Üsküdar’da iddiaya göre; yurt yapmak istediği bir apartmanın yüzde 75’ini satın alan Süleymancılar tarikatına bağlı Hasibe Hatun Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, bazı mal sahiplerinin dairelerini satmamakta direnmesi üzerine çürük raporu aldırarak apartmanı mühürletti. Yaklaşık 30 yıldır binada yaşayan 62 yaşındaki Lale Aydın, hukuki süreç devam ederken yıkım kararı alınmasıyla birlikte kendilerine tebligat bile yapılmadan sokağa atıldıklarını söyledi.
Yıkım kararının durdurulması için 2 yıl önce mahkemeye başvuran Aydın, mahkemeden 2 kez ret kararı aldı, ancak bu kararlara yapılan itirazlar nedeniyle mahkeme süreci halen devam ediyor. Aydın yaşanan süreci şöyle anlattı:
“2 yıl önce bu dernek 3 kişiden ayrı ayrı daireleri satın aldı apartmanda. 2 ay geçtikten sonra ise karot (beton örneği) aldırarak çürük raporu aldırdı. Madem binanın çürük olup olmadığını bilmiyorlardı, neden daireleri satın aldılar? Burada bir sahtekârlık var. Ardından biz de giderek karot aldırdık ve binanın çürük olmadığına ilişkin yeni bir rapor hazırlattık. Bu raporlar elimde. Ancak belediye ısrarla ‘bina çürük, sen mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldırmadın, ben binayı yıkacağım’ diyor. Bunların amacı üstteki 2 daireye para ödemeyip sadece alttaki bir daireye para vererek beni buradan atmak. Yıkmalarının amacı da bu. Aslında kendileri de biliyor buranın sağlam olduğunu. 13 Kasım’da duruşma var. Davamız 2 yıldır sürüyor ve Henüz karar çıkmış değil. Çıksa bile daha Yargıtay yolu var.”
‘SÜLEYMANCILARIN’ İDDİASI
Aydın, Hasibe Hatun Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Süleymancılar tarikatıyla bağlantısının olduğunu ve binayı yıkarak yerine yurt yapmak istediğini öne sürdü. Aydın, “Yurt yapacakları için burayı satın aldılar. Yoksa dernek gelip neden buradan tek tek daire satın alsın? Benden de dairelerimi satmamı istediler. Bana ‘Bir dairenin parasını verelim diğerlerinin zaten tapusu yok. Biz sana onlar için para veremeyiz’ dediler. Ben tapusu olmayan daireler için imar barışı kapsamında yapı belgesi aldım, para ödüyorum. Madem bina sağlam değil, bana yapı belgesini neden verdiler imar barışında? Çürükse verememeleri gerekirdi” diye konuştu.
Derneğin avukatı Adem Öz, binanın yüzde 75’inin derneğe ait olduğunu belirterek yıkımdan sonra söz konusu araziye öğrenci yurdu yapılması yönünde bir planları olduğunu söyledi. Öz, derneğin Süleymancılar tarikatı ile bağlantılı olduğu iddiasına ise, “Velev ki olsun, ne olacak ki, her şey yasal. Kabul etmiyorum. Ben derneğin avukatıyım ama derneğin yönetimininde kimler var bilmiyorum. Ben sadece başkanını tanıyorum” şeklinde yanıt verdi.
‘HUKUKU KULLANDILAR’
Lale Aydın’ın avukatı Müge Kaplan Cindemir ise söz konusu derneğin binadaki daireleri satın alarak başından itibaren planlı olarak süreci işlettiğini ve bunun için hukuki yolların kullanıldığını iddia etti.
Cindemir, hukuki sürece ilişkin şu bilgileri verdi: “Bu yeri alırken daha en başında Lale Hanım’ı çıkarmayı hedeflediler. Bunun için de adım adım planlarını devreye soktular. Önce ikna etmeye çalıştılar, ikna edemeyince böyle bir yola başvurdular. Bina yıkılmadığı sürece Lale Hanım’dan burayı satın alamazlardı. Fakat bina çürük dediler ve rapor alıp burayı yıkacaklar. Yıktıkları anda iş Lale Hanım’ın kontrolünde olmayacak. Ortaklığı sona erdirmek istiyoruz, bu yer satılsın hepimize parası verilsin diyerek, ortaklığın giderilmesi dava açacaklar. Sonra da Lale Hanım’ın hissesini değerinin altında bir bedel ile kendileri satın alacaklar, bunu açıkça kendileri de söylüyor. Normal şartlarda hukuka aykırı bir durum yok ancak hukuk kullanılarak kendi istedikleri sonuca ulaşma durumu var.”