildiği aktarıldı.
Kaynak:Diken